Fesatlığın bedeli
2015 yılı Aralık ayı Karasu Belediye Meclisi’nde alınan kararla başlayan 46 milyonluk ihalenin iki dosya üzerinden hazırlanan fesatlık davaları nihayet sonuçlandı.
Çok ayrıntıya girmeden bu ihalenin neden yapıldığını kısaca hatırlamanıza yardımcı olayım.
Dönemin Belediye Başkanı Mehmet İspiroğlu’na 2015 yılı Aralık ayında meclis üyelerinin çoğunlukla verdiği yetkiyle İller Bankası’ndan kredi alınması sağlandı.
Kredinin amacı; 28-30 Eylül 2015 tarihinde yağışlara bağlı olarak Karasu’da yaşanan bazı sel taşkınları gerekçe gösterilerek, selden zarar gören yerlerin bakımının yapılması, derelerin ıslahı, semt spor sahalarının yapılması ve yağmur suyu kanallarının ıslahı ile ilgili 4734 sayılı kanunun 21/b maddesine göre kullanılmasıydı.
Yapılan ihaleyi “Enkim Enerji-Vadi Botanik” şirketler konsorsiyumu KDV dahil 45 milyon 659 bin 842 TL bedelle kazandı.
Henüz işin başında İller Bankası tarafından yüklenici firmanın hesabına “avans” olarak Belediye adına kesintiler dahil, 12 milyon 750 bin TL ödendi. (Sonradan bu avansın 1 milyon 141 bin lirasının kanuna aykırı olarak fazladan ödendiği belirlendi.)
Ve böylece belirlenen lokasyonlarda çalışmalar başladı.
Ne olduysa işin tamamlanmasından sonra birtakım şikayetler ortaya çıktı. Şikayetlerin konusu ihalenin yapılması sürecindeki usulsüzlük ve yapılan işlerle ilgili hakkedişlerin hakkaniyetle belirlenmediği şeklindeydi. İlginç olanı da Ak Partili belediyenin yaptığı ihaleyi aynı partinin bir kısım meclis üyelerinin şikayet etmesiydi.
Bundan sonraki süreç hukuki yön kazandı.
İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Kontrolörlüğünce hazırlanan raporlar doğrultusunda konu yargıya taşındı.
Karasu Cumhuriyet Savcılığı’nın “İhaleye fesat karıştırma” iddiasıyla hazırlanan dosya Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İlk duruşma 8 Eylül 2017’de yapıldı.
16 Mart 2021 tarihinde 7.celsede sonuçlanan duruşmada Belediye Başkanı Mehmet İspiroğlu ile aralarında firma yetkililerinin de bulunduğu 14 sanıktan 9’una 3 yıl 4’er ay hapis cezası verildi. 5 sanık beraat etti.
“İhaleye Fesat Karıştırma” dosyası yanında ayrıca bu zaman içinde “Ediminin İfasına Fesat Karıştırma” dosyası da hazırlanmıştı.
Önce bu iki dosya tek dosyada birleştirildi ancak daha sonra belediyenin müdahil avukatı talebiyle ayrıldı.
Ediminin İfasına fesat karıştırmayı kısaca; “yapılan işlerde kullanılan malzemelerin piyasa fiyatının çok üzerinde olması ve ihale kurallarına göre yapılmaması” şeklinde anlayın. Bunun tespiti de bakanlıkça belirlenen bilirkişiler tarafından yapılıyor.
Bir örnek: 14 bin liralık aydınlatma direğine 98 bin lira ödenmesi gibi…
Aslında İhalenin 4734 sayılı kanunun 21/b bendine göre yapılmasını gerektirecek bir husus bulunmadığı, bilirkişi raporu ile dosyanın içinde raportörlerin tespitinde yer almış. Ancak nedense birileri ihalenin bir an önce yapılması yönünde çok gayret sarf etmiş.
Bu dosyadaki iddianameye göre ihale sürecinde yapılan hileli davranışlarla 41 imalat kalemi için belediyenin firmaya 34 bin 514 TL ödeme yapmasına ve KDV dahil en az 22 milyon lira civarında zarara uğratılmasına yer veriliyor.
İşte bu dosya ile ilgili 2019 yılında başlayan Karasu Belediye Başkanı Mehmet İspiroğlu ve 8 personel ile 4 firma temsilcisinin yargılandığı 13 sanıklı duruşma, 9 Mart tarihinde Karasu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11.celsesiyle sonuçlandı. Buna göre İspiroğlu ve 2 belediye personeline indirimli 3’er yıl 4 ay hapis cezası verildi. Firma temsilcilerine verilen 4 yıllık ceza önce 1/2 oranında sonrada 1/6 oranında indirilerek 1 yıl 8 ay olarak belirlendi. Ayrıca TCK’nın 53/1 maddesi a, c, d, e ilgili yazılı bentlerden aynı maddenin 2. ve 3.fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar kendi altsoyu dahil velayet, vesayet gibi haklardan koşullu salıverilinceye kadar mahrum bırakıldı.
22 milyon liralık kamu zararının oluşmasından dolayı herhangi bir karar çıkmadı. Belki ileride ayrı dava konusu olabilir.
Diğer taraftan belediyenin şirketi KARSAŞ’la ilgili zimmete para geçirilmesi iddiasıyla da yargılaması bulunan Mehmet İspiroğlu’nun bu süreçte çok yıprandığını sosyal medya hesabından yaptığı “Sap döner keser, döner gün gelir hesap döner” açıklamasında görüyoruz.
Ne var ki; birilerinin aklıyla yapılan ihalenin yıkıntılarının temizlenmesinin bedelini geride kalanlar çekiyor.
Sadece bu mu?
Karasu’ya gelmesi gereken hizmetlerin bedeli de başkalarının ceplerine gitmiş oluyor.
Bu davaların sonucu gelecekte herkes için bir ders olacaksa eyvallah!
Yoksa Karasu toplumu olarak çok daha bedel öderiz!