Köşe Yazıları

Münir Ali Kara, “Bu seçim diğerlerinden farklı”

Bu seçim diğerlerinden farklı

Hemen her seçim döneminde “Bu seçim diğerlerinden farklı” denir. Biz basın mensupları bu cümleyi seçim klasikleri arasında görürüz. Ancak ben bu cümleye şöyle hak veririm: Her seçimin kendi iç dinamikleri vardır. 2019 Yerel Seçimlerinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez yerel seçimde ülke çapında ittifak yapıldı.
Bu yerel seçim süreci mesela…
Geçen seçimde yapılan ittifakların yansıması devam etti. Cumhur İttifakı açısından bir değişiklik ya da uyumsuzluk görünmüyor. Listelerin verilmesi de 2014 Yerel Seçimlerinde alınan sonuçlar baz alındı. Çok adil bulmadığım bu sisteme kimsenin de bir itirazı olmadı. Demek ki uyumsuzluk yok.
Geçelim diğer tarafa. Millet İttifakı seçime müstakil olarak girme kararı aldı. Ama öncesinde bir yerel ittifak kurulması girişiminde bulunuldu. İki ay kadar süren bu görüşmeler bence zaman kaybı ile sonuçlandı.
Benim tespitime göre Millet İttifakı’nda yukarıda bir uyumsuzluk var ama tabanda bir uyum oluştu. Dolayısıyla bu partiler arasında oy geçişkenliği çok kolay olmaya başladı. Bu açıdan bakıldığında ittifak olsa da olmasa da millet ittifakı partileri birbirine oy verebilir. O açıdan da bu seçim diğerlerine benzemiyor.
Bu seçimde Karasu ve Kocaali açısından farklı bir detay daha var: Yeniden Refah Partisi. Yeniden Refah Partisi, Ak Parti’den en fazla oy alabilecek parti konumunda. Milli Görüş tabanından gelmesi ve geçen seçimlerde Cumhur İttifakı içinde yer alması bu partinin elini güçlendiriyor. Mayıs ayındaki Genel Seçimlere Cumhur İttifakı çatısı altında girip yüksek bir oy alması bu partinin potansiyelini ortaya koydu.
Karasu’da muhalefetin ortak aday çıkarma projesi ve muhalefetin uzlaşı sağlayamamış olmasının Recep Özdemir’e nasıl etki edeceğini süreç gösterecek.
Aynı şekilde Kocaali’de Ahmet Acar’ın aday gösterilmemesinin ve Turan Yüzücü ile yola çıkılmasının Recep Erdoğan’a etkisinin ne olacağını bekleyip göreceğiz.
Ama bu seçim de diğerlerine hiç benzemiyor.
Kim avantajlı
Süleyman Demirel, “Ben sandığın boşundan bile korkarım” demişti. Listelerin açıklanmasının ardından herkes hemen “Kim kazanır” diye sormaya başladı.
O zaman da yine “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir”  cümlesini hatırlamak gerekir. Seçim sahasına yeni çıkıldığı ve yaklaşık 35 günlük bir sürecin önümüzde olduğu bir dönemde şimdiden “kim avantajlı” ya da “seçim kim kazanır” öngörüsünde bulunmak büyük hata olur.
Herkes kendi bakış açısına göre avantajlı. Her parti en iyi olduğunu düşündüğü isimleri listesine koydu. En iyi başkan adayı olduğunu düşündüğü isimleri başkan adayı yaptı. Bundan sonra her şeyi layığı ile değerlendirmek seçim günü seçmenin yapacağı iş. Biz ancak yakın zamanda değerlendirme yapabiliriz, fikir yürütebiliriz. Ancak bunu da gazetemiz aracılığı ile yapmamız mümkün değil.
Anket hazırlığı
Sakarya Kuzey Gazetesi’nin resmi internet sitesi (Karasu’nun resmi reklam alma hakkına sahip tek internet sitesi) üzerinden bir anket hazırlığı içindeyiz.
Seçim sürecinde her ne kadar dijital ortamda yapılan anket çalışmaları nitelikli bir sonuç vermese de eğilimi belli eder.
Biz de bu nedenle bu alana bir yatırım yaptık ve suiistimal edilemeyecek veya bizim tarafımızdan da dahil olmak üzere müdahaleye müsaade etmeyen bir anket sistemi satın aldık. Bu sisteme ilişkin son birkaç test gerçekleştirdikten sonra anket çalışmamız olacak.
Bu hazırlıkların ardından her hafta anket çalışmamızın olacağını duyurmuş olalım. Umarız sonuçlar bizim için yol gösterici olur.
Kırıcı olmamak lazım
Seçim sürecinde kırıcı olmadan bir şey söylemek mümkün değil. Amacınız diğer adaylardan daha iyi olduğunu ifade etmek de olabilir, diğer adayın sizden kötü olduğunu ortaya koymak da…
İkisi de seçim kazandırabilir.
Yani “Ben şu açılardan iyiyim” demek de mümkün “Diğer aday şu açılardan daha kötü” demek de…
Benim sevdiğim propaganda yöntemi kendini anlatmak. Ancak diğer tarafı kötülemezseniz sizin iyi olduğunuz ortaya çıkmıyor.
Siyasette kimsenin hiç eleştiride bulunmadan seçimi kazanması mümkün değil. Ancak bu eleştirinin dozu önemli. Seçimin bir kazananı olacak, diğer adaylar kaybedecek.
Kaybeden kişi ile kazanan kişiler daha sonra yüz yüze bakacak. Önemli olan seçim sahasında kullanılan dilin bozulmaması, kalitenin düşmemesi.
Umarız kazasız belasız, yanlış anlaşılmadan uzak, tek tartışma konusunun vatandaşa hizmet olduğu bir seçim sürecinden geçer ve hayırlısı ile en iyi hizmet edecek kişiyi belediye başkanı olarak tayin ederiz.