Köşe Yazıları

Kenan Tiryaki, “ÇARESİZ HASTALIK”

ÇARESİZ HASTALIK

Bana göre bu bir tıbbi bir sorun. Aynı zamanda da tedavisi çok zor bir o kadar da zorlu bir süreç. Bir başka ifade ile çaresi olmayan bir hastalık türü fanatizm.

Pek bu fanatizm durumunu tarif edecek okursak, herhangi bir konuda aşırı derecede tutkulu olma durumunu ifade eder.

İşte tehlike tamda burada başlıyor. Bu tutku, bireyin objektif olma kabiliyetini kaybetmesine ve çevresindeki fikirlere karşı körleşmesine neden oluyor. Fanatizm, sadece bireyin kendisine zarar vermesiyle kalmıyor, aynı zamanda toplumda da ciddi sorunlara yol açabiliyor.

Zararlarına özet olarak değinecek olursak, birincisi kör takipçilik. Şimdi bunu açalım biraz.

Fanatik bireyler, sahip oldukları fikirleri sorgulamak yerine körü körüne savunma eğilimindedirler. Bu durum, gerçekleri görmeyi ve alternatif bakış açılarını kabul etmeyi imkansız hale getirir. Böylece, fanatizm bireylerin zihinsel esnekliğini ve gelişimini engeller.

İkincisi ayrımcılık ve düşmanlık. Fanatiklik, başkalarının farklı düşüncelere sahip olmasını tolere etmeme eğilimini körükler.

Bu durum haliyle toplumsal ayrımcılığı ve düşmanlığı artırıyor. Fanatikler, kendi gruplarının üstünlüğünü vurgulamak için diğer gruplara karşı sadece ve sadece nefreti körüklüyorlar.

Üçüncüsü radikalizm ve şiddet, Fanatizm, bazı durumlarda radikalizme ve şiddet eylemlerine yol açıyor bu durum bilimsel olarak zaten kanıtlanmış bir olgu. Özellikle ideolojik fanatizm, terörizm gibi tehlikeli sonuçlara yol açabiliyor. Fanatik bireyler, sahip oldukları ideoloji uğruna şiddet eylemlerine başvurabiliyorlar, bu da hem kendilerine hem de topluma ciddi zararlar veriyor.

Dördüncüsü, mental ve duygusal sağlık sorunları, sürekli bir konuya saplanıp kalmak, objektif olmama ve başkalarını sürekli olarak eleştiri altında tutma, fanatik bireylerin mental ve duygusal sağlığını olumsuz etkileyebiliyor.

Bu durum, stres, kaygı ve depresyon gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olabiliyor.

Beşincisi, sosyal izolasyon, fanatik bireyler, sahip oldukları aşırı fikirler nedeniyle diğer insanlarla iletişim kurmaktan kaçınıyorlar. Bu durum, sosyal izolasyonun artmasına ve bireyin çevresinden soyutlanmasına yol açabiliyor.

Sonuç: Fanatizm, bireylerin ve toplumun genel refahı üzerinde ciddi zararlara yol açabilen tehlikeli bir olgudur. Objektif olmayı kaybettirir, ayrımcılığı körükler, radikalizmi teşvik eder ve mental sağlığı olumsuz etkiler. Bu nedenle, fanatizme karşı bilinçli olmak ve açık fikirli bir tutum benimsemek önemlidir.

Şimdi ülkemizdeki tabloyu şöyle bir gözünüzün önüne getirin ve kendi kendinize bir durum değerlendirmesi yapın.

Bu radikal fanatizm bizde öyle boyutlara ulaşmış durumdaki iç sahalarda oynanan lig müsabakalarındaki taraftarlar her türlü şiddet eğilimine açık bir durum da maç izliyorlar ve sahadaki adaletin uygulayıcısı hakemlerin yerine kendilerini koyuyorlar ve hep kendi lehlerine rakiplerinin aleyhine düdük çalıp kararlar veriyorlar.

E durum bu olunca haliyle ülke futbolu da bir arpa boyu ilerleyemiyor.

Asıl tehlike ise el altından FİFA’nın görsel medyaya ve yazılı basına sızdırdığı korkunç bir söylem. İki aydır ülkemizi mesken tutmuş FİFA ve UEFA görevlileri kurumlarına verdikleri raporda bizim ülkemizde 2023-2024 süper lig sezonun onaylamayacakları gibi akıllara durgunluk veren haberlerdir.

TFF bu konuda tek bir açıklama yapmadı yapmıyor. Niye diyecek olursanız? Kendi dertlerine düşmüşlerde o yüzden. Kulüpler birliğinin on kulübü bir karar aldılar ve TFF’ye resmen bildirdiler. TFF başkanlık seçiminin haziran ayının hemen başında yapılması isteğini bildirdi. TFF başkanı ise Avrupa kupası maçlarından sonraki bir tarihte yapılacağını açıkladı.

Yani durum biraz değil çok çok karışık.

Gelişmeleri sizlerle paylaşacağız elbette ama görünen o ki Büyükekşi her durumda yolcu gibi. Bekleyip göreceğiz.

Sağlık ve esenlik dileklerimle.