Gözünüzü seviyim az da siz yapın
Son dört beş yıldır en fazla sıkıntı yaşadığımız konu hiç şüphesiz mevsimsel değişiklikler. Ve özellikle de yaz başlangıcında aldığımız şiddetli yağışlar. Bunun en acı örneğini 3 yıl önce Melen’de taşkına neden olan ve dördü çocuk toplam yedi insanımızın hayatını kaybettiği, daha doğrusu sele kurban verdiğimiz yağışlarla yaşadık. İlçe genelinde verdiği milyonlarca liralık hasar, Alandere, Caferiye, Demiraçma, Melen, Kozluk, Bezirgan ve Aydoğan taraflarında yarattığı tahribat, telef olan yüzbinlerce kümes hayvanı ve büyükbaş hayvanlarımız da cabası. Elbette doğanın gücü karşısında hiçbir kuvvet duramaz ama geride kalan süreçte bizimde hatalı olduğumuz eksik kaldığımız noktalar oldu. Bunların ilk sırasında da hiç şüphesiz yapılan uyarıları dikkate almayışımız var. Ben hatırlıyorum. Üç yıl önce sel olayı fiili olarak başladığında karşı köylere jandarma gidip vatandaşları tahliye etmeye çalışmıştı. Oradan gelen bilgilerde de sel olayı artık resmen başlamış ve önü alınamayacak hale geldiği halde vatandaşların evlerini terk etmek istemediği söylenmişti. Yine aynı bölgeden jandarma ekiplerinin zorla ikna etmesi sonucu evlerinden tahliye edilen vatandaşların evlerinin sel yüzünden yıkılma aşamasına kadar geldiğini de duyduk. Yani ilk zaman tahliyeye karşı koyanların sonra “Allah razı olsun” dediklerine şahit oldu.
Son bir haftadır yine zamansız ve aşırı yağışların tehdidi altındayız. Bir anda başlayıp bir günde yağması gereken miktarı birkaç dakikada bırakıyor. Hem meteoroloji hem de yerel idarelerin uyarıları da hat safhaya çıktı. Hatta Pazartesi günü öğlen saatlerinde Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırıp bizzat gelip riskli bölgeleri gezdi ne gidi tedbirler alındığını inceledi. Mesele sadece uyarıları dinleyip yağmur ne zaman başlayacak diye telefona veya gökyüzüne bakmak değil. Bunu yapmak tedbir almak değil. Daha önce yaşadığımız sel olaylarında zaten suyun ne fazla nereden geçtiği nerelerde biriktiği nerelerde tıkanıklık olduğu az çok belli oldu. Geçmiş dönemlerde DSİ ve yerel idare kapsamlı bir çalışma ile özellikle Alandere Kadıköy, Caferiye güzergahında ıslah ve temizlik çalışması yaptı. O çalışmaların işe yaradığını iki üç hafta önceki yağışlarda gördük. Ama bu yeterli değil. Büyük araçların giremediği, kepçelerin çalışamadığı mahalle arası bahçe içi gibi dereler mevcut. Bunlardaki tıkanmalar bile evlere hasar verecek boyutlara kadar ulaşabiliyor. 2019 selinden sonra ben Nazımbey taraflarına gidip gezdiğimde bunu bizzat gördüm. Selden sonra Melen tamamıyla çekilmiş olmasına rağmen etrafından geçen küçük derelerin tıkanmasından dolayı hala yarısına kadar suya gömülü olan evler ahırlar kümesler vardı.
Demem o ki devlet her ne kadar önlem alıyorsa en az o kadar sorumluluk da vatandaşa düşüyor. Az önce dedim ya yağmur ne zaman geliyor diye gökyüzüne bakmak tedbir değil. Yine meteorolojinin ciddi uyarıları var. Ve adamlar neredeyse dakikası dakikasına tutturuyor. Şu içinde bulunduğumuz hafta için çok ciddi uyarılar var. Buna tedbir olarak vatandaşı çok zahmete girmeden yapabileceği bir sürü şey var. Düşük yerlerdeki kümes gibi yerlerin kapı girişlerini yüksekçe bariyerlerle örtmek, büyükbaş hayvanları yüksek yerlere almak, riskli bölgede bulunan evleri boşaltmak varsa üst katlara çıkmak. Sel durumunda evlerin elektriklerini kesmek. Düşükte kalan evlerin yine cam kapı gibi ilavelerini su geçirmez lastik şeritlerle kapatmak gerekirse çakarak monte etmek. Olası sel durumunda çabuk tahliye olmak için traktör taksi gibi motorlu taşıtları sel riski olmayacak derecede yüksek ama bir o kadar da çabuk ulaşılabilecek yerlere park etmek. Risk oluştuğu anda evleri boşaltarak bölgeden uzaklaşmak. Acil durumlarda iletişimin kopmaması için cep telefonlarını sürekli olarak tam şarjlı tutmak. Buna benzer birçok önlem vatandaşımızın çok vaktini almayacak kadar basit ama insan hayatının kurtulması için çok kıymetli şeyler.
Ben bu yazıyı Pazartesi günü akşam saatlerinde yazıyorum ve bu gün sadece öğleden sonra yağan yağış bile bazı yerlerde taşkın oluşmasına yetti de arttı bile. Sosyal medyada fotoğraflar düşmeye başladı. Aynı zaman da bu gece ve önümüzdeki birkaç gün için de kırmızı kodlu uyarılar paylaşılıyor. Mal mülk gidince içimiz yanıyor üzülüyoruz ama o bir şekilde yine yerine konulabiliyor. Bizim için insan hayatından daha kıymetli bir şey yok. Gözünüzü seviyim az da olsa farkında olun sizde kendi çapınızda tedbirler alın da şu bir iki haftalık yağış dönemini kazasız belasız, en azından can kaybı olmadan atlatalım. Sağlıkla kalın…