Köşe Yazıları

Erman Cinasoğlu, “Hodri meydan”

Hodri meydan

Ben bazen bazı şeyleri anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Mesela kararsızlığı mesela birbiri ile ters düşen çelişkili açıklamaları mesela herhangi bir konuda sürekli kendi tarafına yontanların nasıl bir psikolojiye sahip olduklarını. Bir gün başka öteki gün başka konuşmanın kime ne faydası olduğunu anlayamıyorum mesela. Mesela en ufak bir sorun olduğu zaman sürekli intikam hırsıyla yola çıkıp adalet, yargı, mahkeme, hapis, ceza falan gibi klişeleşmiş imalarla tehdit etme psikolojisinin nasıl bir şey olduğunu bu yaşıma kadar anlayamadım.

Melen öyle üç beş günde ortaya çıkmış bir şey değil. 30 – 35 yıldan bu yana gündemde olan bir proje. Zamanında Meşen barajı için ağza alınmayacak hakaretlerde bulundular. İptal edeceklerinden tutun da yapılanı da yıkacakların söylediler. Bunların hepsi arşivlerde mevcut. Sonra gün geldi devran döndü. Kuraklık başladı. Son iki üç yıldır sorun git gide derinleşmeye başladı. Tabi hal böyle olunca işler tersine döndü. Öyle bir hal aldı ki yerin dibine soktukları Melen Projesi İstanbul’un en lüzumlu projesi haline geldi. Hemen her gün birileri çıkıp acil ihtiyaç diye bas bas bağırıyor. Yumurta kapıya dayanınca zamanında atılan adımların ne kadar önemli olduğunu anladılar. Şu son bir iki yıllık dönemde de proje üzerinden bir siyasi propaganda yürütme derdindeler. Nerde su ile ilgili bir konu olsa iki laflarından biri Melen.

Geçenlerde barajdan İstanbul’a su gitmediği iddiası ortaya atıldı. Maksat su falan da değil. Maksat devlet, hükümet hırsız yaftası vurmak. Şimdi de yeni çıkışlar derdindeler. Tabi yavaş yavaş seçim dönemine girdik ya, “Olacak o kadar” denmesini bekliyorlar. Öyle sanıyorum ki yerel seçimlere kadar daha bir sürü iddia ortaya çıkaracaklar.

Geçen hafta yine İstanbul’da bir delik delme töreni var. Temel atmama töreninden sonra Allah’a şükürler olsun son birkaç ayda bir şeylerin temelinin atıldığı törenlere de şahit olduk. Rabbim devamını nasip etsin inşallah. Konu aslında yağmur suyu deşarj projesi. Bi çeşit kanalizasyon işi ama içinde su olduğu için Melen yine gündemde tabi. Sosyal medyada dolanırken tesadüfen canlı yayına denk geldim ve izlemeye başladım.

BŞB. Başkanı Ekrem İmamoğlu, konuyu döndürüp dolaştırıp bi şekilde Melen’e getirdi. Zaten benim beklediğimde buydu. Her neyse, ben böyle daha olumlu bir şeyler beklerken tam aksi bir durum ortaya çıktı. Devlet Melen konusunda tek kelime etmiyormuş. DSİ’nin ağzını bıçak açmıyormuş. Sürekli bir yerlere para veriliyormuş. Yani açık açık söylenmiyor ama hükümet Melen üzerinden birilerini zengin etme çabasındaymış. Ve sorumlular tek tek bulunup haklarında soruşturma açılması gerekiyormuş. Tabi devamında mahkeme, hapis, ceza falan. Yani mesele projeye eli değenler üzerinden iktidardan intikam alma meselesi.

Diyelim ki eyvallah. Hadi onların hepsi tek tek bulunup soruşturması açıldı. Hepsi de ceza aldı. Peki, bu sefer karşı tarafın da intikam alma hakkı olmayacak mı. bundan bir iki hafta önce de buna benzer bir konuda yazmış ve asıl zararı İstanbul BŞB veya İSKİ’nin değil, Kocaali’nin yaşadığını bizim vatandaşımızın bizim üreticimizin mağdur edildiğini yazmıştım. Birçok kişiden de o konuda takdir aldım. Şimdi diyelim ki öyle oldu da herkesi cezaya mahkum ettik, hepsini hapse attık. Peki sıra bize geldiğinde sizden kimler gidecek. Mesela İSKİ’nin verdiği zarardan dolayı soruşturma açılsın. İSKİ’nin kontrolünde olan mutlak koruma bandı ve koruma bandı alanında kalan yerleşim yerlerinde vatandaşımızın beli başı yıllardır bağlandı. Bağlayanlar hakkında soruşturma açılsın. Mesela İSKİ sorumluluğundaki bozulan yolları yıllardır düzeltemeyenler hakkında soruşturma açılsın. Zamanında Kocaali’ye verilen hatta protokolü imzalanan ve projesi de biten ama şimdilerde sözü bahsi geçmeyen belediye binası işini sallayanlar hakkında da bir şeyler yapılsın. Koruma bantlarının vatandaşın mağduriyetini gidermek için yapılan yasal düzenleme konusunda elini ağırdan alan, İBB ve İSKİ yetkilileri hakkında da bir şeyler yapılsın. 2019 seçimlerine kadar tıkır tıkır işleyen işlerin, 2019 seçimlerinden sonra neden bir anda sorunlar yumağına dönüştüğü de araştırılsın mesela.

Ama öyle havadan sudan değil. Bizim kaç yıldır çile çektiğimiz hesaba katılarak yaşadığımız zarar güncel şartlara göre uyarlansın, üstüne de yasal faizi bilmem nesi, ne varsa ekleyelim, ne araştırılacaksa öyle yapılsın. Hadi. Hodri meydan… Sağlıkla kalın…