Köşe Yazıları

Münir Ali Kara, “Bu defa dananın kuyruğu kopuyor”

Bu defa dananın kuyruğu kopuyor

Bu seçim döneminde kaç kez bu başlığı attığımızı inanın ben de bilmiyorum. “Siyasette 24 saat çok uzun bir zamandır” dendiğinde ne anlatılmak istendiğini yaşadığımız günlerden geçiyoruz. Öyle hararetli ve hareketli günlerden geçiyoruz ki, belki de bu dönemi yıllarca anlatacağız.
Siyasi partiler tarafından ilan edilen seçim takvimleri defalarca güncellendi. Açıklanan adayların değiştiği, kurulmaz denilen ittifakların kurulduğu günlerden geçtik. Tüm bunlar olurken bir yandan da seçim günü yaklaşmaya devam etti.
Gelin önce olanlara bakalım sonra olacak olanları konuşalım…
Karasu’da ilk olarak Recep Özdemir aday olacağını açıkladı. Daha doğrusu Özdemir’in aday olacağını eski Belediye Başkanı Mehmet İspioğlu ilan etti. Daha sonra Özdemir’in hangi partiden aday olacağı konusu gündeme geldi.
Bazı partilerin Özdemir’e karşı çıkışları gündem oldu. Yedili bir masa kuruldu ve bu masanın uzlaştığı tek konu Recep Özdemir’in ortak aday yapılmaması oldu.
Seçimi kazanmak isteyen ancak Recep Özdemir’i aday istemeyen bu partilerin görüşmeleri iki ay kadar sürdü. Bu süre zarfında toplam 11 toplantı yapıldı. Anketler düzenlendi. Sonuçta partiler birbirleri ile uzlaşamayacakları konusunda anlaşma sağladı ve masa dağıldı. Bundan sonra her parti kendi yolunu çizmeye başladı. Bir yandan da Ak Parti’nin aday belirleme süreci takip edildi. Zira Ak Parti’de aday gösterilmeyecek olan isimler de muhalefet partilerinin ilgi alanında yer aldı. Bu arada masadan ayrılan partiler bir başka isimle, eski Belediye Başkanı Mehmet İspiroğlu ile de irtibat kurdu. Ancak İspiroğlu bu seçimde Recep Özdemir’i destekleme konusunda ısrarcı oldu ve bu partilerin önünü kesti.
Süreç işlemeye devam ederken Ak Parti Büyükşehir Adayını açıkladı. Sonra adayı değiştirdi ve bir daha açıkladı. Ancak ilçe adaylarının açıklanması geriye bırakıldı. Bu arada muhalefet partileri bekleyişini ve arayışını sürdürdü. Sonunda Ak Parti ilçe adaylarını da açıkladı. Mevcut Başkan İshak Sarı ile yola devam edilmesi kararlaştırıldı. Gözler hemen Kocaali-Karasu eski Saski Müdürü olan Ömer Babalıoğlu’na çevrildi. Babalıoğlu’nun önce Büyük Birlik Partisi’nden aday olacağı iddia edilse de Babalıoğlu memuriyete geri dönmeye karar verdiğini açıkladı.
Muhalefet partileri de kendi adayları ile sahada yer alma kararı verdi.
Bu esnada Recep Özdemir’e de muhalefet partilerinin bazılarından teklif gittiği, Özdemir’in de bu teklifi kibarca reddettiği konuşuldu. Özdemir tercihini Yeniden Refah Partisi’nden yana kullandı ve bu partinin adayı olarak sahaya çıktı.
Pazartesi günü Cumhuriyet Halk Partisi adayını eski İlçe Başkanı Uğur Büyük olarak ilan etti. İyi Parti de aynı yolu izledi ve Hasan Sarıoğlu ilçe başkanlığından ayrılarak Belediye Başkan Adayı oldu. Saadet’te de durum aynı şekilde gelişti. Eski İlçe Başkanı Oğuzhan Coşkun Belediye Başkan Adayı oldu. Karasu’da seçime Büyük Türkiye Partisi’ni temsilen de Sinan Özdemir girecek.
Kocaali’de de hareketli günler yaşandı. Ak Parti’de Ahmet Acar’ın üç dönem kuralı gereği yeniden aday olmayacağına ilişkin öngörüde bulunan isimler aday adaylık başvurusunda bulundu. Başvuru yapanların sayısı 11’i buldu. Aday adayları arasında yer alan Recep Erdoğan, kendisinin aday yapılmayacağına ilişkin bilgi almasının ardından aday adaylığından ve partisinden istifa etti ve aynı hafta Yeniden Refah Partisi’nin adayı olarak ilan edildi.
Sahaya ilk çıkan isim olmanın avantajını kullanan eski Muhtarlar Derneği Başkanı, seçim çalışmalarını organize etti. Diğer partiler adaylarını açıklayana kadar sahada gezen tek isim oldu.
Ak Parti adayları arasında yaşanması muhtemel sorunu öngören İlçe Başkanı İsmail Demir, aday adaylarının yalnız başlarına gezmemelerini istedi ve seçim gezilerine ortak katılınmasını istedi. Bu şekilde aday adaylarının ortak bir partili kimliği içinde hareket etmesini sağlamaya çalıştı.
Bu sırada Kemal Din de İyi Parti’nin belediye başkanı olarak ilan edilmişti. Ancak Kemal Din sağlık sorunları nedeniyle sahada pek aktif olamadı. Bir önceki seçim de aday olan Din, bunun avantajından istifade ederek açığı kapatabileceği izlenimi verdi.
Bu sırada Kocaali’de Ak Parti’nin aday olarak Turan Yüzücü açıklandı. Yüzücü’nün adaylığının açıklanmasının ardından bazı aday adayları kırgınlık yaşasa da Kocaali Belediye Başkanı Ahmet Acar ekibini Yüzücü’ye verdi ve saha çalışmalarında destek sağladı. Yüzücü sahada Ak Parti’nin gücünün yanı sıra kendi kişisel bağlantılarını da kullanmaya başladı.
Ak Parti’nin aday açıklama sürecinde Cumhuriyet Halk Partisi de eski Muhtarlar Dernek Başkanı ve 2014 Yerel Seçimlerinde aday olan eski İlçe Başkanı Mithat Sarı ile yola çıkmaya karar verdi.
Herkes seçime bu isimlerle gidileceğini düşünürken bir başka gelişme yaşandı. Bir süreden bu yana sağlık sorunları yaşadığı bilinen Kemal Din, İyi Parti Belediye Başkan Adaylığı’ndan çekildi ve yerine gençlere daha fazla hitap edeceği düşünülen Milli Sporcu Yavuz Selim Din aday gösterildi. Seçime sayılı günler kala yaşanan bu görev değişikliğinin ardından Din de yerel ittifak görüşmelerine başladı ve bazı partilerin ikna edildiği iddia edildi.
Neredeyse bir satranç müsabakasını andıran gelişmeler henüz nihayete ermiş de değil.
Her iki ilçede de şimdi gözler belediye meclis listelerinde. Salı akşamı ilçe seçim kurullarına teslim edilecek listelerde hangi isimlerin yer alacağı, hangi geniş ailelerin kimlerin listesine isim vereceği ise belirsizliğini koruyor. Siyasi partiler bu konuda ser veriyor sır vermiyor.
Bize de bu durumu izleyip size aktarmak düşüyor.
Görelim Mevla’m neyler, neylerse güzel eyler…

Namaz konusu

“Evleneceksen de seçim döneminde öleceksen de seçim döneminde” derler, bilirsiniz. Bu dönemde de seçmene en kolay ulaşma yeri düğün ve cenazeler.
Cenaze namazlarında bazı değerlendirmede bulunanlar oluyor, “Seçim zamanı olmasa gelmezlerdi” diyenleri duyuyoruz. Ama seçim de olsa namaza gidenlerin sayısının artması sevindirici.
Aslında siyasete girmek namaz kılmaya başlamak için de önemli bir vesile. Kendimden biliyorum. Çevremde pek çok kişiden “Ben de kılmaya başlayacağım ama… Ben tam başlamak istiyorum. Öyle bir kıl bir kılma olmaz” cümleleri duyuyorum.
Yarım hoca candan yarım doktor dinden eder derler ama… Ben de haddim olmayarak kendilerine diyorum ki
Şimdi siz açlıktan ölüyor olsanız, dolabı açtığınızda yarım tabak yoğurt, kenarda da biraz bayat ekmek görseniz “Ben yemeği öyle yarım yamalak yemem. Her şey eksiksiz olmalı” der misiniz?
Ya da bir uçurumdan aşağı düşüyorsunuz. Düşerken elinizi attığınızda “Yahu bu da dikenli, ben bu dala tutunmam”  der misiniz? Muhtemelen demezsiniz.
Namaz da biraz öyle. Bir tane olması, hiç olmamasından iyidir. Onun için fırsatınız varken kılın.