Köşe Yazıları

Vücudumuzda boyun kısmında, erkeklerde daha belirgin olan ve “adem elması” olarak bilinen kıkırdak bölgesinin altında konuşlanan tiroit bezi, vücuttaki bütün hücreler üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. T3 ve T4 hormonlarını üreten tiroit bezi, bunları depolar ve gerektiği zaman bu hormonları kan dolaşımına verir.

Tiroitin az çalışması durumu ‘’hipotiroidi’’ olarak adlandırılmaktadır. Hipotiroidinin yaygın belirtileri arasında halsizlik, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, kabızlık, çabuk üşüme ve soğuğa tahammülsüzlük görülür. Bazen dermatolojik hastalıklardan kaynaklandığı düşünülen cilt kuruluğu, ciltte kabalaşma, turuncuya dönen renk değişiklikleri de tiroit bezinin az çalışması nedeniyle gelişebilir..Tiroit bezinin yeterince çalışıp çalışmadığı beynin “hipofiz” adı verilen bölümünden salgılanan “TSH hormonu”  değerleri ile belirlenir. TSH, tiroit bezinde hormon üreten yapıları uyararak daha fazla üretilip kana karışmasını sağlar. Tiroit bezi normalden az çalıştığında hipofizden TSH’nın kana verilmesi de artar. Gerekli miktarda tiroit hormonu salgılanamadığında hipotiroidi adı verile durum gerçekleşir ve dokulara yeterince tiroit hormonu salgılanamaz, metabolizma da doğal olarak yavaşlar.

Hipotiroidi bebeklerde ve çocuklarda, büyümede ve gelişmede geriliğe neden olabilir. Eğer tedavide geç kalınırsa hipotiroidinin neden olduğu zeka geriliğinin düzelme şansı çok azalır.  Yetişkin bireylerde ise vücutta ve metabolizmada genel bir yavaşlama söz konusu olur. Ancak erişkin bireylerdeki hipotiroidi belirtileri tiroit hormonu tedavisi ile büyük oranda düzelir.

Hipotiroidi Çeşitleri

Tiroit bezinin yeteri kadar tiroit hormonu üretememesine primer hipotiroidi denir. Hipotiroidinin bu çeşidinde tiroit bezinin fonksiyonlarını kontrol eden vücudun diğer kısımlarında herhangi bir sorun görülmez. Tiroit bezi fonksiyonlarını kontrol eden hipofiz veya hipotalamus gibi beyin kaynaklı hipotiroidilere ise sekonder ve tersiyer hipotiroidi denir. Bunlar, hipotiroidinin az rastlanan çeşitleridir. Hashimoto ise hipotiroidinin en sık görülen çeşitlerinden biri olarak kabul edilir.

  • Primer Hipotiroidi, tiroit bezi yetersizliğinden kaynaklanan nedenlere bağlıdır.
  • Sekonder Hipotiroidi, TSH yetersizliğine bağlı hipotiroidi türüdür.
  • Tersiyer Hipotiroidi, TRH yetersizliğine bağlı hipotiroidi türüdür.
    • Primer hipotiroidi tanısı, TSH düzeylerine göre konulur.
    • – TSH 0.5- 4 mIU/L normal (gebelik hariç)
    • – TSH >4 mIU/L T3, T4 normal: subklinik hipotiroidi
    • – TSH >10 mIU/L T4 ve/veya T3 düşük: aşikâr hipotiroidi
    • – TSH >10 mIU/L, T3, T4 düşük ve organ yetersizliği: miksödem koma

    Subklinik HipoTiroidi                                                    

    • T3, T4 düzeylerinin normal, TSH düzeyinin yüksek (>4 mIU/L) ve aşikar hipotiroidinin klinik bulgularının olmadığı durumdur.
    • Hafif subklinik hipotiroidi: TSH: 4-10 mIU/L
    • Ağır subklinik hipotiroidi: TSH >10 mIU/L

      Hipotiroidi Belirtileri

      Hipotiroidi belirtileri pek çok farklı hastalık belirtileriyle benzerlik gösterir. Hipotiroidinin belirtileri; halsizlik, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, kabızlık, çabuk üşüme ve soğuğa tahammülsüzlüktür. Bazen dermatolojik hastalıklardan kaynaklandığı düşünülen cilt kuruluğu, ciltte kabalaşma, turuncuya dönen renk değişiklikleri de tiroit bezinin az çalışması nedeniyle gelişebilir.

      Hipotiroidide;

      • Halsizlik,
      • Üşüme titreme,
      • Ses kısıklığı,
      • Şişkinlik,
      • El, yüz ve gözde şişlik,
      • Ciltte kuruma,
      • Saçlarda dökülme,
      • Uyku bozukluğu ve depresyon,
      • Adet düzensizliği,
      • Kilo artışı,
      • Konsantrasyon bozukluğu, hafıza zayıflığı,
      • Kansızlık, b12 eksikliği,
      • Az terleme

      gibi belirtiler de sıklıkla görülür.

      Hipotiroidi Risk Faktörleri

      Hipotiroidinin en büyük nedeni aile bireylerinde tiroit hastalıklarının görülmesidir. Bunun yanı sıra bağışıklık sisteminin tiroit bezine karşı antikor üretmesi ve tiroit bezini tahrip etmesi de hipotiroidinin en büyük sebeplerinden biridir. Farklı nedenlerle tiroit bezinin tümünün ya da bir kısmının ameliyatla alınması da kişilerde hipotiroidiye neden olabilir. Hipotiroidinin en çok görüldüğü diğer durumlar ise şöyledir;

      • Toksik guatr tedavisini takiben tiroit bezinin tamamına yakınının tahrip olması
      • Diyetle iyot alımının çok yetersiz olması,
      • Doğuştan tiroit bezinin olmaması,
      • Tiroit hormonlarının yapımında doğuştan bozukluklar olması

      Tiroit yetmezliği anlamına gelen hipotiroidi en çok şeker hastalarında, kansızlık sorunu yaşayanlarda, 60 yaş üstü kadınlarda, kandaki yağ oranı yüksek kişilerde, adet düzensizliği ve depresyona yatkınlığı olan kişilerde görülür.

      Hipotiroidi Testleri ve Teşhisi

      Geçmiş yıllarda çoğu tiroit hastalığına teknolojik yetersizlik nedeniyle tanı konulamıyordu. Günümüzde ilerleyen tıp sayesinde bu hastalıkların teşhisi çoğu zaman bir kaç kan testi ile konulabilir, erken teşhis ile başarılı tedaviler gerçekleştirilebilir ve bunun yanında tanı ve tedavi yöntemlerinin gelişmesiyle tiroit bezi kanserleri de daha sık teşhis edilerek, erken dönemde başarıyla tedavi edilebilir durumdadır.Tiroit bezi hormonlarının yeterli salgılanıp salgılanmadığını T3, T4 ve hipofiz bezi tarafından salgılanan TSH hormonu testi ile değerlendirilir.  Tiroit bezine karşı üretilen antikorlar (AntiTiroglobülin, AntiTPO) ve tiroit ultrasonografisi de yardımcı tanı testleridir.  Dünyada ve ülkemizde tarama testi olarak kullanılan TSH testinin anormal olması durumunda diğer yardımcı testlere başvurulur. TSH testiniz 3.90’dan fazla ise tiroit bezinizde bir problem olduğu düşünülebilir.

      Hipotiroidi Tedavisi

      Hipotiroidi tedavisi eğer hastalık haşimato nedeniyle ortaya çıkmış ise tiroit bezi yıllar içerisinde tahrip olduğu için tiroitin salgılamadığı hormonu yerine koymak gerekir. Bu tedavi ömür boyu sürebilir.

      Tiroidin az çalışması durumunda verilen hormon takviyesi ilaçlar tablet şeklinde kullanılmaktadır. Bu tabletler mutlaka doktor kontrolünde alınmalıdır. Sabah aç karnına, kahvaltıdan en az 30 dakika önce ve tek başına içilmelidir. Bu ilaçların; demir ilaçları, mide ilaçları, kalsiyum tabletleri ile birlikte veya yemekle alınması sonucu bağırsaklardan emilimi bozulur ve etki gösteremezler.

      Tiroit ilaçlarının çoğu gebelikte de kullanılabilmektedir. Gebelik öncesi bu ilaçların dozlarının ayarlaması ve bazı durumlarda ilaç değişikliği yapılması gerekebilir. Tiroit hastası anne adaylarının bu dönemde hem gebelik ihtimalinin daha yüksek olması hem de gebeliğin doğuma kadar sağlıklı devam etmesi için endokrinoloji uzmanına başvurmaları faydalı olacaktır. Bebeğin sağlıklı vücut ve zeka gelişimi için gerekli ideal tiroit hormon değerleri, gebelerde gebe olmayanlardan farklıdır. Bu nedenle gebelik boyunca da muayene ve tetkiklerle tiroit ilaçlarının doz ayarının yapılması anne ve bebek için en doğrusudur.

      Bazı tiroit hastalıklarında (Sessiz lenfositik tiroidit , Subakut tiroidit  gibi)  tiroit bezi kalıcı olarak tahrip olmadığı için oluşan hastalık geçicidir dolayısıyla hipotiroidi de geçici olabilir. Hipotiroidi sık görülen ve tanısının ucuz ve hassas,  tedavisinin de kolay olması nedeniyle herhangi bir şikayet beklemeden de 30 yaşından itibaren 5 yılda bir, 55 yaşından sonra iki yılda bir TSH testi ölçümü önerilmektedir.