Karasu’da helalleşme iklimi
(“Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi” diye “Tek Adam”ın egemen olduğu, ucube düzeni kurulmadan önceki) bir zamanlarda, yaşadığım bu topraklar üzerinde, (gerçek anlamda) tüm dünya görüş ayrılıklarını bir kenara koyup, ortak menfaatleri için bir araya gelebilen, bir ve beraber olunca da, koskoca gibi görünen “yağmacı/yıkıcılara” karşı durabilen, sivil toplum kuruluşları yaşardı Karasu’da…
***
Mesela; Karasu Kent Konseyi… Her kanattan, siyasi görüşteki mühendisi, hukukçusu, mali müşaviri, eğitimcisi, esnafıyla bir çatı altında, büyük bir heyecanla bir araya gelip, daha güzel yaşanabilir bir Karasu için yaptıkları projeleri yarıştırıyorlardı…
***
Açılımı, Karasu Sanayici işadamları olan ve hedefine Karasu Sanayi ve Ticaret Odası amacını koyan KASİAD adlı STK ile Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanına Sakarya için Karasu’nun önemli olduğunu hatırlatıyor ve başkan Karasu’ya gelerek Karasu’nun nasıl 200 bin kişilik “Lojistik Merkezi” olacağını KASİAD üyelerine anlatıyordu…
***
Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı, Başbakan yardımcısı Masum Türker; kendi branşında hepsi birer değer olan KASİAD üyelerine, Türkiye ekonomisini anlatıyordu, dernek merkezinde tam 2 saat…
***
Yine, bir “Hastane Yaşatma Derneği” geçmişte, sadece doktorların yönetici olduğu, daha sonra da Karasu’nun değerli şahsiyetlerin işi ele almalarıyla, müthiş işler yapan bir STK olarak, büyük hizmetlerde bulunmuş bugünkü sağlık kurumların olması için bir çoban ateşi olmuşlardı…
***
Hele de, “Sivil İnisiyatif” olarak kurulan platform ile cennet olarak anılan bu güzel memleketimiz Karasu’yu, cehenneme çevirecek “Termik Santral” felaketini, köylüsü, şehirlisiyle bir duvar oluşturarak Karasu’daki işbirlikçileriyle, kaptı-kaçtıcılara öyle bir ders veriyorlardı ki, o gün bugündür arkalarına bakmadan kaçıyorlar…
***
Şu an, Amasra ve Sinop’a doğru yol aldıklarını duyuyor ve o günlerdeki yürekli Sivil İnisiyatifçe dostları bu satırlar vesilesiyle bir kez daha saygıyla selamlıyorum…
***
Tek Adam Sistemine geçilen, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ucubesinden sonra ise; Karasu mateme bürünmüş bütün bu topluluklar dağıtılmış, yerli işbirlikçilerle Karasu yağmalanmıştır…
***
En güzel topraklar, yok Tank-Palet özelleşecek BMC adı altında Karasu’da faaliyete geçecek diye 1500-2000 dönüm her şeyi tamam arazi bir zamanlar devrimciydim ayakları koşan dönek sakallı yandaş Ethem Sancak’a peşkeş çekiliyor eski parayla katrilyonlarca teşvik aldıktan sonra ben burayı yapamayacağım deyip Tosyalı Holding isimli bir başka yandaşa kakalanan tesisler, o yandaşın da, yan çizmesiyle, bin bir havayla açılan tesisler, sahipsiz cenaze gibi, ortada bırakılmış Karasu’da hiç kimse bu hususta ne oluyor kardeşim bu topraklar sizin cirit atacağınız sahipsiz değildir diyemiyor…
***
Sosyalleşmeden yoksun Karasu, inşallah yakında oluşacak oluşum ve etkinliklerle, “kazanda ısıtılarak uyuşarak ölüme yol alan kurbağa” misali olmaktan çıkacak ve oluşacak tüm sorunlara, barışçıl yöntemlerle çözümler üretecek çareleri, tıpkı geçmişte Hastane Derneği, Kent Konseyi, KASİAD, Sivil İnisiyatif Platformu gibi oluşumlarla tekrar geri kazanacaktır…
***
İşte o zaman Karasu’da barış içerisinde oluşan “helalleşme iklimi” Karasu’nun yaşanabilir bir şehir olmasını sağlayacak…