Köşe Yazıları

Cumhuriyet bayramı

 

Üzerinde yaşadığımız cennet vatanımız atalarımızın bize en büyük emanetidir. Onlar Anadolu coğrafyasını vatan edinmek için ellerinden geleni yapmış, bu uğurda mallarıyla, canlarıyla savaşmış ve asırlar boyu bu toprakları korumak için olağanüstü gayret göstermişlerdir. Ne var ki “su uyur düşman uyumaz” atasözünde vurgulandığı gibi Müslüman Türk milletinin düşmanları hiç uyumamış hep sinsi emeller beslemiş Birinci Dünya Savaşı’nda da bize yedi cepheden saldırmış ve hemen anayurdumuzu paylaşmaya kalkışmışlardır.

Her zaman olduğu gibi, bu asil milleti, istiklal ve hürriyetini vatan ve mukaddesatını korumak için, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde şahlanarak her türlü yokluğa ve olumsuzluğa rağmen büyük bir istiklal mücadelesi vererek namusu saydığı vatanını düşman işgalinden kurtarmıştır. Asırlardan beri hakim olduğu Anadolu topraklarında milli egemenliğini aynen korumuş Türkiye Cumhuriyeti adıyla yeni bir devlet kurmuş ve 29 Ekim 1923 tarihinde de bunu bütün dünyaya ilan etmiştir.

  1. yıl dönümünü idrak edip mutluluğunu yaşadığımız Cumhuriyet çoğunluk sistemine ve milli iradeyi temsil etme esasına dayanan yaratılıştan insanlarda var olan çeşitli kabiliyetlerini ortaya koyabilmelerine düşünce ve inançlarını serbestçe ifade edip yaşamalarına imkan veren istişareye dayalı bir idare şeklidir.

Hz. Peygamberin ashabın ve dört büyük halifenin uygulamaları hep istişare ile olmuştur. İslam dininde Allah’ın kesin emir ve yasakları konusunda fikir yürütme veya tartışma söz konusu olamaz. Ancak dünya işlerinin düzene konması vatan ve millet için yararlı olanların belirlenmesi maksadıyla istişarede bulunulması ve sonucunda da çoğunluk görüşünün esas alınması İslam’a uygun bir davranıştır.

Cumhuriyet idaresi de bunu yapmaktadır. Cumhuriyeti kuran milli irade insanların dini inanç ve yaşayışlarında serbest bırakılmasını dünyevi işlerde ise vatan ve milletin yararına yönlendirilmesini ve düzenlenmesini amaçlamıştır. Bize düşen görev Cumhuriyet ruhunu gayesinden saptırmadan devletimizi liyakatli ellerde yükseltmek yüceltmek ve bu mukaddes emaneti bizden sonraki nesillere en iyi şekilde devretmek olmalıdır.

Milli varlığımız yönünden önemi çok büyük olan bayramları kutlarken bu günleri bizlere armağan eden başta Mustafa Kemal Atatürk’ü, gazilerimizi ve bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anar, saygılar sunarım.