Köşe Yazıları

Egzama nedir

 

Egzama; deriyi kurutan, kaşıntıya ve bazen de kabarcıklara sebep bir çeşit deri hastalığıdır. Halk arasında yaygın bir hastalık olan ve değişik tipleri bulunan egzama, dermatoloji polikliniklerine başvuru nedenleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır.

Birden fazla sebebe bağlı olarak görülebilmektedir; ancak kesin egzama nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Egzamaya yol açan birden fazla etken olduğu gibi egzamanın da birçok çeşidi bulunmaktadır. Egzama belirtileri, çeşitlerine göre değişiklik gösterebilmektedir.

Egzama hastalığında, ciltte çeşitli rahatsızlıklar görülmektedir. Vücutta kızarıklık, kaşıntı, cildin su toplaması, kuruması ve gerginleşerek çatlaması bu rahatsızlıklar arasındadır. Egzama sebebiyle pullanan ve çatlayan deri mikroorganizmaların girişine sebebiyet verdiği için enfeksiyon da ortaya çıkabilmektedir. Bunun için erken egzama teşhisi oldukça önemlidir.

Genellikle ellerde, bacaklarda ve ayaklarda görülse de vücudun herhangi bir yerinde de egzama hastalığı oluşabilmektedir. Egzama rahatsız edici bir görünüme neden olsa da tehlikeli bir rahatsızlık değildir. Basit tedaviler ile kontrol altına alınabilir. Egzama belirtilerini iyi tanımak ve vakit kaybetmeden doktora başvurmak önemlidir.

Egzama bir alerji ya da stres sonucunda ciltte oluşan ve halk arasında yaygın olan bir deri hastalığıdır. Tehlikeli olmasa bile görüntü itibariyle rahatsız edicidir. Basit korunma yöntemleriyle egzama kontrol altında tutulabilir. Özellikle kış aylarında soğuk hava ve nem oranının düşük olması, su, sabun, deterjan, tozlu ortamlar, mesleklere özgü kimyasallar egzamaya neden olmaktadır.

Egzama belirtileri nelerdir?

Egzama genellikle deride el ve ayakta bacaklarda saç diplerinde; kızarıklık, pullanma, kaşıntı, sulantı, yanma hissi gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Egzama ilk etapta içi su dolu kabarcıklar olarak kendini gösterir. Daha sonra bu kabarcıkların yerini kepeklenmeler, kabuklar alır ve son aşamada ciltte kalınlaşma gözlenir. Egzama hastalarında yaygın olarak enfeksiyon görülür, çünkü kolayca kuruyan, pullanan ve çatlayan deri mikroorganizmaların girişine olanak tanır. Egzama vücudun herhangi bir yerinde olabilir; ama daha çok ellerde, bacaklarda ve ayaklarda ortaya çıkar. Rahatsız edici bir görünüme neden olsa da tehlikeli bir rahatsızlık değildir.

Bazı kaşıntılar gece şiddetlenebilmekte ve uykudan uyandırma seviyesine gelebilmektedir. Görünürde herhangi bir leke olmasa bile vücuttaki kaşıntının egzama belirtisi olma ihtimali bulunduğu için vakit kaybetmeden uzmana görünmekte fayda vardır. Egzama tedavisinde erken teşhis, başarılı sonuçlar elde etmek için önemlidir.

Egzama teşhisi nasıl konulur?

Egzama teşhisi koymak için fiziki muayene ve yama testi yapılmalıdır. Yama testinde ortaya çıkan alerjen, dermatologlar tarafından araştırılmalı ve sonrasında teşhis konulmalıdır. Yama testi esnasında hastanın sırtına alerjen maddelerin düşük konsantrasyonları yapıştırılır ve 48 ile 72 saat sonra açılarak gözlemlenir. Bu süre içerisinde kişinin spor yapmaması, duş almaması ve testi etkileyecek benzer davranışlarda bulunmaması gerekir. Bölgede kabarma, sulanma ve kızarıklık varsa, hastanın o bölgeye sürülen maddeye karşı alerjisi olduğu tespit edilir.

Egzama neden olur?

Egzama oluşumunda genetik faktörler, alerjiler ya da kullanılan çeşitli kimyasal malzemeler rol alabilir. Farklı egzama tiplerine göre oluşum nedenleri değişiklik gösterebilir. Su, sabun, deterjan, kullanılan diğer kimyasal maddeler, tozlu ortamlar egzama oluşumuna zemin hazırlar. Temizlik sektöründe çalışanlar, ev kadınları ve kuaförler, egzamanın en çok görüldüğü gruplardır. Alerjik kökenli egzama oluşmuşsa, alerjen maddenin çok az miktarda teması bile egzamaya neden olabilmektedir. Kimyasal nedeniyle oluşan egzama, temas devam ettiği sürece düzelmemektedir.

Değişik tipleri bulunan egzamanın en çok etkilediği organlarımızdan biri ellerdir. Ellerdeki egzama çoğunlukla derinin biyolojik savunma kapasitesinin azalması veya yok olması sonucunda ortaya çıkar. Su, sabun, deterjan ve tozlu ortam gibi faktörler deriyi yıpratır. Çok sık el yıkamakla ve temizlik işlerinde kullanılan çamaşır suyu maddeler de egzamanın gelişmesine zemin oluşturur. Egzama en fazla el sırtı ve ön kolda görülür.

Kuru tipte olan lezyonlar tek elden asimetrik olarak başlar, diğer ele yayılma gösterir. Egzama, alerjik nedenlere bağlı olarak da gelişebilir. Alerjik kökenli olan egzama temas devam ettiği sürece düzelme göstermez. Sadece alerjenle daha önce duyarlanmış kişilerde meydana gelir. Bir maddeye karşı alerjik reaksiyonun oluşması kalıcı bir sorundur. Duyarlılık bir kez oluştuktan sonra alerjen maddenin çok az miktarı bile egzamaya neden olur.

Egzama çeşitleri nelerdir?

Ömür boyu süren egzama hastalığının çeşitli türleri vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir:

Atopik egzama: Bu egzama çeşidinin gelişiminde genetik, immünolojik, çevresel faktörlerin bileşiminin rolü olduğu düşünülmektedir. Atopik egzama bebeklik ve çocukluk döneminde konak olarak görülür. Bebek egzaması olarak bilinen hastalık, yetişkinlik döneminde hafifleyebilir veya tamamen ortadan kalkabilir; ancak tekrarlayıcı özelliktedir. Bebeklerde egzama, ilk üç aylık dönemde yüzde başlar, sonra gövdeye, kol ve bacaklara yayılır.

Çocukluk döneminde eklemlerin iç kısımlarında kollarda ve bacaklarda atopik dermatit görülebilir. Yetişkinlik döneminde ise göz kapaklarında, kulakta, meme ucunda, eklem içlerinde ve ellerde ortaya çıkabilir. Kızarıklık, pullanma, kaşıntı, kuruluk ve deride kalınlaşma atopik egzama belirtileri arasındadır.

Seboreik dermatit: Nedeni tam olarak bilinmeyen ve kronik olan seboreik egzama cildin yağlı olduğu bölgelerde, yüzde yani kaşlar, yanaklar, burun kenarları, sakal içleri, göğüs ortası, saçlı deri, kulaklarda görülür. Kulak egzaması olarak da bilinen seboreik egzama kızarıklık, pullanma ve kabuklanmayla oluşur. Kış ve bahar aylarında şiddetlenme eğiliminde olan seboreik egzamayı; stres, alkol, immün sistemin baskılanması gibi durumlar tetikler. Kulakta çocukluk çağında gelişen seboreik egzama, lenf bezlerinde şişme görülür ve enfeksiyon durumu söz konusu olabilir.

Asteatotik egzama: Bu egzama çeşidi yaşlılarda daha sık görülmektedir. Sık banyo yapılması, derinin üst tabakasındaki yağ miktarının azalması veya atopi gibi nedenler sonrasında görülebilmektedir. Kış aylarında kuruluk arttığı zaman daha fazla görülebilmektedir. Genellikle bacakların ön yüzünde, kollarda ve gövdede çıkmaktadır. Deride porselen çatlağı gibi bir görüntüye, kaşıntıya, kuruluğa ve döküntüye neden olmaktadır.

Kontakt egzama: Cildin duyarlı olduğu maddelere karşı oluşan akut veya kronik reaksiyondur. Cilt, koruyucu yağlarını engelleyen maddelere sürekli maruz kalırsa kontakt egzama oluşur. Kontakt dermatitte egzamayı tetikleyen bazı maddelere karşı dikkatli olunmalıdır. Kontakt egzama; temizlik maddeleri, makyaj malzemeleri, parfümler, oje, endüstriyel maddeyle temas, saç boyaları, diş macunu, sakız, ayakkabı ve ayak spreyleri, pantolan fermuarı, metal düğmeler, geçici dövmeler nedeniyle görülür.

Numuler egzama: Daha çok kol ve bacaklarda, ellerde görülen numuler egzama, madeni para büyüklüğünde, çok sayıda olabilen yuvarlak kaşıntılı lezyonlardır. Kronik seyirli olup, daha çok genç erişkinler ve yaşlılarda rastlanır.

Numuler egzamanın lezyonları papül ve vezikül denen ufak kabartıların birleşmesiyle oluşur ve akut dönemde kızarıklık, sızıntı ve kabuklanma gösterir. Kaşıntısı fazla olur. Numuler egzamayı tetikleyen bir enfeksiyon olabilir.

Gravitasyonel egzama: Ayakta çalışanlarda ve yaşlılarda çok sık görülen bir egzama çeşididir. Bacakların alt kısımlarında varislerin oluşması ve kan dolaşımın bozulmasıyla gelişmektedir. Burada kan birikmesinden dolayı damarlarda basınç artmakta ve bu da deride hasara neden olabilmektedir. Doğum yapmış kadınlarda gravitasyonel egzama görülebilir. Bacaklarda kuruluk, kaşıntı, su toplaması, kızarıklık gibi belirtilerle kendini gösterir. Egzama kronikleştikçe deride koyu lekeler, derinin sertleşmesi ve sonrasında ülser gibi yaralar oluşabilmektedir.