Köşe Yazıları

Saman altından su yürütmek

 

Kulüplerimiz meğerse gizli gizli ne işler peşinde imişler de haberimiz yokmuş. Daha yeni haberimiz oldu ama iki ay gecikmeli olarak.

Ülkemizde spor adına daha doğrusu futbol ve oyun kuralları adına bir takım olaylar gelişiyor, alttan alttan, derinden ve gözlerden uzak bir şekilde bir yerlerde.

Sonucunu elbette çok yakın da duyacağız neye yaradığını, daha doğrusu neye yarayacağını görüp şahit olacağız.

Siz okuyucularımızı daha fazla merakta bırakmadan konumuza giriş yapalım…

İngiltere Futbol Federasyonu Hakem Komitesi Başkanı ve IFAB Teknik Direktörü olan David Elleray, TFF’ye danışmanlık hizmeti vermek üzere Türkiye’ye geldi ve geniş kapsamlı bir sunum yaptı, sessiz sedasız bir şekilde.

Bu arada unutmadan önemli bir konuyu es geçmeyeceğim.

Kulüpler Birliği tarafından hazırlanan ve kendisine sunulan şikayet raporunu da alan ve sunumunu gerçekleştiren David Elleray ülkesine geri döneli çok oldu. Ama arkasında bilinmeyen bir sürü hikaye bırakarak.

Yaklaşık bir buçuk ay önce aldığı raporu inceleyen Elleray ilk değerlendirme raporunda kabaca Türk kulüplerini şikayetleri üzerinden öyle bir fırçalamış ki sormayın gitsin.

Bir kaç başlık altın da özetle sizlerle paylaşmak istiyorum.

Elleray, hakemlerin her takıma aynı mesafede olması istiyorsunuz ama verdiğiniz raporda dikkat çeken konu, aynı takımın aynı maçta, aynı pozisyon için hakemi şikayet ettiği de ortada.

Hakemlerin kondisyon eksikleri ve maç hazırlığı konusunda şikayetleriniz var, ancak her hakem belirlenen kondisyon testlerinden geçerek maça çıkıyor. MHK bu testlerin sonuçlarını sürekli paylaşıyor bu duruma ses çıkarmazken bize neden yakınıyorsunuz.

VAR sistemi ile ilgili şikayetleriniz açık bir delil içermekten çok, yenilgi aldığınız maçlardan sonraki yorumlarınızı içeriyor şikayet konuları.

TFF’ye dolayısı ile sezon başında kulüplere yapılan tebligatta, gözlemci sistemi IFAB’ın belirlediği standartlara göre değiştirildiği ve artık hakemlere not verilmediği artı ve eksi olarak rapora yazıldığı belirtilmiş olmadığına karşı hala not sisteminden yakınıyorsunuz.

Önemli bir şikayet konusu da, pek çok hakemin akraba olduğu belgesi ile sunulmuş, ancak TFF ve Türk MHK’sinin bu konu üzerinde bir çalışmasının var olduğunu göz ardı etmişsiniz. Ancak şunu da hatırlatmak istiyoruz ki, dünyada pek çok takımda baba oğul, akraba çok fazla futbolcu var.

Türkiye’deki hakemlik yapısı hakkındaki önerileriniz TFF ve MHK tarafından değerlendiriliyor ve bu değerlendirme rapor olarak bize sunulmuş vaziyette.

Şikayet mevzusu olmasına rağmen, ülkenizdeki Hakem geliştirme programı ile ilgili herhangi bir kulübün ilgisinin olmadığı dikkatimizden kaçmadı.

Eski futbolcuların hakem olmasının teşvik edilmesini istemenize rağmen, futbolcuların artık neredeyse 40 yaşına kadar futbol oynuyor olmaları dikkatinizden kaçmış ve hakemlerin genç olmasını istemenizle, futbolu bırakanların hakem olmasını istemeniz tam bir çelişki.

Ayrıca genç hakemlerin maç yönetmesini ve desteklenmesini istiyorsunuz fakat genç hakemlerin yaptığı hataları çok sert çıkışlar yaparak tenkit ediyorsunuz.

Ve son olarak ve tabi ki en önemlisi, oyuncular, antrenörler, seyirciler ve medya arasında hakemlere saygıyı artırmak için çalışmalısınız. Hakemler siz kulüplerin düşmanı olmamasına

onları düşman olarak görüyorsunuz.

Üniversitelerde tez olarak okutulması, işlenmesi ve tabi ki üzerin de makaleler yazılması gereken cevaplar değil mi?

Yani tam bir ders vermişler kulüplerimize.

Kim alır kim almaz bilemem ama ben Türkçe’ye çevirip işin özünü yazayım…

Kısaca demişler ki “bakın işinize”

Selam ve dua ile…