Köşe Yazıları

İkisinin ortalaması lazım

 

Mehmet İspiroğlu bu ilçede 10 yıl belediye başkanlığı yaptı. Dört ayrı partiden seçime girdi. İkisi farklı partiden seçim kazanmayı başardı.

Ahmet Genç de bu ilçede 10 yıl belediye başkanlığı yaptı. Kapatılan Fazilet Partisi’nden sonra Ak Parti’ye geçti ve oradan da seçimi kazandı.

İki aday da seçim kaybederek görevi devretti.

Ahmet Genç halkla ilişkileri zayıf olarak lanse edildi ve bu politika neticesinde seçimi kaybetti.

Mehmet İspiroğlu da bu politikanın tam tersine hareket etti. Hatta “Makam kapılarını kıracağım, sonuna kadar halka açacağım” sloganı seçim kazanmasında etkili oldu.

Ahmet Genç Karasu’ya maddi değeri yüksek hizmetler üretti. Ancak halkla ilişkileri zayıf propagandasına kurban gitti.

Mehmet İspiroğlu da yaptığı hizmetleri anlatamadı. O da “Hizmet yapmıyor” söylemine maruz kaldı. Neticede seçimi kaybetti.

Vatandaş hem iyi hizmet eden hem de halkla ilişkileri iyi olan bir belediye başkanı istiyor. Şimdiki başkan İshak Sarı bu beklentiye cevap verebildiği sürece koltuğu sağlamda. Ancak bu ikisinden birini eksik yaparsanız koltuk sallanıyor demektir.

Yaşanmış örnekler önümüzde…

 

HESAP HATASI OLMASIN DA

Karasu sahilinde 6 yeni büfe yapılıyor. Bu büfelerin asıl hesabı özel plajlar üzerinden yapılıyor.

50 şezlong atılacak. Atılan şezlongların kira bedelini belediye tespit edecek. Bu bedel 40-50 lira olacak.

205 bin lira üç yıllık bedel ile ihale başlayacak. Artık nerede biterse…

İhaleye şimdiden girme planı yapan pek çok kişi olduğunu duyuyoruz. Eğer şezlong üzerinden para kazanma hayali kuruluyorsa bu yanıltıcı olabilir. Ben ticaretten pek anlamam. Zaten anlasam bu halde olmam da…

Şezlong kirası 50 lira olsa. 50 şezlong günlük 2500 lira getirse. Senede 60 gün güneşli gitse 150 bin lira gelir olur. Bunun bir kısmı ile şezlong almanız gerekebilir. Bir tane de olsa personel çalıştırmanız gerekebilir. Hava güneşli olmasa da personele maaş ödemeye devam etmeniz gerekebilir.

Birinci yıl para kazanamayabilirsiniz. Ancak enflasyon bu hızda artmaya devam ederse önümüzdeki yıldan itibaren para kazanmaya başlayabilirsiniz.

İlçemizde daha önce yapılan ve bedeli ödenmeyen ihaleler gibi olmaması için belediye para tahsilatını peşin yapma kararı almış. Elbette kamu yararı mühim. Ancak vatandaşın da mağdur olmaması için gayret edilmeli. Sonuçta kamu vatandaşı mutlu etmek ve hatta vatandaşa hizmet etmek için var.

İhaleye girecek olanların zarar etmediği, kamunun da kar elde ettiği bir ihale olmasını temenni ediyorum.

 

VALLAHİ GÜLÜYORUM

Bir mikrofon alıp sokak röportajı yapan insanlar var. Muhtemelen işine gelenleri yayınlıyor, işine gelmeyeni kırpıp atıyor. Konuşan kime konuştuğunu bilmiyor. Söyledikleri nasıl çarpıtılacak belli değil. Kasten nitelikli cahil gösteriliyor, insanlar.

Bu girişi çok uzatmadan içimdekileri söylemek istiyorum.

Adama mikrofon uzatılıyor. Adam zamları muhalefetin yaptığını söylüyor. Altında adama yönelik bir sürü olumsuz yorum ve hatta hakaret var.

Aynı röportajcının başka paylaşımına bakıyorsun, biri çıkıyor, “Falanca muhalefet lideri demeseydi bayram ikramiyesi verilmeyecekti, ikramiye onun sayesinde verildi” diyor. Bir başkası çıkıp, “İyi ki muhalefet lideri gündeme getirdi, o getirmese elektrik faturalarında düzenleme yapılmayacaktı. İndirimi falanca muhalefet lideri yaptı…” Onun altında da övgü dolu yorumlar.

Kimse de demiyor ki kardeşim zamları yapmadığına inanıyorsunuz da indirimleri yaptığına nasıl inanıyorsunuz?

Nasrettin Hoca’nın kazan hikayesi gibi. Doğurduğuna inanıyor öldüğüne inanmıyor…

 

BU SENE O SENE DE

Bu slogan bu yıl pek çok yerde kullanıldı. Başarı da sağladı. Yıllardan bu yana dillere pelesenk olan bu deyim sonunda yerini buldu.

Karasu’dan Güvenspor Süper Amatör Küme’ye yükseldi. Sakaryaspor TFF 1. Lig’e çıktı. Daha dün Karasuspor’un rakibi olan Sapancaspor bugün 3. Lig’e yükseldi.

Kişisel çekişmelere kurban verdiğimiz Karasuspor ise ceza çekmeye devam ediyor. Biz hep başkalarının “Bu sene o sene” demesini mi izleyeceğiz?

Biz hep milleti mi alkışlayacağız?

Biz hep mi tribünde yer alacağız. Hiç sahada oynamayacak mıyız?

 

HAZIR MISIN KARASU

Önümüz bayram. Senenin ilk uzun tatili olacak. Pandemiden sonra muhtemelen tüm yazlık sahipleri sahile akın edecek. Hastane dolup taşacak. Yollarda park yeri bulmak sorun olacak. Kalabalık, coşku, arabanın bagajını açıp horon oynayanlar…

Kimseye önyargılı olmak istemiyorum da… Şimdiye kadar olanlar bundan sonra olacakların işareti olabilir.

Onun için soruyoruz birbirimize: Kalabalığa ve kargaşaya hazır mıyız Karasu?

 

DALGAKIRAN VEYA TAHKİMAT

Karasu’ya yeni tahkimatların yapılması gündemde. Yani denizdeki kıyı erozyonunu önlemek için yeni taşlar dökecekler. Bunun yanı sıra eski dalgakıranların da tamir edilmesi söz konusu. Bunların yapılması için dalgakıranlara yol yapmak zorundasınız. Sonrasında yolu sökmek zorundasınız. Tüm bu işlemlerin eylül gibi bitmesi planlanıyor.

E bu hesaba göre yaz aylarında sahilde kamyonlarla çalışma yapılması zorunlu hale geliyor.

O zaman da sahilden beklentisi olan esnaf ve vatandaşlar da sıkıntı yaşayacak.

Eylülden sonrası, dalgakıran yapmak veya tamir etmek için geç mi oluyor bilmiyorum. Ancak pandemi sürecinden sonra ilk kez kalabalık bir tatilci bekleyen ve hesaplarını bunun üzerinden yapan esnaf sıkıntıya düşebilir.