Köşe Yazıları

Kenan Tiryaki, “TARAFTARLIK FANATİKLİK MÜRİDLİK”

TARAFTARLIK FANATİKLİK MÜRİDLİK

Hepimiz geçtiğimiz 7 Nisanda Urfa’da bir dakikalık tiyatro futbol oyununu izledik.
Bu bir dakikalık ve perdelik futbol oyunu izleyicilere ne mesaj verdi diye soracak olursanız, derim ki Türk futbolunun o andan itibaren kaybedeceği başka ikinci bir dakikası yoktur, ben böyle değerlendiriyorum.
Süreci şöyle bir hatırlayalım.
Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki maç, ağustos ayında oynanması gereken bir müsabaka olarak belirlenmişti ancak beklenmedik gelişmeler sonucunda Aralık ayında Suudi Arabistan’da bile gerçekleştirilememiş, nihayetinde ise saçma sapan bir tarihe ertelenmişti.
İlginç olan ise bu durum, futbol camiasında Galatasaray kulübü hariç büyük bir tepki yaratmıştı.
Daha sonrasında futbol adına, ardı ardına utanılacak futbolun içinde ama futbolun ana prensibi olan Fair-play ilkesini hiç yakışmayacak bir dizi olaylar yaşandı ve açıklamalar yapıldı herkesçe.
Geçtiğimiz yıllarda ve son haftalarda Trabzonspor ile oynanan maçta bir gurup taraftarlarca sahaya yaralayıcı ve patlayıcı maddeler atılmasından sonra, maç biter bitmez sahaya giren yüzlerce kendini ve haddini bilmez kişilerce, futbolcuların canına kast edilmesi, öncesi ve ardından yaşanan türlü olumsuzluklar, Fenerbahçe’nin sabrını taşırdı.
Bu duruma karşı ise bir tepki olarak, Fenerbahçe kulübü ligden çekileceğine dair açıklamalar yaptı. İki nisanda Fenerbahçe stadında 40 bin kişi taraftarının önünde, onlara sordu ve tam yetkiyi alan yönetim ve başkan Ali Koç bir takım kararlar aldılar Bu aldıkları kararlar içinde ligden çekilme yoktu ama sonrasında 7 Nisan da oynanmasına karar verilen süper kupa maçına U19 takımı ile çıkma kararı aldılar, ayrıca iki sezonda kupa maçlarına çıkmayacaklarını beyan ettiler kamuoyuna.
Sonunda beklenen tarih geldi ve Maçın başında sarı lacivertli takımın pasif duruşu, futbolcular arasında Önceden konuşulmasına rağmen, top oyun dışına atılıp ve Fenerbahçeli genç oyuncuların sahadan çekilmesi gerçekleşecek düşüncesi, bazı Galatasaraylı oyuncuların pas yapıp birinci dakikada gol atması ile noktalandı ve santra yapılmadan FB oyuncular kenar yönetiminin talimatı ile sahadan çekildiler.
Tabi bir durum medyada milyonlarca yorumu beraberinde getirdi.
Bana göre bu yorumlar, aslında birer teşekkürdü. Çünkü bu kirli düzende, ne Fenerbahçe’nin ne de Türk futbolunun kaybedecek ikinci bir dakikası kalmadığının göstergesi idi.
Fenerbahçe’nin birinci dakika oyundan çekilmesine, Galatasaraylı oyuncuların zafer sevinçleri ise takdire şayandı! Aslında ortada zıplayarak sevinenlerin kimler olduğunu herkese göstermişti. Bu duruş, bence kendilerince çok haklıydı. Gülen taraf Galatasaray’dı ama biri daha var ki ekranlara yansıyan görüntülerde gülen ve sevinen Mehmet Büyükekşi’ydi.
Ha bu arada unutmadan belirteyim. Ben nokta kadar fanatik olmayan bir Beşiktaşlıyım. Sonra bana sende Fenerlisin yaftası yakıştırmayın.
Bu maç gösterdi ki, bazı GS taraftarlarda gözü kapalı takım seviciliği var. Onların yaptıkları yorumlara devam edelim.
Yahu, kardeşler Fenerbahçe günler önce “U19’la maça çıkacağız” demiş. Öyle de çıkmış,” Bu maçı kazanmak ve kupa umurumuzda değil” diye mesajını vermiş zaten. Yani sözlerin de durmuşlar.
Gelim görün ki GS taraftarlar dakika bir nassı k*yduk, korktular kaçtılar, kaçmasaydılar daha çok k*yacaktık, gibi gibi gibi.
FB ne demiş ve ne yapmış, GS taraftarının aklı neredeeee?
Futbolda müritleşmek böyle bir şey işte!
17’lik çocuklarla maça çıkacağım demek “böyle futbolu, federasyonu, kupayı, hakemi, şunu, bunu, sistemi, yayın işlerindeki katakulliyi, en çok da siyasetin futbola soktuğu çomağı protesto ediyor ve kupadan vazgeçerek konuya dikkat çekiyorlar!” Buna karşılık GS ise, “ikardi nassı k*ydu ama”larda!
Bu maçta olması gereken karşı takımın da (GS) U19’la maça çıkması olacaktı, İkardi’nin küçük çocuklara gol atması değil…
Zaten FB yenilmeyi göze almış da gitmiş oraya.
“Banane, as kadroyu çıkarsaydılar” demek, teee pasolig uygulamasından başlayan ve en son Araplara oyuncak yapılan ve hatta iç*ne edilen bu futbolun, bu anlamlı kupanın, ne hale geldiğini anlamamaktır!
Eskiye dönmek ve eskisi gibi maçları keyifle izlemek imkansız.
Türk futbolunun keyfini herkesin elinden alanların zerre kadar yüzleri kızarmıyor.
Bu işin sonu hayırlı olur inşallah diyeceğim ama çok zor.
İşin sonu şuraya varacak yazmadı demedi demedi demeyin. Ya Avrupa’dan VAR hakemi getirecekler yada, yada Ligin son derbi maçı ve şampiyonluk maçı olacak olan FB-GS maçına hakem triosu getirecekler.
Bekleyip hep birlikte göreceğiz.
Sağlık ve esenlik dileklerimle.