Köşe Yazıları

Futboldaki (turpun) büyüğü

Nerede ise her hafta köşe yazılarım da belirttiğim gibi Türk toplumu olarak karpuz gibi tam ortadan ikiye ayrılmış durumdayız. Kesilen karpuzu birleştirmeye kalkmak eski haline getirmek nasıl olanaksız ise toplumun iki kesimini bir araya getirmek artık yüce Tanrı’nın hikmetine kalmış durumda. Pazar günü oynanan Fenerbahçe-Rizespor maçından sonra ve üstelik maçların galibini yahut mağlubunu belirleyen VAR’daki hakemlerin yabancı olmasına rağmen, yapılan akıl ve mantık dışı açıklamalar toplumumuzdaki hiç kimseye güvenmeme Olayını iyice tetiklemiş durumda. Yani bir noktada, yahut doğruya en yakın yerde bur araya gelmemize mucize gerekiyor değerli okuyucular. Birileri diyor ki yabancı var hakemi fenerli diğer birileri de diyor ki yok efendim GS’li… Öylesine kutuplaşmış durumdayız ki birimizin “ak” dediğine ötekimiz kesin “kara” diyoruz. Velev ki; Ak, ak olsa da kara kara olsa da. Bu bahsettiğim bölünme ülkemizin her alanında en uç noktaya ulaşmış durumda. Aslında bunu gerçekleştirenler ve toplumumuzu ortadan ikiye bilenler ve bu durumdan kendilerine paye çıkaranlar belli. Siyasetçiler yani. Belli olmasına bellide bizdeki fanatiklik böyle devam ettiği sürece düzeleceğimiz falan da yok. Siyasette de sporda da ekonomide de sosyal yaşantımızda da aynı bölünme mevcut. Yani haklı, haksız yok bizde. Herkes haklı, herkes haksız. Orta bir yıl yok anlayacağınız. Siyaseti sosyaliteyi bir kenara bırakalım ve spora futbola bakalım biraz ne durumdayız. Geçtiğimiz hafta içi ülkemizi Avrupa’da temsil eden takımlarımız maçlarını oynadılar, GS ve FB ilk 24 e kalarak play-off oynamaya hak kazandı. Beşiktaş ise elendi ve kendi ligine döndü. Maçların yayı hakkını TRT almış olduğundan haliyle bu Devlet Kurumumuz yayınladı. Buraya kadar her şey normal. Anormal olan Türk halkının vergileri ile ayakta duran ve tarafsız olması gereken, adaletli olması gereken ve her kulübe, her siyası partiye, her STK’ya eşit durması gereken TRT maalesef üzülerek belirtiyorum ki, Ne adil ne eşit ne de tarafsız… Bakın Avrupa klasman maçları yayınlanırken oturduk TV’nin başına ve maç saatlerini bekledik. Vakit geldi çattı. TRT 1 Galatasaray’ın maçını canlı olarak verecekti ve TRT’ye bağlı diğer yayın organı olan Tabi’de Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın maçlarını verecekti. Yani Tabi 1’de Fenerbahçe, Tabi 2’de Beşiktaş maçları yayınlanacaktı, açıklama bu yönde idi. Değerli okuyucular maçlar başladı. TRT 1’den canlı GS maçı başladı, onu TV’den diğer maçları da telefonumuzdan Tabi 1’den izleme başladık. Tabi 1’de bekle bekle ne FB ne BJK yok. Meğer sonradan anladık ki, daha doğrusu TRT spikerinin canlı yayında açıkladığından öğrendik ki, Tabi 1’den dönüşümlü olarak vereceklermiş diğer tüm kalan maçları. Neyse “ona da şükür” diyerek FB ye ve Beşiktaş’a sıra gelmesini bekledik. Bu arada tüm oynanan maçları sadece tabi spordan verildiğini de gecikmeli olsa da anlamış ve görmüş olduk. Hadi buna da normal diyelim. Ne var bunda canım diyelim. Az bekleyin turpun büyüyü heybede. Nereden aklıma düştüyse dedim bir kronometre tutayım. Yani şeytanın avukatlığını yapayım diye. Şu aşağıdaki tablo meydana çıkınca inanın maçları izlediğime bin pişman oldum. Başladım içimden homurdanmaya ve başka şeyler söylemeye. Değerli okuyucular ilk yarı bittiğinde GS maçı canlı olarak ilk yarı 45 +3 tabi 1 den de 23 dk, toplam da 71 dakika. Beşiktaş canlı olarak Tb-1 toplam 13 dakika, Fenerbahçe canlı olarak Tb-1 den toplam 2 dakika 17 saniye… İkinci yarı GS maçı TRT 1’den canlı olarak 45+6, Tabi 1’den 27 dk. toplamda 78 dakika. Beşiktaş Tabi 1’den ikinci yarı sadece 14 dk. Fenerbahçe ikinci yarı Tabi 1’den sadece 9 dakika. Şimdi toplamlarına bakalım. TRT 1’den GS maçı 90+6, Tabi 1’den 23+27=50. Yani son toplam da 146 dk. Saate uyarlayacak olur isek. 2 saat 26 altı dakika… Beşiktaş’ın toplamda 27 dakika evet evet yanlış duymadınız yani yarım saat bile değil. Gelelim asıl tuhaf olan ve inanamayacağınız şeye. Fenerbahçe maçı toplamda 11 dakika 17 saniye… Üç maç da çok kritikti. TRT GS’nin maçını tercih etmişti çünkü sıralamada ilk yedi deidi. Yani play-off oynamadan direk çıkacaktı. Ama olmadı ve GS de FB de play-off’a kaldı. Fakat Fenerbahçe’nin ve Beşiktaş’ın maçları çok daha kritikti. Çünkü iki takımımızın da elenmesi ve çıkmama durumu vardı. Ve öylede oldu Fenerbahçe berabere kalarak bir gol averajı ile play-off’a kaldı ve Beşiktaş ise 1-0 yenilerek elendi. Buna rağmen TRT, GS maçını canlı vermeyi tercih etti ve yetmedi üstüne Tabi 1’den yine canlı olarak 50 dakika daha verdi . Şimdi umarım adaletsizliğin eşitsizliğin hakkaniyetsizliğin boyutunu siz değerli okuyuculara izah edebilmişimdir. Yorum sizin. Elinizi vicdanınıza koyun ve karar verin.
Sağlık ve esenlikle…