Münir Ali Kara,”Gelin isimleri konuşalım”
Ak Parti’de fırtına öncesi sessizlik hakim. İshak Sarı’nın ilçe başkanı olduğu kongre döneminden bu yana süren gelenek devam ederse yani kongreye tek adayla gidilmesi konusunda ısrarcı olunursa bile istişare ve temayül işletiliyor. Ancak bu istişarede de genel olarak aktif görevde olanların görüşüne başvuruluyor.
Temayüle kalınca da genel olarak görevde bulunanlar görevde olan yöneticileri öneriyor. Çünkü seçim döneminde birlikte hareket eden belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri ile kadın ve gençlik kolları başkanları kendileri ile uyum içinde çalışan başkanın devamından yana görüş belirtiyor.
“Bu böyle olacak” demiyorum ama… Şimdi sizi listeye koyan seçim sürecinde sizle birlikte çalışan ilçe başkanı varken yeni bir ismi telaffuz etmekten çekiniyorlar.
Ama gene de “Mevcut başkan olmazsa kimi istersiniz” sorusu da yöneltiliyor, bildiğim kadarıyla. Bu durumda insanların aklına illa bir isim gelmesi gerekiyor.
Bu durumda da yine insanların aklına birlikte görev yaptıkları isimler geliyor. Mesela mı?
Mesela geçen dönem de Ankara’ya davet edilen isimler. Bunlar arasında halen Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olan İsmet Yavuzyiğit yer alıyor. Yavuzyiğit hem halen görevde olması hem de mevcut Belediye Başkanı İshak Sarı ile iyi geçinmesi bakımından değerlendirilebilir bir isim. Ben şahsen Ankara’ya davet edilecek isimler arasında İsmet Yavuzyiğit’in yer alacağını düşünenlerdenim. İsmet Yavuzyiğit’in artısını eksisini değerlendirmek bana düşmez. O partililerin belirlediği kriterlere göre değerlendirilecektir. Ama ne olursa olsun Yavuzyiğit Ankara’ya davet edilecek en kuvvetli isimler arasında yer alacaktır.
Bunun yanı sıra iki dönem Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği yapan ve siyasi manada kendini geliştiren, sonrasında iki dönem belediye başkan aday adayı olan ve son atamada İlçe Başkanı Adayı olarak Ankara’ya davet edilen isimler arasında yer alan Yakup Ayar’ın da Ankara’ya çağrılacağını düşünüyorum. Ayar da ilçe başkanlığı için kuvvetli bir isim.
Ak Partili kimliğini koruyarak seçim çalışmalarına katılan Yakup Ayar da kuvvetli adaylar arasında yer alıyor.
Yine benzer şekilde Hasan Emanet var. Hasan Emanet de partili kimliğinden ödün vermeden muhtar seçilmeyi başardı. Kurudere’de hatrı sayılır işler yaptı. Zaman zaman sivri çıkışları olsa da Emanet de önemli adaylar arasında yer alıyor. Ben Hasan Emanet’in de Ankara’ya davet edilecek isimler arasında olacağını düşünüyorum.
Elbette bu isimlerin dışında başka isimlerin de gündeme geleceğini düşünüyorum. Mesela Samet Altuntaş. Samet Altuntaş daha önce bir kez yönetimde yer aldı. Belediye Başkan Aday Adayı olduğu süreçte ciddi çalışmalar ortaya koydu. Görev verilmediği durumda bile partili kimliğini korudu. Değerlendirilmesi muhtemel isimler arasında yer alacağını düşünüyorum.
Yine benzer şekilde üç dönem Ak Parti’den Belediye Meclis Üyeliği yapan Raşit Eryılmaz var. Diploma yeterliliği olan, isim-resim hafızası konusunda çok etkili, net duruşa sahip ve siyasetin dışında kaldığı dönemde bile Ak Partili kimliğinden ödün vermeyen bir isim. Eryılmaz’ın da bu değerlendirme içinde görülmesi bence sürpriz olmaz.
Tüm bu isimlerin dışında bir ismin de Ak Parti tarafından değerlendirilmesi mümkün bu arada.
En başında belirttiğim gibi Mevcut Başkan Recep Aksu’nun Belediye Başkanı İshak Sarı, Kadın ve Gençlik Kolları ve de Belediye Meclis Üyeleri ile bir yerel seçim geçirdiğini ve görevde bulunan isimlerin Aksu’dan yana görüş belirteceğini de öngörmek lazım.
Bisiklet yolunda birine ATV çarpsa
Hukuk kuralları önceden belirlenmelidir. Bir olay olduktan sonra hukuk yetersiz kalırsa devlete karşı güvensizlik oluşur.
Hatırlarsanız bu ülkede bir işadamının mezardan cesedi çalınmış, ceset çalınacağı öngörülemediği için de bu hadise suç olarak nitelendirilememişti. Bu da hukuka olan güvenin azalmasına neden olmuştu.
Karasu’da bisiklet yolları var. Artık bu yollar benimsenmeye de başlandı. Ancak bu yollar sadece bisiklet için mi yoksa elektrikli bisiklet, motosiklet ve ATV-UTV türü araçlar da bu yolu kullanabiliyor mu?
Bu yollarda yaşanması muhtemel kazalarla ilgili nasıl bir yaptırım var? Yani mavi çizgide yayaya bir araç çarparsa, yaya araç yolunda olduğu için, ATV-UTV de bisiklet yolunda olduğu için ayrı ayrı mı suçlu kabul ediliyor?
Bir de bisiklet yolunda hız sınırı nedir? Allah ne verdiyse gidilebilir mi yoksa belli bir hızda mı gidilmelidir?
Bisiklet yolu bir medeniyet göstergesi olabilir de kuralları önceden konulmamış medeniyetin işlemesi de mümkün değildir. Bir tane elektrikli süpürge alıyorsunuz yanında tuğla gibi kullanma kılavuzu veriyorlar. Kilometrelerce bisiklet yolunun yanında kısa bir bilgilendirme yapılsa, en azından yol kenarlarına bisiklet yolunun kullanımı ile ilgili bir tabela asılsa…
Çok mu şey istiyoruz?
Yazın gözdesi Kocaali oldu
Yıllar önce “İnsanlar Karasu’da kazanır, Kocaali’de yer” demiştim de millet bana gülmüştü. Bu sene dediğimiz yere geldik. Karasu’nun kalabalığından ve karmaşıklığından kaçanlar soluğu Kocaali’de aldı.
Elbette Kocaali’yi önce Karasu’nun yerlileri keşfetti. Daha doğrusu keşfetmek zorunda kaldı. Karasu Devlet Hastanesi’ne gidip acildeki kalabalığı görünce aklınıza ilk “Kocaali’de acil nasıldır acaba” sorusu kendiliğinden geldi.
Sonraları artık Karasu’nun aciline uğramadan Kocaali’ye gider olduk.
Daha sonra “Kocaali’nin sahili nasıldır” diye bir baktık. Orası da fena değil. Üstelik deniz yasağı da o kadar sık gündem olmuyor.
Ve en nihayetinde Kocaali Belediyesi’nin sosyal faaliyetleri artınca pek çok kişi soluğu Kocaali sahilinde aldı.
Size şaka gelecek ama bazı günler Kocaali’nin nüfusu 500 bini geçti. Karasu’nun bir dönem yaşadığı ekmek bulamama krizini, süpermarketlerin raflarının boş kalması sorununu Kocaali de yaşadı.
Önümüzdeki yıldan itibaren Kocaali’nin daha yoğun olacağını söylemek yanlış olmaz. Herkes de planlamasını buna göre yapmalıdır.
Tüm bu yoğunluk içinde kusursuz hizmet veren Kocaali Belediye Başkanı Turan Yüzücü ve ekibini de tebrik etmek gerek.
Olaysız bir tatil dönemini geride bırakmak üzereler.
Umarız Kocaali, Karasu’dan daha sağlıklı gelişir.