Son zamanlarda aldığım en güzel haber
Karasu’ya gelen memurların neden bu ilçede kalmak istemediğine ilişkin bir öngörüm var. Karasu’da sosyal imkanlar sınırlı. Mesai yaparken bir şeyler yaşarsınız. Bu hemen hemen her yerde aynıdır da…
Mesainiz bittiğinde Karasu’da kalmanız için gerekçe olması lazım. İlçede bu nedenle bilindik markaların gelmesini ilçede kaliteli işletmelerin oluşmasını teşvik etmek lazım.
Bunun yanı sıra ilçede doktor sayısını ve ilçenin hastane imkanlarını genişletmeniz lazım.
Karasu’da nitelikli okul olması lazım. Bir ilçede insanlar eğer mesai dışında zaman geçiremiyorsa orada ikamet etmesine gerek olmuyor. Bu nedenle ilçeye görevlendirilen pek çok memur ikametini Karasu’ya değil Adapazarı’na alıyor.
Çok uzunca bir zamandan bu yana Karasu’ya nitelikli okul kazandırılması konusunda çalışma vardı. Bununla ilgili atılan adımlar, bürokratik baskılar ve elde edilen başarılar meyvesini verdi. Projeleri ile adından söz ettiren Karasu Atatürk Anadolu Lisesi ilçenin ilk nitelikli okulu oldu.
Bundan sonrası mühim.
Burada nitelikli okul sayısının artması mümkün. Yeni yapılan binanın fen lisesi olması için çalışmaktan vazgeçmemeliyiz. Siyasi, ekonomik, bürokratik imkanları seferber etmeliyiz.
Okul olacak da bana ne faydası olacak diye düşünenlere somut örnek olsun diye söylüyorum. Nitelikli okul olursa nitelikli okulda çocuk okutmak isteyen memurlar ilçede kalmak ister. Hatta ilçeyi tercih etmek ister. Bir doktorun, bir bürokratın çocuğu Karasu’yu kazandığında o ailenin önünde birkaç seçenek olur. Ya çocuğunu buradaki yurda vermesi gerekir ya çocuğunu servis ile bu ilçeye gönderir ya da bu ilçeye taşınır.
Bu ihtimallerin en sonuncusunun gerçekleşmesi daha yüksek ihtimal olur.
Bir başka detay da ilçedeki yüksek öğrenim yurdunun liseye de tahsis edilmesi ya da özel yurtların oluşmasının sağlanması olmalıdır. Çocuklar eskiden olduğu gibi cemaat yurtlarına teslim edilmemeli, bu işi gerçekten iyi niyetle yapacak girişimcilerin önü açılmalıdır.
Sınavla Karasu’ya gelecek öğrenciler için Karasu da sınav vermeli ve bu sınavdan iki taraf da alnının akı ile çıkmalıdır.
ZİYAN OLMAZ
Karasu’nun sanayi konusundaki talihsizliği bir türlü sona ermiyor. Bizim gazetenin arşivine şöyle bir bakacak oldum. Neler neler yapılmış Karasu’muza. Mesela ilçede spor tesisi kurulmuş olması lazım, bizim gazeteye göre.
Veya BMW firması fabrika kurmuş olmalıydı en az 7-8 yıl önce. Beşiktaş spor tesisi kuracaktı. Üniversite hatta hava alanı bile kurulmuş olmalıydı. Birden fazla otomobil fabrikası, yat limanı, futbol sahası, yüzme havuzları…
Bizim gazete bunların hiçbirini kendi uydurmadı şüphesiz. Birilerinin söylediği yalanları size aktardı. Yalancılar ortadan çekilince ortada bizim arşiv kaldı.
Bizim millet demek ki sadece doğru söyleyeni dokuz köyden kovmuyor, arada yalan söyleyenleri de tarihe yolluyor. Neyse ki bizim gazete kendi yalanlarını söylemediği için varlığını sürdürüyor.
Aslında uydurma haber konusunda gazetecilerin iyi olduğu söylenir ama bu konuda gazetecilere rahmet okutacak yöneticiler geldi geçti bu ilçeden…
Karasu’da yüz milyon doları aşkın bir bedele mal olan ve ilk gemisini yapar yapmaz batan ve sökülen bir tersane vardı, biliyorsunuz.
OSB kurulalı on yılı aşkın süre geçti. Faaliyette olan bir buçuk fabrika var. Daha mülkiyet sorunu tam çözülmüş değil. Yakın zamanda “çözüldü” denirse, bizim gazete onun da müjdesini verecek size. Az bekleyin hele…
Şimdi BMC sökülüyormuş. Merak etmeyin arkadaşlar. O arazi boş mu kalır! Sanayi kuruluşları sırada bekliyor. Betonu atılmış, elektrik su gibi tesisatları halledilmiş, altyapısı tamamlanmış, yolu bağlanmış bir arazi boş kalır mı?
Çok yakın zamanda oraya yeni taliplerin çıktığını ve alanın değerlendirildiğini görürsünüz.
SİGORTA MESELESİ
Türkiye’de bazı şeyler tersten işliyor. Defalarca yapı denetim firmaları konusunda tartışma yaşandı. Adama para veriyorsun seni denetlemesi için. Seni ne kadar çok denetlerse o firmayı o kadar az tercih ediyorsun. Bu şekilde bazı firmalar alıp yürüyor bazı firmalar ise batma noktasına geliyor.
İstisnaları tenzih ediyorum ama işini iyi yapan, denetimleri sıkı sıkıya uygulayan firmaların pek çoğu batma noktasına geldi.
Şimdi size başka bir şey söyleyeceğim. Araç sigortası yaptırıyorsunuz. Sigorta sizin aracınızı değil de karşıdakinin aracını yaptırıyor. Ben aracımı en iyi hizmet veren firmaya sigortalatsam da bana bir faydası yok yani. O zaman en ucuz hizmet veren firmaya sigorta yaptırıyorum. Kaza olunca nasılsa karşı taraf muhatap olacak. Bana ne!
Bu şekilde olunca kaza sonrasında mağdur olan taraftakiler isyanın eşiğine geliyor. Kazada suçlu olan adam da ucuza sigorta yaptırmaya devam ediyor.
Yapı denetim firmalarına bulunması gereken çözüm ne kadar elzemse trafik sigortaları konusunda da o kadar hızlı adım atılması gerekiyor. Aksi halde daha çok kavgalara tanıklık ederiz.
HEM SUYU KİRLİ HEM MAVİ BAYRAKLI
Bizim gazetenin internet sitesi de bir alem. Bir gün “Mavi Bayrak sayımız ikiye çıktı” diye haber yapıyor diğer gün dönüp Karasu denize girilmesi için riskli çıktı diyor.
Kardeşim bir deniz hem mavi bayraklı hem de denize girilmesi kötü derece ile derecelendirilmiş olabilir mi?
“Olamaz” diyorsanız Karasu’da olmuşu var.