Onlar erdi muradına

“İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar” derler ya hani benim de doğduğum, büyüdüğüm, tozunu yuttuğum, havasını soluduğum “Sevdalım Karasu” için de hayallerim vardı…
***
En önemli ve güçlü hayalim, bu topraklardan çıkan ve dışarıda yaşayan, sıra dışı, saygın kişilerin, artık, büyük ama (sağlıksız) nüfus yoğunluğuyla kaybolmaya yüz tutan Karasu’ya, sahip çıkarak, Türkiye’de ve hatta dünyada, yaşam sürdürülmesi için, en uygun, en mutlu, en huzurlu bir yer olabilmesini sağlayabilmekti…
***
Neden olmasın diyordum?
150-200 sene evvel gelip bu toprakları “Yurt” kabul ederek yerleşen, Gürcüsü, Boşnağı, Arnavutu, Lazıyla, güzel bir halk mozaiği yapısıyla, batısı Sakarya nehri, doğusu Küçükboğaz gölü, kuzeyi Karadeniz ve güneyi orman ile çevrili doğa harikası bir yer, neden bir Bodrum, bir Marmaris gibi sınıf atlamış bir belde olsun diye hayallerini kuruyordum hep…
***
Almanya’da mahiyetinde değişik ülke 20 bilim adamıyla birlikte insanlık hizmetinde çalışan
iş insanı arkadaşımız Galip’in oğlu Genetik Mühendisi Ali Ertürk devamlı Türk ve Dünya televizyonlarında bilimde kat ettikleri gelişmeleri anlatıyor…
İsmail Çakmak isimli bilim insanımız, TÜBİTAK ödülü ve bunun gibi ne ödüllerle, önemi, pandemi dolayısıyla her şeyin önüne geçen gıdanın, en verimli ve bol miktarda elde edilebilmesi yönünde geliştirdiği projelerle, dünyanın peşinden koştuğu bilim insanı…
110 kez milli formayı giyen, 15 yıl aralıksız Beşiktaş’ta futbol yaşamını sürdüren Recep Çetin,
Türkiye liginde gol kralı olmuş ünü Türkiye sınırlarına taşmış Bülent Uygun,
23 kez Balkan şampiyonu olan maratoncu Ali Turan,
Donanma Komutanlığına kadar yükselmiş Oramiral Veysel Kösele,
Çocuk nörolojisinde, Türkiye çapında bir numara olmuş Profesör Burak Tatlı
Timur Acar, Hüseyin Likos gibi, son yıllarda Türkiye ve Dünya çapında üne kavuşan sinema ve müzik insanı sanatçılar.
Cengiz Arslanoğlu gibi dünya denizlerini dolaşan Türkiye’deki birkaç kişiden birinin, Karasulu olmaları, bu topraklara bir güç bir ivme niye kazandırmıyor sorularıyla hep hayalini kurduğum bütün bu değerlerimizi, Karasu’da toplayıp, her birinin; “BEN KARASULUYUM” diye haykıran resimlerini, Karasu Atatürk meydanında, sergileme onur ve gururu, 1 Temmuz günü nihayet gerçekleşiyordu…
***
Hem de yıllardır siyaseten rakip olarak zaman zaman da sertleşerek mücadele ettiğim Belediye Başkanı İshak Sarı’nın büyük oranda katkılarıyla…
***
Sağ olsun… Meydana kurulan platformdan, son derece itinayla asılan tabelalara ve gelenleri karşılama ve uğurlamalarda gösterilen hassasiyete kadar her şey mükemmeldi…
***
Karasu’ya ve onun yaşayan değerlerine gösterilen bu ilgiye karşılık veren Karasu halkı da bu mutlu ve güzel tabloda gereken alkışı hak etmişti Atatürk meydanında…
***
Velhasıl dostlar…
Sonu, hep insanı mutlu eden masallarda bir özdeyiş vardır ya;
“Onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine…” diye hem değerlerimiz, hem Karasu
Belediye Başkanı hem de bu hayalin peşinden koşanlar bu mutlu sonla herkesi mutlu ettiler…