Köşe Yazıları

Futbolda “var” çalıştayı

 

Geçtiğimiz hafta Türkiye’de bir ilk gerçekleşti ve TFF, VAR sistemini kamuoyuna açtı. Kimler katılmadı ki. VAR sistemine geçeli yaklaşık beş sezon oldu ve gizemini koruyordu, ne oluyor ne bitiyor diye herkes merak içerisin de idi.

Değerli okuyucular, son günlerde VAR sisteminin ofsayt çizgileri gündemdeydi ve bu çizginin neye göre çekildiği, daha doğrusu hangi takıma göre ofsayt çizgisinin çekiliminin değişkenlik gösterilip gösterilmediği tartışma konusuydu. Biz de buna cevap verileceği umudu olayı takip ettik ama aldığımız cevap kem küm oldu. Bu tartışmalar sürerken TFF’nin böyle bir karar alıp basın ve medya mensuplarına, kulüplere, teknik direktörlere VAR odasını açması tam bir devrim niteliğinde oldu ama bizim ülkemize göre tabi. Çünkü bizim ülkemiz bu tür şeffaf olaylara pek şahit olmadığından “devrim niteliğinde” adlandırdık olayı.

Şimdi gelelim konuya.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, Riva’daki tesislerde önemli açıklamalar yaptı. VAR tartışmalarına nokta koyan Büyükekşi, VAR hakkındaki eleştirilerin azalması için maç olmadığı günlerde yapılacak yeni bir uygulamanın müjdesini de verdi.

Türk futbolunda son dönemlerin en büyük tartışma konusu olan VAR ile ilgili görüşlerini aktaran Büyükekşi, “Biz yaptığımız her işin arkasındayız, iyi niyetliyiz. Tabii ki zaman zaman sıkıntılar olacak, hatalar olacak. Ama iyi niyetle bu iş yapılıyor. Bunu göz önüne sergileyebilmek önemli” dedi.

Yaptıkları işte teknoloji olarak da çok iyi bir durumda olduklarını belirten Büyükekşi, “Örnek vermek gerekirse, Avrupa’da şu anda 27-28 ülkede VAR uygulanıyor. 1. Lig’de sadece 5 ülkede uygulanıyor, bunun bir tanesi Türkiye. Bu VAR sistemini orta saha hakeminden ayırmakla hedefimiz şu, burada hakemlerin ihtisaslaşıp dünyada en iyilerden bir tanesi olması. Şu anda Hugh Dallas’ın belirttiği şekilde, VAR uygulamasında dünyadaki en iyi birkaç ülkeden biriyiz” diye ekledi.

Eksikliği giderebilmek için güzel bir sunum hazırlamışlardı. MHK Başkan Vekili Murat Ilgaz bu sunumu gerçekleştirdi. Değerli okuyucular, UEFA ve FIFA tarafından kabul edilen ve IFAB tarafından belirlenen bir VAR protokolü var. Bizim ülkemiz açısından bu VAR protokolünün doğru uygulanması son derece önemli elbette. Sayın Ilgaz da bizim ana ilkemiz ve UEFA’nın tavsiye ettiği ‘minimum müdahale maksimum fayda’ prensibinden yola çıkarak eskiye göre VAR protokolü sınırlarına çekerek uygulama yapmaktır dedi.

VAR odalarını tüm basın mensuplarının gözetimine açtıklarını vurgulayan Ilgaz şöyle devam etti:

Burada hedef şu, hem sizlerin bu işleri çok iyi bir şekilde görmesi ki VAR nerede müdahale eder, nerede etmez… İşte ceza sahası içindeki faullerin penaltı olup olmadığı, pozisyonun gol olup olmadığı, kırmızı kart olayları ve yanlış oyuncu cezalandırılması gibi 4 tane sistemde müdahale ettiğinin, onun dışında müdahale etmediğinin, maçı esas yöneten hakemin asıl sorumlu olduğunun, VAR hakeminin aynı yardımcı hakemler, dördüncü hakem gibi yardımcı hakem olduğunun özellikle altını çizdik. Çünkü son karar yine hakemindir” diye ekledi.

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, ilk günden beri, ana ilkelerinin, güven, eşitlik, adalet ve şeffaflık olduğunu söylediğini de vurgulayarak, “Hem güveni hem şeffaflığı aşılamak açısından bunu yaptık. Bu uygulamayı, aralıklarla Süper Lig ve 1. Lig kulüp başkanlarımız, teknik direktörlerimiz ve kaptanlarımız için yapacağız, onları yeniden davet ettik. Bu bitti mi? Bitmeyecek. Bundan sonra da, maç olmadığı günlerde, gerek basın mensupları, gerekse başkanlarımız, gerekse yöneticiler veya futbolcular randevu alarak, bir hakemimiz eşliğinde demo yaparak bunların hepsini deneyebilecek, görebilecek, şeffaf bir şekilde bilgilenecek” değerlendirmesinde bulundu.

Tabii ki buradaki en önemli konulardan bir tanesi, bazı kulüplerimiz maç kazanıyor, bazı kulüplerimiz maç kaybediyor. Bizim ana hedefimiz futbol kalitesinin, futbol taktiklerinin, oyuncuların, teknik direktörlerin yaptığı hamlelerin konuşulması. Hakemin daha sonra konuşulması. Türkiye’de maalesef bazı kanallarda, ‘bir pozisyonu 10 dakika, 20 dakika öne al, geriye al, şu kameradan bakayım’ gibi konuşuluyor. Hiçbir zaman hakemin öyle bir süresi de yok. O saniye içerisinde, o andaki psikolojiyle karar veriyor. Bunların gündeme gelmesi daha kolaycılık oluyor.”

Büyükekşi, bazı kulüplerin VAR sisteminden çıkmak istediklerine dair açıklamalar yaptığının hatırlatılması üzerine de, şunları söyledi:

Ben o gün de söylemiştim. Aslında bunu genellemeye sokmamak lazım. ‘Birkaç kulüp istedi diye VAR sistemi ortadan kaldırılmaz’ dedim. Herhalde bir anket yapsak takımların yüzde 90’ı VAR sisteminin devam etmesini ister. Çünkü baktığımızda 90 tane pozisyona müdahale edilmiş. 90 tane pozisyonun 85 tanesinde doğru karar verilmiş. Öyle olmasaydı belki onlarca gol iptal olacaktı veya gol olan pozisyonlar iptal edilmeyecekti. Veya iptal edilen, tam tersi gol olan pozisyonlar var ofsayttan veya kırmızı kartlardan dolayı. Onun için, genelde böyle bir şeyi biz de kendi çapımızda araştırıyoruz. Böyle bir şeyi çoğunluk olarak talep eden yok.”

TFF Başkanı açıklamalarına şöyle devam etti. Çalışmalarımız aralıksız sürecek. Bütün kulüplerimiz, hakemlerimiz, futbolcular, teknik direktörler, başkanlar. Futbol medyası da. Futbol ekonomisinin paydaşlarıyla birlikte hem yurtdışından hem yurtiçinden onlarca toplantılar yapılacak.

Ama değerli okuyucular, TFF Başkanın unuttuğu bir şey var oda şu; bizim ülkemiz de stada gelen seyirciler maç seyretmeye gelmiyorlar ki, hakemleri seyretmeye ve onlara hakaret yağdırmaya geliyorlar. Maçın sonucu pek fazla kimseyi ilgilendirmiyor tabi bu kendi takımları galip geldiklerinde geçerli. Yenildikleri zaman yandı gülüm keten helva…

Sistemin hakkında bilgi veren VAR Hakemi Alper Ulusoy da merkezde 9 oda bulunduğunu aynı anda 9 maçın izlenebildiğini söyledi.

Maç içinde yüzlerce kez kullanılan yeşil ve kırmızı buton.

VAR merkezinin Avrupa’nın en üst düzey merkezlerinden birisi olduğunu vurgulayan Ulusoy, masalarda yer alan yeşil ve kırmızı butonlar hakkında ise şu bilgileri verdi: “O butona basarken hiç bir etki altında kalmadan basıyoruz. Zaten biz hakemi çağırsak bile son kararı yine o veriyor. Daha önce hakemlik yaptık, yardımcı hakemlik yaptık, üst düzey hakemlik yaptık ve bundan sonra gelip burada görev yapıyoruz. O yüzden maçtaki baskı, stres nasıl kaldırılabiliyorsa, burada geldiğimiz zaman da bunu kaldırabilecek düzeyde olmamız lazım” dedi.

Potansiyel ofsayt pozisyonlarında operatörün topun ayakla ilk temasında, ”hangi görüntüyü istersiniz” diye kendilerine sorduğunu, kendilerinin de istedikleri görüntüyü söylediklerini aktaran Ulusoy, bu anda operatörün tekrar, ”bu görüntüyü onaylıyor musunuz” diye sorduğunu, görüntüyü kontrol ettiklerini ve onayladıktan sonra işlemin gerçekleştiğini sözlerine ekledi.

Sonuç olarak hem TFF Başkanın hem de VAR Hakemi Alper Ulusoy’un açıklamaları kağıt üzerinden not verecek olursak on üzerinden on amma, iş icraata geldi mi sınıfı geçemiyorlar.

Şu ofsayt çizgisinin nasıl ve neye göre çekildiğini kem küm ederek açıklamaya çalıştılar, fakat ben dahil hiç kimseye inandırıcı gelmedi tabi. Ama yine de bu şeffaflık bana göre Türk futbolunda “devrim” gibi bir deprem etkisi yaptı. Elbette ki bu deprem olumlu anlamında.

Uygulama devam ederse verimli bir çalışma olacağı kesin. Bu çalıştayı aralıklarla yapacaklarını ifade ettiler. Bize de inşallah demek düşer.

Kalın sağlıcakla, selam ve dua ile.