Fındıkta bakteriyel yanıklık

Karasu Ziraat Odası Ziraat Yüksek Mühendisi Serap Vildan Ersoy, Ekim ayının ilk haftası itibariyle fındık bakteriyel yanıklığı hastalığı ile mücadeleye başlanabileceğini söyledi. Ersoy, “Hastalık fındık bitkisinin tomurcuk, yaprak, dal, gövde, ara sıra meyve ve zürufda da zarar yapar” dedi.
MÜCADELEYE BAŞLANMALI
Ekim ayının ilk haftası itibariyle Karasu Ziraat Odası Ziraat Yüksek Mühendisi Serap Vildan Ersoy’un, fındık bakteriyel yanıklığı hastalığı ile mücadeleye başlanabileceğini belirtti. Ersoy, “Hastalık, fındık bitkisinin tomurcuk, yaprak, dal, gövde, ara sıra meyve ve zürufda da zarar yapar. Hastalanan tomurcuklar kahverengine döner ve zamanla dökülür. Yaprak, züruf ve meyvelerde küçük kahve renkli lekeler oluşur. Hastalanmış yapraklar üzerindeki lekeler yuvarlak ve muntazam bir şekilde görülür. Lekeli yapraklar zamanla kahverengine dönerek sürgünlerinde kurumasıyla, dal ve sürgünlerin adeta ateşte kavrulmuş bir hal almasına neden olur” ifadelerini kullandı.
KANSERLER OLUŞUR
“Hastalanmış dallar dışarıdan kurumuş gibi görülürler” diyen Ersoy, “Böyle dallar üzerindeki yapraklar kıvrılarak kurur ve ateşle kavrulmuş gibi bir görüntü oluşur. Yapraklar kurur ancak dökülmeden kalır. Ayrıca dallarda da yaralar oluşturarak ocakların kurumasına neden olur. Hastalık sebebi olan bakterinin esas belirtileri, kabukla odun tabakası arasında görülür. Sürgün ve dallarda uzunlamasına (10-25 cm) kanserler oluşur. Hastalık bitkiye, yaprak, zuruf ve meyvedeki doğal açıklıklardan ve yaralardan giriş yapar. Yağmur, rüzgar ve budama aletleri ile diğer bitkilere taşınır. Bahçede hayvanların otlatılması sırasında dallara sürtünmesiyle bitkinin yarık ve çatlak yerlerinden hastalık bulaştığından buna dikkat edilmesi gerekir” şeklinde konuştu.
BUDAMA SONBAHARDA
Mühendis Ersoy, “Mücadelede kültürel önlemlere dikkat edilmelidir. Taban suyu yüksek arazilere bahçe tesis edilmemeli, bitki besin maddelerince zengin, normal derinlikte olan araziler tercih edilmeli, ocaklar sık dikilmemelidir. Budama sonbaharda yapılmalıdır. Sağlıklı fidanlar kullanılmalı, bilinçli bir gübreleme ve toprak işleme yapılmalıdır. Hastalıklı sürgün ve dallarda, kurumanın olduğu noktadan itibaren 2-3 cm aşağıdan kesilip yakılmalıdır. Hastalıklı dalların budanma sırasında bir ağaçtan diğerine geçerken budama aletlerinin yüzde 10’luk sodyum hipokloride (çamaşır suyuna) batırılarak dezenfekte edilmelidir. Hastalıklı bahçede iyi bir temizlik yapılıp, hastalıklı dallar imha edildikten sonra ilaçlı mücadele etkili olmaktadır” ifadelerini kullandı.
ÜÇ AYRI DÖNEM
“Kültürel önlemlerin yanı sıra koruyucu olarak üç ayrı dönemde yüzde 1’lik bordo bulamacı ile bahçeler ilaçlanabilir” diyen Ersoy, “Birinci ilaçlama, fındık hasadından sonra sonbahar yağmurları başlamadan önce yapılır. Ağustos sonu, Eylül başı, ikinci ilaçlama, sonbahar sonunda yaprakların üçte dördü döküldüğü bir dönemde, üçüncü ilaçlama ise, ilkbaharda, tozlaşmanın bittiği yaprak tomurcukları patlamaya başladığı bir dönemde yapılır. Mayıs böceğine karşı kimyasal mücadeleye devam edilebilir. Fındık teke böceğine karşı mekanik mücadeleye devam edilebilir. Zarara maruz kalmış tüm uç sürgünleri, yaprak dökümüne kadar budanarak bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Fındık bahçesinden toprak tahlili için numune alınmaya devam edilebilir” diye belirtti.