Recep Özdemir,”Ekonominin seyir defteri”
1994 yılı Tansu Çiller başbakan. Başbakanımız bir basın açıklaması yapıyor. Basın açıklamasının ana teması “ Dövize yapışanın eli yanar.” Almanya’da yıllarca Almanların beğenmediği işlerde çalışarak emekli olan vatandaşımız, tüm birikimini ve emekli ikramiyesini alarak yurda dönüyor. Parası o zaman tedavülde olan mark. Bakıyor, koskoca ülkenin başbakanı açıklama yaptı. Parasını hemen TL’ye çeviriyor ve bankaya yatırıyor. Ardından ekonomide 24 Ocak kararları diye anılan kararlar alınıyor ve parasını Mark’tan TL’ye çeviren vatandaşımızın parası bir anda pul oluyor. Çünkü parasının değeri iki günde %73 devalüe oluyor.
Vatandaş Almanya’dan yeni geldiği için hemen mahkemeye koşuyor. Dönemin başbakanının açıklamasını göstererek ben ülkenin başbakanına güvendim de paramı TL’ye çevirdim diyerek zararının tazminini istiyor. Tabi ki mahkeme davayı reddediyor. Kısaca “Burası Türkiye yok öyle.” diyor.
Paramızdaki değer kaybı hızla devam etti, neticede 2001 krizi çıktı. 2001 krizi şu andaki hükümeti doğurdu. Özellikle 2001 yıllarında dalgalı kur denilen ekonomik olgu sonucu bir malın fiyatı gün içerisinde değişir hale geldi. TL’deki sıfırların sayısı arttı ve nihayet 2005 yılındaki hükümet paradan 6 sıfır attı.
Hükümet ülkeyi 2001 krizinden aldı iyiye doğru gitti ama devamında 2001 krizine benzer bir krize doğru hızla sürüklemekte.
2010 yıllarına kadar görünüşte her şey çok iyi gidiyordu. Ülke yönetiminde de kollektif akıl egemendi. Kurumlar ve kurallar geçerliliğini, saygınlığını devam ettirmekteydi. Ama daha sonra birden toplumca ilham alarak tek adam yönetiminin ve hâkimiyetinin hikmetlerini, faziletlerini keşfeder olduk. Kurumlar ve kurallar ayaklar altına alındı ve kaçınılmaz değişim başladı.
Örneğin 2010 yılında 1 dolar 1.5 TL iken hızla yükselmeye başladı ve 2024’de yaklaşık yılda 22 kat arttı. Dün adam yerine koymadığımız Bulgar Levası 2014’de 1.5 TL iken 2024’de 19.43 TL’ye, Gürcü Larisi 0.07 TL iken 2024’de 12.61 TL yükseldi.
Devleti idare edenler yerli ve milli olalım TL’ye sahip çıkalım derken tüm ihaleleri, yol ve köprülerin geçiş ücretlerini dolar üzerinden belirlediler. Hatta iktidar partisinin belediye başkan adaylarının mal beyanına baktığımızda TL’den çok Euro ve Doların olduğunu görmekteyiz.
Uçuyoruz da nereye konacağımız belli değil.