Kenan Tiryaki, “Futbolda fetö metö bilançosu”
On iki on üç yıl önce futbolda dönen dolaplar ne ise bu günde aynı. Sadece etkili aktörlerin ismi değişti.
Gitti fetö geldi metö!
Ben kendimi bildim bileli yani bir fiil 50 yıldır futbolun içindeyim onun için ne oluyor ne bitiyor, neler dönüyor kimler etkin,kim kimin adamı vs. Futbolu severim daha doğrusu severdim. Şimdi sorarsanız son 15 yıldır futboldan nefret ediyorum.
Bakın izah edeyim.
Ben çok koyu olmasa da Beşiktaş’ı tutarım. Özel maçlarını bile izlerim.
Klasman hakemliği yaptığım yıllar da, çekinirdik utanırdık, aman yanlış anlarlar, adımız şikeciye çıkar diye tuttuğumuz takımı kimselere söylemezdik.
Ancak takım tutma duygusu başka bir şey gerçekçi olmak ve yazmak başka bir şey.
Yıllar yıllar geçti şimdi Sakarya da çok okunan bir gazetede yıllardır, futbol köşe yazarlığı yapıyorum. Beni az çok tanırsınız. Ayni zamanda teknik direktörlük kimliğimde var biliyorsunuz yüzden yine tarafsız pozisyonumu koruyorum.
Mesleki ilkelerim benim için kırmızı çizgimdir. Haksızlık yapan kim olursa olsun her daim mazlumun yanında dururum.
Yani bu eli elli beş yıllık süre içerisinde spor ve futbol anlamında çok şey yaşadım çok şey gördüm.
Ve giriş yapıyorum konuya
Futbol da “ŞİKE” vardı, var ve olmaya da devam ediyor, edecek. İster belgesi olsun isterse olmasın.
Bu girişten sonra 3 temmuz 2011 “şike operasyonuna” dönersem. Herkes o sezon oynanan maçları konuşuyor.
Belki de haklılar ama ben başka bir bakış açısı göstereceğim sizlere, sizleri 2011-2012 sezonundan bir sezon önceye yani 2009-2010 sezonuna götüreceğim.
Hatırlayanlarınız mutlaka vardır. Son on maçta on galibiyet alan Fenerbahçe kendi sahasında son maçında Trabzonspor ile 1-1 berabere kalarak şampiyonluktan oldu!
O sezon, Bursaspor kendi sahasında, İbrahim Toraman’ın kendi kalesine ve Uğur İnceman’ın 88’inci dakikadaki golleriyle Beşiktaş’ı 2-1 yendi. Bursaspor şampiyon oldu.
Gelelim çok tartışmalı 2010- 2011 sezonuna:
Hemen herkes “şike var” diye ligin Sivasspor-Fenerbahçe maçını konuştu-tartıştı.
Ligin son maçlarıydı Buca, Konya, Kasımpaşa küme düşmüştü. Sivas’ın küme düşme tehlikesi yoktu. Buna rağmen Fenerbahçe’ye karşı 4-3 yenildi. Fenerbahçe şampiyon oldu. Bu maça da fazla takılmıyorum.
Fenerbahçe o sezon dört mağlubiyet aldı: Trabzon, Kayseri, Gaziantep, Ankaragücü’ne yenildi.
Trabzon’daki maçın hakemi Bünyamin Gezer idi.
Ankaragücü maçının hakemi Kuddusi Müftüoğlu idi.
Peki o zaman soru şu? “Şike var” denen 2010-2011 sezonunda Fenerbahçe hakemleri de yenerek mi şampiyon oldu?
Ne mi demek istiyorum
Tarih: 15 Haziran 2016 Türkiye Futbol Federasyonu’nda fetö soruşturması başlatılmıştı
Aradan bir iki ay geçmişti.
Devletin resmi belgelerin de var. MHK’nın dokuz üyesinden beşi görevden ayrılmak zorunda kaldı, daha doğrusu görevden alındlar. Peki bunlar kimlerdi
Başkan Kuddusi Müftüoğlu ve onun yardımcısı olan TRT de yorumculuk yapan Bünyamin Gezer di…
Yani… Didik didik edilen 2010-2011 sezonunda Fenerbahçe’nin yenildiği maçların hakemleri!
2015 yılında MHK’ya getirilmişlerdi.
Ve tabi raporlara göre fetö mensubuydular!
(K. Müftüoğlu’nun akrabası ve ortağı Hasan Uysal fetö’cü çıktı.)
Herkesin birbirini fetöcü diye ihbar ettiği dönemdi..
2009-2010 sezonunda Bursaspor’un Beşiktaş’ı yenip şampiyon olduğu maçın hakemi Cüneyt Çakır ile, MHK eski başkanı babası Serdar Çakır hakkında da “fetö ile ilişkisi” var diye de ihbar da bulunulmuştu.…
Mesele sadece şike olayları 2009- 2010 ve 2010-2011 sezonlarıyla sınırlı değildi!
MHK Başkanı Müftüoğlu ve Asbaşkanı Gezer, 2014-2015 ve 2015-2016 futbol sezonunun kaderini belirleyen hakem atamaları yapan ikiliydi.
Bu ikili göreve gelmeden önce Fenerbahçe 2013-2014 sezonunda şampiyon oldu.
Ve fakat:
Bu ikili göreve başladıktan sonra Fenerbahçe, 2014-2015 ve 2015-2016 sezonunda şampiyon olamadı. Şunu merak ediyorum.
Peki değerli okuyucular, fetö futbola damgasını vurmuş olsaydı ve bu konuda ilgili kurumların raporları var idi ise…
Neden bunlar hiç konuşulmaz, yazılmaz?
Fetö- futbol ilişkisi sadece 3 Temmuz süreciyle sınırlı tuttular NİYE ?buna sebep ne olabilir hiç düşündünüz mü?
Örneğin bugün…
Fenerbahçe taraftarları “kaç yıldır şampiyon olmuyoruz” diye hesabını sorarken! yöneticilere ve Ali Koç a.
Fetö-hakem ilişkisi konusunda kafalarında tek soru yok! Hadi fetö derinliklerine vakıf olmaları zor da, kendinden emin olmayan-korkak-silik hakemlerin son yıllarda futbola nasıl sokulduğunu da görmüyorlar mı?
O zaman ben sadece “Mustafa Kamil Abitoğlu da, Kuddusi Müftüoğlu’nun kuzenidir” deyip geçeyim, anlayan anlar!
Bu gerçekleri hiç kimse yazamadı o dönemde! Hala yazmıyorlar, yazamıyorlar….
Bütün kulüpler zarar gördü ama Fenerbahçe futbol kulübü çok zarar gördü.
“fetö operasyonuna uğradığı yıl futbol dahil 5 branşta şampiyon oldu fenerbahçe.
Her şeye rağmen, Hakkında Avrupa’da “UEFA Şampiyonlar Ligi’nin favori adaylarından” diye yazılıyordu.
Peki sonuç ne oldu?
fetö darbesiyle Şampiyonlar Ligi’ne bile katılamadı.
Borsa’da yüzde 40 küçüldü. “Şikeci” karalamasıyla imajını kaybetti vs vs vs
Diğer yandan; İlgili kurumların “fetö” raporu verdiği MHK’nın atadığı hakemlerle kıl payı giden şampiyonlukların götürdüğü maddi kayıpları yazmıyorum bile
Demem o ki: Aziz Yıldırım’a çok haksızlık yapıldı.
O zorlu günlerde Fenerbahçe’ye tarihinin en büyük kupalarından birini kazandırdı.
Hangi kupamı?
fetö’yü yendi! işte bundan daha büyük kupamı olur.
Fenerbahçe daha çok şampiyonluklar kazanacaktır elbette. Ama Emperyalist işgalci güçlere rağmen Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’ya silah kaçırması Fenerbahçe’ye nasıl büyük şampiyonluk ödülü getirdi ise, fetö’yü yenmesi de benzerdir, bana göre.
Bu kupalar, futbolun çok üstünde değerdedir.
Hani hep yazıp çiziyorum ya futbol sadece futbol değildir diye.
Fenerbahçe kalesine en çok gol atan Galatasaraylı futbolcu santrfor Metin Oktay’dır.
Niye bilir misiniz?
Çünkü, biz yaşlar da olanlar bilir, Fenerbahçeli defans oyuncusu Naci,milli takımdan arkadaşı Metin Oktay’a, “aman sakatlanmasın” diye hep incelik göstermiştir!
Futbol budur…
Vatan severlik, yurtseverlik budur…
“Ne şikesi, memleket elden gidiyor” sözünün anlamı da budur.
Çıkarılması gereken asıl ders o gün fetö etkindi bu gün “metö” etkin. Pazar aksamı oynanan Fener Trabzon maçını bir daha izleyin ve Trabzon’a verilen iki pentiya ve Fenere verilmeyen bir penaltıya ve birde, Fenerbahçe’nin oyuncusu Amrabada verilmeyen kırmızı karta bakın ve yine bu oyuncunun son uzatma da attığı gole bakın.
İşte fetö-metö bilançosu budur!
Sağlık ve esenlikle