Neden erken seçim olmaz
İktidarı elinde bulunduran Cumhur İttifakı, ilk günden bu yana erken seçim olmayacağını, seçimin zamanında yapılacağını söyledi durdu.
Muhalefet partileri ilk zaman erken seçim taleplerini dile getirdi ancak ciddiyetle aday çıkarmadı. Ciddiyetle hazırlığını sürdürse de kamuoyu desteğini sağlayamadı. Ekonomik sıkıntı içinde hükümetin erken seçime gideceği ihtimali düşük ihtimal olarak değerlendirildi. Ekonomik sıkıntılar devam ederken seçime gidilmesi ayrıca bir ekonomik yük getireceği için muhalefet de seçim isteğini yüksek sesle dile getiremedi.
Tüm bunların üstüne koronavirüs salgını ve Ukrayna-Rusya silahlı çatışması çıktı.
Hal böyle olunca artık erken seçim ihtimali iyice azaldı.
Seçim yasası henüz yeni gündeme geldi. Muhtemelen seçim yasası çıktıktan bir yıl sonra yürürlükte olacak. Adaletin sağlanması açısından seçim yasaları bu şekilde çıkarılıyor.
Şimdi gelen bilgilere göre seçimi en fazla istediği açıkça görülen Cumhuriyet Halk Partisi ilçe ve il kongrelerine başlıyor. Bu süreç bugün başlasa kendi başına 6 ay sürer. Altı ay sonra da son bahar gelmiş olur.
Türkiye’de hava şartlarından dolayı seçimler bahar aylarında sağlıklı sonuç veriyor.
Kış aylarında yolların kapanmasından dolayı, yaz aylarında tatilde, tarlada ve mevsimlik işçi olarak gurbette olanlar nedeniyle seçmen iradesi tam olarak sandığa yansıtılamıyor.
CHP kongrelerini tamamladığında zaten sonbahar sona ermiş olacak.
Bu koşullar altında Millet İttifakı’nın takım kaptanı CHP erken seçimden vazgeçmiş oluyor.
Ülke gündeminden seçim çıkarsa da insanlar yatırıma ve üretime yönelebilir. Seçimin zamanında yapılacak olmasının herkes tarafından ilan edilmesi ülkenin seçimden sonraki süreçte de istikrarı yakalaması noktasında değer bulur.
Hepimiz seçim düşünmekten kendi işimizi düşünemez olmuştuk. Bundan sonra umarım yatırımı düşünürüz. Önümüze bakarız.
ÖNLEM ALINMALI
Karasu’ya tersane yapıldığından bu yana kıyı aşındırması hızlandı. Belki daha önce de vardı. Ama tersaneden sonra gözle görünüz hale geldi. Bir senede 33 metre geldiği oldu denizin.
Sonra “I” tahkimat yapıldı. Hayretle izledik. Biraz daha zaman geçti bu dalgakıranların “L” şeklinde olması gerektiğine kanaat getirildi.
Bu sene yeniden kıyı aşındırması başladı. Ancak artık kıyıda kaybedecek kumsal da kalmadı. Hatta Belediye Yönetimi’nin gözbebeği olan Sahil Projesi bile risk altında gibi görünüyor.
Kıyı aşındırmasına müdahale öyle kafanıza göre de olmuyor. Bilimsel gerçekler göz önünde bulundurulmalı da… Bir de imar ve kıyı kenar sorunu var. Yoksa denizin içine duvar örmek de mümkün. Ama imar ve kıyı kenar kanunları elinizi kolunuzu bağlıyor.
Bir de bu işleri daha önceden planlamak lazım.
Babaannem “çorba taşınca kepçenin pahası sorulmaz” derdi. Atalarımız da “Susadığınızda kuyu kazmak için geç kalmışsınızdır” diyor.
Ama kime diyor işte…
SÜPERMARKET Mİ DEĞİL Mİ
Karasu Belediye Meclisi’nde yeni yönetim üç kez süpermarketle ilgili karar aldı. Geçen ay dördüncü alınacaktı ki konu Hukuk Komisyonu’na gönderildi. Muhtemelen bu ay bu konuda bir karar verilecek.
En azından bu ay bir karar verilmesine karar verildi geçen ay. Bu şekilde süpermarket ile ilgili konu 33 meclis oturumunda 6-7 kez gündeme gelmiş olacak. Zaten gündeme gelmese gündem dışı geliyor. Bir şekilde geliyor yani.
Bir karar alınca “Bize de mi lolo” diyenler ortaya çıkıyor ya! Sorun aslında buradan ortaya çıkıyor.
Biz süpermarketlerle ilgili bir karar almışız. Demişiz ki şu genişlikteki cadde olmayan yere şu kadar metre yakınında süpermarket olmamak şartı ile süpermarket alınabilir.
Kabaca doğru bir yaklaşım. Kaleden görümün her kartpostalda güzel de… Sokak aralarına indiğinizde asıl yaşantıdan haberdar olursunuz…
Şimdi bir sokakta iki yeni bina yapılıyor. Sokakta ilk aşamada bir süpermarket de yok. İlk gelen süpermarket, sokağın hakimi olacak. Caddemiz bir kilometrelik olsun. Bu bir kilometrelik caddenin ortasına A marketi açarsa o caddeye başka bir süpermarket açılamayacak. O mahalle o zincir markete verilmiş olacak da…
Bir başka detay da siz binayı yaptınız. Komşunuz da yaptı. Biriniz süpermarket ile anlaştı. Kira getirisi aylık 5-7 bin lira alacak. Diğerinizin alma ihtimali var mı? Yok!
Bizim aldığımız karara göre biriniz kazanım elde etmedi ama diğeriniz gelir kaybına uğradı.
Uygulamada yerel marketler korundu mu? Yani arasında beş yüz metre olan iki süpermarketin arasında bir bakkalın yaşama şansı nedir? Tartışılır.
Bir başka konu daha var!
Fiskomar, Tariş Market, Tarım Kredi Market gibi zincir mağazası bulunan kurumları nasıl değerlendireceğiz? Bunlar eğer zincir mağaza ise aldığımız karara uyacaklar. Kamu kurumu niteliğinde ise o zaman biz onların kararlarına uyacağız.
Tüm bunların netleştirilip sağlıklı ve nihai bir karar alınması gerekiyor. Baktınız olmuyor bırakın olan olsun…
BİLGİ AKIŞI SAĞLIKLI DİYORSANIZ
Karasu Belediyesi’nde 46 Milyonluk davada karar alınmasından sonra görev değişiklikleri yaşandı mı?
Sıklıkla kurumda görev değişiklikleri yaşandığı iddia ediliyor.
Kurumda bazı kalıcı kararlar alındığı iddia ediliyor. Mesela yaz aylarında biçlerin durumları ile alakalı. Mesela yaz ayları için lunaparkın yeri.
Mesela arsa satışları.
mesela kentsel dönüşümle alakalı attığınız adımlar.
Mesela mesela…
Eğer tüm bu durumlarla ilgili kamuoyuna yeterli bilgi verildiğini düşünüyorsanız canınız sağ olsun.
Ancak bir gazeteci olarak (kaldı ki siyasi bir tarafım da var) ben bile bu konularda net bilgi sahibi olduğumu düşünmüyorum.
Yine de siz daha iyisini bilirsiniz elbette.