Köşe Yazıları

Onikiparmak bağırsağı ülseri nedir

 

Ülser, yaşamı olumsuz yönde etkileyen rahatsızlıklardan biridir. Gitgide karşılaşma sıklığı artan ülser, halk arasında mide ağrısının sebebi olarak bilinmektedir. Onikiparmak bağırsağı (duodenum) ülserinin oluşmasında sindirim sistemindeki savunma mekanizmalarının eksikliği rol oynamaktadır. Karında göbek ile göğüs kafesi ortasında yer alan bölgede açlıkla artan ağrıya neden olmaktadır. İlaç almakla ve beslenmek ile geçer. Ancak tekrarlayıcı özelliktedir. Yeterli tedavi edilmediği takdirde kronikleşebilir. Ve bu bölgede ilerleyerek delinmelere, daralmalara ve tıkanmalara neden olabilir. Onikiparmak bağırsağı ülseri nedir, nasıl teşhisi konur, nasıl tedavi edilir, cerrahi yöntemle onikiparmak bağırsağı ülserinden kurtulmak mümkün müdür gibi çeşitli sorulara yanıt verdiğimiz bu yazıda onikiparmak bağırsağı ülseri hakkında her şeyi detaylarıyla öğrenebilirsiniz.

Mide ve göğüs kafesinde yanma hissini veren onikiparmak bağırsağı ülserine sık sık rastlıyoruz. Aç kalındığında ise ciddi anlamda ağrıya sebep olabilen onikiparmak bağırsağı ülserinde antiasit ilaçlar bir süre sizi idare etse de yeniden tekrarlayacaktır. Birkaç gün sürebilen ağrılar bazen bir hafta boyunca da devam edebilir.

ONİKİPARMAK BAĞIRSAĞI ÜLSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Onikiparmak bağırsağı ülseri aynı zamanda duodenum ülseri olarak da biliniyor. Midede ve göğüs kafesinde yanma ile kendini gösteren duodenum ülserinin yaygın belirtileri aşağıdaki gibidir:

  • Koyu renkli ya da kanlı dışkı
  • Kusma
  • İştah kaybı ya da kilo kaybı
  • Mide bulantısı
  • Şişkinlik hissi
  • Geğirme

DUODENUM ÜLSERİ (ONİKİPARMAK BAĞIRSAĞI ÜLSERİ) OLUŞMASINDAKİ FAKTÖRLER NELERDİR?

 

İnce bağırsağın iç yüzeyine zarar veren asit, sindirim kanalında mideye de zarar vermektedir. Bu da elbette ülserin oluşmasına zemin hazırlayacaktır. Zira asit; mide ve bağırsakta acı veren, kanayan bir yara oluşumuna sebep olabilir ve birçok olumsuz durumun yaşanmasına da ön ayak olabilir.

HELİKOBAKTER PİLORİ BAKTERİSİ

Mide yüzeyinde koruyucu rol oynayan mukus tabakası altına yerleşen helikobakter pilori mikrobu ülsere yol açabilir. Genellikle çocukluk çağında alınıp yetişkinlerde sindirim sistemi problemlerine yol açan mide mikrobunun kimlerde, ne zaman ülsere neden olduğu ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.

AĞRI KESİCİLERİN DÜZENLİ OLARAK KULLANILMASI

Aspirin ya da antienflamatuar gibi ilaçlar mide ve ince bağırsağın iç dokularında tahriş yaratabilmekte ve iltihaba neden olabilmektedir. Hepimizin evinde bulunan ağrımız olduğunda hiç çekinmeden aldığımız bu ilaç grupları mide ve bağırsağımızdaki savunma sistemini bozarak ülsere zemin hazırlamaktadır. Bu ilaçların risk oluşturduğunu düşünürsek doktora sormadan ağrı kesici almamanın ne kadar “önemli bir şey” olduğunu daha iyi anlarız.

Antienflamatuar grubu ilaçlar haricinde de kanın pıhtılaşmasını engelleyen ilaçların ve birçok ilaç grubunun ülser riskini arttırdığı için kontrollü kullanım gerektirir.

ONİKİPARMAK BAĞIRSAĞI ÜLSERİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Onikiparmak bağırsağı ülserinin tedavisi için ilk olarak neden tespit edilmelidir. Ancak, sıklıkla ülserin tedavisi helikobater pilorinin yok edilmesine yönelik yapılabilir. Aspirin ya da benzer ağrı kesici kullanımı söz konusu ise ilk olarak bunların sonlandırılması ve en uygun reçetenin hastaya sağlanması gerekir. Duodenum ülseri olan hastaların ilaç tedavisi planlanır ve bunun yanında yaşam tarzına yönelik değişiklikler yapması önerilir.

İLAÇ TEDAVİSİ

Sindirim kanalında bulunan helikobakter pilori bakterisinin öldürülmesi için doktorun antibiyotik reçete etmesi gerekir. Ancak, var olan sağlık koşulunuz ya da kronik hastalıklarınız göz önünde bulundurularak uygun antibiyotikler birleştirilerek doktorunuz tarafından tedaviniz düzenlenir. Mide asidinin dengelenmesi için proton pompası inhibitörü eşliğinde bu antibiyotikleri kullanabilmeniz gerekir.

Asit üretimini engelleyen ilaçlar da onikiparmak bağırsağı ülserini baskılayacaktır. Reçeteli ya da reçetesiz olarak satılan bu ilaçlar uzun dönem kullanılması halinde birçok hastalık riskini ( kemik erimesi, omurga kırığı, vitamin ve demir eksiklikleri gibi) artırabileceği için gerekli durumlarda gerekli dozda ve gerekli sürede kullanılması önemlidir. Bu nedenle, doktorun muayenesi sonrasında onikiparmak bağırsağı ülseri tedavisi için ilaç alınmaya başlanmalıdır.

Aynı zamanda onikiparmak bağırsağı ülseri tedavisi için mide ve ince bağırsak dokularını koruyan ilaçlar önerilebilir.

YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ

Ülserin yarattığı semptomlardan kurtulmak ve ağrıyı dindirmek için evde bir takım alışkanlıklar edinebilirsiniz. Böylece, ilaç kullanımına gerek kalmadan da ağrılarınızı hafifletmiş olursunuz.

  • Yediğiniz tüm besinlerde ülseri tetikleyenler olabilir. Bu nedenle, yediğiniz her şeye dikkat ederek ülserin yarattığı negatif etkileri minimuma indirebilirsiniz. Vitamin alımınıza dikkat edin ve A / C vitamini içeren meyve ya da sebzeleri bol bol tüketmeye özen gösterin.
  • Probiyotik içeren gıdaları tüketmek ülsere iyi gelecektir. Örneğin; kefir, peynir ve lahana turşusu gibi.
  • Süt içmek başta ülserin ağrısını dindirir ancak daha sonra asit üretiminin artmasına sebep olacağından daha şiddetli ağrılarla karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle, tanısı konmuş ülseriniz var ise belli bir süre süt ve süt ürünlerinden uzak durun.
  • Sigara, alkol ve uykusuzluk ise bağışıklık sisteminizi yoracağı için ülser dokularında da iyileşme gecikecektir. Bundan dolayı, bu tarz alışkanlıklarınızı ya bırakın ya da minimuma indirin.

ONİKİPARMAK BAĞIRSAĞI ÜLSERİN TANISI NASIL KONUR?

Reflü ya da gastrit ile aynı belirtileri taşıyan ülserin tanısını koymak için mutlaka gastroenteroloji bölümüne gitmeniz gerekiyor. Gastroenteroloğun sizin şikayetlerinizi dinler ve daha sonra gerekli bazı testleri isteyebilir. Eğer ki doktorunuz H.pilori bakterisine dair bir şüphe içindeyse kan testi, dışkı testi ve üre nefes testi gibi bir takım testleri sizden isteyecektir. Aynı zamanda endoskopi ile onikiparmak bağırsağı ülseri kolaylıkla görüntülenebilmektedir. Endoskopi cihazı ile yemek borusu, mide ve ince bağırsağın o anki durumu net olarak görülür ve ülserin varlığı da kesin tanı olarak konulur. Eğer ki ülserli bir doku var ise, doktorunuz biyopsiye bu dokuyu gönderir ve H. Pilori bakterisinin incelenmesi sonucunda net tanı ve teşhis konur.