Köşe Yazıları

Tedbirler artırılmalı

Malum yaz sezonunun sona ermesiyle birlikte özellikle sahil kesimimizdeki nüfus yoğunluğumuz azalmaya başladı. Yine fındık sezonunda da artık sona doğru geliyoruz. Yaklaşık dört ay süren yoğun ve kalabalık dönemi sonlandırmak üzereyiz ve kendi kendimize kalmaya başladık. Hal böyle olunca hem sahil kesimi hem de ilçe merkezimi sakinleşmeye başladı. Sakinlik elbette iyidir ama asayiş olayları için de zemin hazırlar. Özellikle hırsızlık vakalarında son dönemlerde yaşanan artış da bunun bir göstergesi.
Geçtiğimiz hafta Karşı Mahalle’de pes dedirten bir hırsızlık olayına şahit olduk. Bir vatandaşımızın fındık bahçesini toplayıp gitmişler. Zararın ne kadar olduğu belli değil. Yine geçtiğimiz hata sonu ilçe merkezinde bir apartmandan motor çalındı. Yüksek mahallelerden de birkaç haber geldi. Harmandan fındık çalınma vakaları varmış. Yine sahil kesimi de birkaç ay öncesine göre daha sakin olması bu tür vakaları artırmaya başladı. İnşaatlardan malzeme çalınmasından tutun, müstakil evlerin bahçelerinden değerli araç gereçlerin çalınmasına kadar birçok vaka duyumları geliyor.
Mülki idaremizin bu vakalara karşı ivedilikle harekete geçmesi gerektiğini düşünüyorum. İlgili kurumlarla bir an önce bir araya gelinmeli ve hırsızlık gibi asayiş olaylarının önlenmesi için yeni tedbirler alınmalı, alınan tedbirler de artırılmalı. Mesela ilçemizin ana arterlerinde hali hazırda işleyen bir Mobese sistemi mevcut. Ancak birçok ara sokakta maalesef öyle bir sistem yok. Oralardaki sistem özel mülk sahiplerinin bireysel tedbirleri sayesinde yürüyor. Emniyet güçlerimizin ve bekçilerimizin sayısının artırılması, aydınlatma gerektiren sokaklarımızın eksiklerinin giderilmesi, rutin devriye sayılarının artırılması ve güzergahların artırılması gibi önlemler büyük ölçüde caydırıcı olabilir diye düşünüyorum.
Milleti uyutmuyorlar
İlçemizin bence önemli bir sorunu da gürültü kirliliği. Bildiğiniz gibi bundan yaklaşık üç ay kadar önce yaz sezonu tedbirleri kapsamında bazı kararlar alınmıştı. Pat pat denilen tarım araçlarının çarşı içindeki belirli güzergahlara girişleri yasaklandı, sahil kesimindeki güzergahlar üzerine girişleri yasaklandı. Sezonun sona ermesiyle birlikte güzergahlar da kullanılmaya başlandı. Bu sadece gündüze veya pat patlara özel bir durum da değil. İlçede abart egzoz kullanan birçok araç var. Gençlerimizin ellerinde, egzozuyla oynanmış yüzlerce motor var. Çarşının içinde bağırta bağırta gezmeye bayılıyorlar. Hadi gündüz pek üstelemiyoruz belki ama geceleri bu iş resmen çileye dönüşüyor. Üç beş motorlu bir araya gelip caddeyi boydan boya egzoz patlata patlata geziyorlar. Üstelik saatin kaç olduğu da umurlarında değil. Gece 1, 2, 3 hiç fark etmiyor. Onlar için yolun boş olması yeterli. Önünden geçtikleri evlerde insanların ne yaptığı önemli değil mesela. Hasta var mı? Cenaze var mı? Önemli değil. Geçtiğimiz dönemde yine yaz sezonu olduğundan dolayı sıkı bir denetim sürecine girilmişti. Birçok motor ya toplandı ya da sürücüsüne ceza kesildi. Ama öyle görünüyor ki yapılan onca denetim sanki boşa gitmiş gibi. Çünkü geceleri her şey eskisi gibi. Demem o ki Kocaali’de işlek bir yerde oturuyorsanız ve eviniz caddeye bakıyorsa geceleri huzurla uyumak için kulağınıza pamuk tıkamanız artık bir zorunluluk haline gelmeye başladı. Sağlıkla kalın…