Köşe Yazıları

Sabırsızlanıyorum

 

Malum olduğu üzere Kocaali’de son yirmi yılın en fazla tartışılan, sosyal medyada ve basında en fazla dillendirilen hatta çoğunlukla olumsuz eleştirilerle gündem olan en önemli konularından biriydi yüksekokul meselesi. Kolay değil tabi yirmi yılı aşkın bir süre verilen mücadeleye rağmen elde avuçta somut bir şey olmayınca ister istemez olumsuz hava esiyor. Tabi bütün bu olumsuz enerji önce geçtiğimiz yıl TOKİ okulunun hizmete girmesiyle büyük oranda dağıldı. Bu yıl de geçtiğimiz hafta kendi binamızın hizmete girmesiyle sıfıra indi. Geçen hafta da yazmıştım, maalesef o günlerde izolasyon sürecinde olduğum için o heyecana ortak olamadım. Ancak her ne olursa olsun süreci içinden bilen biri olarak gelişmeleri takip etmeme engel değil ve hiçbir zaman olmadı. Bu konuda küçük bir tespitimi paylaşıp asıl konuya geçmek istiyorum. Daha önce de söylemiştim geçmişten gelen olumsuz hava ve kısır tartışmalar mevcut binamızın rektörlüğe devri ve ardından inşaat sürecinin başlaması ile birlikte bitme noktasına gelmiş sonrasında da okulumuzun bu yıl açılabileceği haberini yaptıktan sonra iyiden iyiye heyecana dönüşmüştü. Ve ben, toplum içinde çok gezen aynı zamanda sosyal medyada da sinsi sinsi dolaşıp insanların fikirlerini ve davranışlarını gözlemlemeyi seven biri olarak bu heyecanı canlı canlı görüyorum. Şimdilerde herkes özellikle yüksekokul konusunda ilçenin pek alışık olmadığı ilginç haber ve gelişmeleri merakla bekliyor. E tabi bizim görevimiz de bu beklentileri elimizden geldiği kadar karşılamak. Ve ben şahsen mümkün mertebe bunlara yer vermeye çalışıyorum. Hemen hemen her hafta yeni bir haberi geniş geniş yazmaya çalışıyorum. Bu hafta da yine ilginç bir haberlerine yer verdik.

Bundan yaklaşık bir buçuk ay kadar önce SUBU Rektörlüğü ve Kocaali DMYO yönetimin yaptığı birkaç ziyareti ve yapılan işbirliklerini konu eden bir yazı yazmıştım. Dışarıdan bakıldığı zaman basit ziyaretler gibi göründüğünü ancak temele inildiğinde çok farklı gelişmelere gebe görüşmeler olduğunu söylemiştim. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası, Yalova-Altınova Tersaneler Bölgesi’ne olan ziyaretler hafife alınacak işler değil. Bunların devamı gelir. Hatta milli projelere bile ortaklık olursa kimse şaşırmasın diye de özellikle söylemiştim. Bu hafta da o söylediklerimi tasdikleyen çok güzel bir gelişme oldu. Yüksekokul yönetimi Söğütlü 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren özel bir şirketi ziyaret ederek ciddi bir projenin temelini attı. Bu arada bu tür görüşmeler basında ziyaret teması altında haber yapılır. Ve ben zaman zaman okurların, içerisinde ziyaret kelimesi geçen haberleri hafife alarak okuduklarına şahit oluyorum. Sanki böyle biraz basite indirgeniyormuş gibi görünüyor ama yüzde doksandan fazlası öyle değil. Kendi şahsım ve kurumum adına konuşayım. Şayet bana ait sayfalarda veya gazetemizin herhangi bir bölümünde, toplu veya birebir olarak yapılan bir görüşme ziyaret teması ile haber oluyorsa emin olun o görüşme kesinlikle çay kahve muhabbeti değildir. Mutlaka içerisinde özel bir durum vardır. Bunu da aklınızın bir köşesinde bulundurmanızı özellikle istiyorum.

Konumuza dönecek olursak DMYO yönetiminin ziyareti vesilesi ile o özel şirket arasında yapılan görüşme de öyle hava cıva olsun diye yapılmış bir görüşme değil. Konunun detayına haber olarak yer verdiğim için burada da yazıp lafı uzatmak istemiyorum. Ancak olay şu.

Bakın ben daha önce hem SUBU hem de DMYO yönetiminin müthiş derecede heyecanlı ve girişken olduğunu kimsenin aklına hayline gelmeyecek gelişmelerin olabileceğini, hatta milli projelere bile imza atılabileceğini yazmıştım. İşte bu ziyarette bunun bir örneği oldu. Görüşmenin içerisinde insansız deniz araçlarının geliştirilmesi ve üretilmesi başlıklı bir konu var. Yani bu gün ulusal basında sıkça denk geldiğiniz SİDA teknolojisi gibi benzeri projelerin üretilmesi taslak hale gelmesi geliştirilmesi ve üretilmesi… Sizin teknolojiyle veya savunma sanayii projeleri ile aranız nasıl bilemiyorum ama takip eden bir olarak ben, bu haberi alınca oldukça heyecanlandım. Kocaali’mizde genç beyinlerimizin böyle bir işi yapabilecek olması müthiş heyecan verici. Bunu yazarken bile tüylerim diken diken oluyor, acaba devamında ne gelecek diye sabırsızlıkla bekliyorum. Sağlıkla kalın…