Kenan Tiryaki, “Ateşin üzerine benzinle gitmek”

Ateşin üzerine benzinle gitmek

Süper kupanın Suudi Arabistan’da oynatılması teklifini kabul etmeyip ve bunu kamuoyuna açıklayan Fenerbahçe kulübü başkanını ve bu açıklamaya destek veren Galatasaray kulüp başkanını kutluyorum.

Bu iki büyük camiaya yakışanda buydu. Bu açıklama da gösterdi ki TFF Başkanı ve yönetimi süper kupa finalinin Arabistan’da oynatılması düşüncesini kulüplerle paylaşmadan kendilerinin karar verdikleri ortaya çıkmış oldu.

Tabi bu kararı siyasi erkle birlikte aldıkları da gün yüzüne çıkmış oldu.

Siyasetin spora müdahalesinin ne kadar kötü olduğu tezi de doğrulanmış ve böylece herkesçe kabul edilmiş ve tasvip görmediği de anlaşılmış oldu.

TFF Başkanı geçtiğimiz günlerde basın önüne çıkarak güya basına açıklamalar yaptı.

Tek bir soru almadığı bu basın toplantısında bir şeyler söyledi durdu. Daha doğrusu kendini övdü ve seçildiği günden bu güne kadar geçen süreci abartarak başarılı olarak değerlendirdi. Yani kendi kendini alkışladı.

Orada bulunan ulusal ve yabancı basın mensuplarının hazırladıkları sorular haliyle boşlukta kaldı ve herkes şaşkınlığını belli etti.

TFF Başkanının anlaşılmaz bir şekilde söylediklerinden aklımızda kalan tek cümle şuydu. Hakem atamalarına kulüpleri de katıp bu konuda devrim niteliğinde bir yenilik yapacağız oldu.

Bu söylemi de cağız, edeceğiz, ceyiz’den öteye geçmedi.

Gelecek zamandan örnekler vererek içi boş şeyleri anlatıp durdu ve dediğim gibi tek bir soru dahi almadan çekip gitti.

Oradaki yazılı ve görsel basın mensuplarının ne halde kaldıklarını düşünün artık.

Gelelim konumuza.

Kulüpleri hakem atamalarına dahil edeceğiz ne demek değerli okuyucular.

Herkesin vereceği olumlu ya da olumsuz yanıtı vardır elbette.

Benim anladığım ise şu; kulüpler daha doğrusu dört büyük kulüp kendi maçlarını yöneteceği hakemleri kendileri talep edecekler ve bu talebi TFF’ye bildirecekler onlarda değerlendirecekler.

Yani, yandı gülüm keten helva misali.

Geriye kalan diğer kulüpler ise bahtlarına ne düşerse onu kabullenmek zorunda kalacaklar, tıpkı havuz meselesindeki gelir dağıtımının çok adilce! Paylaşılması gibi.

Ve buna örnek olarak Almanya’yı ve bir kaç ülkeyi verdi.

İyi güzelde o bahse konu ülkelerde adalet var, liyakat var hak ve hukuk var.

Peki bizde?

Var mı yok mu siz karar verin değerli okuyucular.

Beni bu konuda yazmaya mecbur etmeyin yazmak için kitap yazarım kitap…

Sadece şu geçtiğimiz iki hafta içerisinde süper ligde ve birinci Türkiye ligindeki hakem hatalarını, daha doğrusu yanlı çalınan yahut çalınmayan düdükleri, verilen penaltıları yahut verilmeyen penaltıları, gösterilip gösterilmeyen sarı yahut kırmızı kartları yazacak olsam işin ne vahim boyutlarda olduğuna aklınız durur, çünkü benim aklım durmuş vaziyette.

İşin en garibi ise Hakem, var ve avar sistemi arasındaki çelişkiler farklı kararlar ve uygulamalar.

Gözlerinin önündeki bir pozisyon için, hakemler net görseler dahi kendileri karar vermiyorlar. İşi var’a havale ediyorlar.

Var hakemleri ise kafalarına takılıp neye göre hangi açıdan çizgiyi çekip çekmeyeceklerinin esprisini yapıyorlar var odasında.

Penaltı olmayan bir pozisyon için üç ayrı maçta üç farklı karar çıktı geçtiğimiz haftada. Kural mural hak getire. Emsal kararları daha önceki haftalarda defalarca yaşamış olmalarına rağmen hala ve ısrarla hata üstüne hatalı kararlar veriyorlar.

Penaltı olmayan bir pozisyon için hakemi izlemeye davet ediyorlar ve tabi kulağına sessizce fısıldıyorlar penaltı diye, Penaltı olan bir pozisyon için ise hiç oralı bile olmuyorlar.

Ve işin daha da ilginç yanı ise hata yapan bu var hakemlerini ertesi hafta tekrar aynı görevlerinin başına atıyorlar, ödüllendirir gibi.

Durum bu haldeyken TFF ve MHK işi ağzına gözüne bulaştırmış vaziyette iken TFF Başkanı çıkıp hakem atamaları noktasında devrim yapmaktan bahsediyor iyimi.

En az on kamera ile izlenilen bir pozisyonda 5-6 dakikada karar veremeyen hakemler ile devrim yapacakmış vah vah vah.

Hakem hatalarının eksik olduğu hiç konuşulmayan tek bir maç ve hafta geçmiyor. Bu işten en çok rant elde eden yorumcular da belli zaten. Onlara gün doğmuş oluyor bu hakemler ve var sayesinde.

TFF Başkanı ise durumu açıklayacağı yerde ateşin üzerine benzinle gitmeyi tercih ediyor. Birde çıkmış devrimden bahsediyor yani özrü kabahatinden büyük misali.

Bir maç ve bir hafta hakemlerin konuşulmadığı günleri temenni ederek,

Sağlıcakla kalın selam ve dua ile.