Köşe Yazıları

Erman Cinasoğlu, “Kaş yapalım derken”

Kocaali’nin merkezindeki trafiği rahatlatmak için yıllardır bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Şimdiye dek yol boyamasından duba çakmasına ve dahi mobese ile denetlemesine kadar birçok yöntem denendi. Birkaç hafta önce merkezin ortalık yerine dubalar çakıldı. Şimdi de Tufan Kansuva Caddesinin Dörtyol kesimi ile Mehmet Akif Ersoy Caddesi’nin tam merkezde yer alan yaklaşık yüz metrelik bölümü dubalarla bölündü. Bunları yapmaktaki amaç dubalarla sürücüyü rahatsız etmek ve trafiği akışkan hale getirmek. Buna sözümüz yok eyvallah. Ama bunu nerede ve nasıl yaptığınız çok önemli. Şimdi bu yeni çakılan dubalar yolu tam ortadan ikiye bölmüyor. Yukarıdan gelişte sağ kesimde hala araç park etmek için belirli bir miktar da olsa boşluk mevcut. Oraya giren sürücü de o boşluğu hesaba katarak park yapmaya çalışıyor. “İyice kenara yanaşırsam yan taraftan araç geçer” mantığıyla hareket ediyor.

Geçtiğimiz hafta birkaç gün boyunca özellikle takip ettim. Hatta ofisim merkezin tamamını tepeden gördüğü için, elime kahvemi alıp oturdum saatlere varan uzunca bir süre izledim. Düşündüm de sanki bana kaş yaparken göz çıkarıyormuşuz gibi geldi.
Benim buradaki ana fikrim de şu. Şayet bu yola bir işaretleme yapıldıysa amacı bellidir. Araç ve insan akışını rahatlatmak trafiği serbest ve güvenli hale getirmektir. İnsan hayatını ve esnafı büyük ölçüde etkilediği için de bu gibi kararlar devamında cezai müeyyide de gerektirir. Ama bizde öyle bir şey yok. Olduysa da ben geçtiğimiz bir hafta boyunca hiç şahit olmadım.
Takip ediyorum çarşının göbeğine park eden araçlarda hiç değişiklik yok. Her zamanki araçlar yine aynı yerlerinde duruyor. Sanki çakılan dubalar parkı engellemek ve trafiği rahatlatmak için değil de park eden araçlara başka araçlar çarpmasın diye yapılmış gibi.
Konuştuğum herkesten aynı teyidi aldım şimdiye kadar. Defalarca yazdık çizdik söyledik. Diyorum ki, merkezi rahatlatmak için öyle dubaya tabelaya falan gerek yok. İki üç kişilik bir ekip çıkacak sokağa. Bahsi geçen bölgede hepi topu elli altmış tane esnaf var. Bu esnaflara gidip araçlarını kaldırmalarını rica edecek. Biraz da bizim emekli gurubu diye tabi ettiğimiz kahve ahalisi var, onları takip edecek. Hani dedik ya adam sabahın köründe kahveye geliyor. Arabasının çarşını göbeğine bırakıyor, gece vakti binip evine gidiyor, araç da gün boyu olduğu yerde kalıyor diye. Heh… işte onlar. Birkaç gün uyarıda bulunacaksın. Baktın olmuyor birkaç tanesine yazacaksın cezayı. Bak ondan sonra trafik nasıl rahatlıyor. Ondan sonra çarşıda gereksiz duran bir tane araba bulamazsın. Sağlıkla kalın…