Eğitim üzerine (3)

İki hafta peş peşe bu köşede yazdığım eğitim üzerine 1-2 başlıklı yazıya pek çok yorum yapılmış, yorumların bir kısmı da çözüm yolu öneriniz nedir sorusu üzerinde toplanmıştır. 38 yıllık eğitim alanında çalışmaktayım. Bu süre zarfında on binlerce öğrenciye ders verdim. Onların gelecek hayatlarının şekillenmesinde elimden geldiğince bilgi birikimim çerçevesinde yardımcı olmaya çalıştım. Bu süre zarfında sistemin spontane olduğunu gördüm ve hiçbir mesnet yokken değiştiğine- değiştirildiğine tanık oldum. Bu değişiklikler iyi bir alan araştırması yapılmadan hayata geçirildiğinden yüz binlerce öğrencimizim geleceğine olumsuz etki yaptı. 38 yıllık felsefe grubu (felsefe, sosyoloji, psikoloji ve mantık) alanında öğretmenliğim ve eğitim konusundaki hassasiyetim bana gösterdi ki;
Öncelikle bizim anne baba eğitimine ihtiyacımız vardır. Özellikle de anneler. Anneler ne kadar bilgili olurlarsa (çocuk yetiştirme üzerine) geleceğimiz o kadar garanti altına alınmış sayılır. Bunun için nüfus müdürlükleri ile milli eğitim müdürlükleri koordineli bir program geliştirmelidir. Doğan her çocuğun bilgileri milli eğitim müdürlüklerince görülüp hemen o eve çocuğun gelişimiyle ilgili, bu süreçte anne ve babanın nasıl davranmasıyla ilgili hazırlanmış bir kitapçık verilmeli. Milli eğitim müdürlükleri bünyesinde pedagog, gelişim ve eğitim psikologlarından oluşmuş bir komisyon oluşturulmalı bu komisyon kendi bölgelerindeki çocukların gelişim süreçleriyle ilgili (örneğin 1-1.5-2 vb. yaş grubu çocukların) anne ve babalarına bilgilendirme toplantıları düzenlemeli.
Çocuklar bir ülkenin en değerli varlıklarıdır, geleceğidir. Çocuklar üzerinde ne kadar hassasiyet gösterirsek geleceğimizi o kadar garanti altına alırız. Çocuklarımızın her birinin boy kilo vb. farklarının yanında psikolojik bireysel özellikleri de (zekâ, huy, karakter, mizaç) birbirinden çok farklıdır. Önemli olan bu farkları tespit edip çocuklarımızı ilgili- yetenekli oldukları alanlara yönlendirme yapabilmektir. Bu manada özellikle ilköğretim düzeyindeki okullarımızın rehberlik- psikolojik servislerinin ehil uzmanlardan oluşması çocuklar hakkında mutlaka bireysel dosya tutmaları gerekir. Elde ettikleri verilere göre de çocukların ilköğretimden sonraki eğitim süreçlerinde yönlendirme yapmaları gerekir. Akademik liseler her öğrencinin okuyabileceği okullar değildir. İlköğretimden sonra okuma istidadı olmayan öğrencilerin mutlaka ilgi ve becerileri ve zekâ düzeylerine göre mesleki kurslara yönlendirilmesi yapılmalı yine sayısal-mekanik alanda yetenekli, ilgili öğrencilerinde mesleki ve teknik liselere yönlendirmesi yapılmalıdır. Mesleki ve teknik liselerden özellikle mühendislik fakültelerine geçişler kolaylaştırılmalıdır. Ülkemiz 2012-2013 döneminde lise eğitimini zorunlu hale getirmiştir. Bu durum özellikle ülkemiz şartlarında çocukların 18 yaşına kadar heba olmasına sebebiyet vermiştir. Çünkü çocuk akademik eğitim alma düzeyinde olmamasına rağmen sistem tarafından okullara zorlanmakta bu durum eğitimi laçkalaştırmaktadır. Okullarda disiplin- başarı düştükçe de sürekli sınıf geçme disiplin vb. alanlarda yönetmelikler çıkarılmaktadır. Akademik liseyi zar zor bitiren tüm çocuklar ülkenin her ilinde-ilçesinde açılan niteliksiz sade binadan ibaret meslek yüksekokulu ve fakültelere yönlendirilmekte çocuklarımızın orda 2-4 yıl daha hayatlarından çalınmaktadır.
Gelişmiş batı Avrupa ülkelerinde nüfusun binde 40’ı üniversite öğrencisi iken bizde nüfusun binde 90’nı üniversite öğrencisidir ama gerçeğe baktığımızda çalışma alanları bizde değil onlardadır. İşin doğrusu eğitim alanında mutlaka toplumun her alanından temsilcilerin olduğu ancak ağırlığın tüm kademelerde çalışan eğitim emekçilerinin oluşturduğu komisyonlar kurulmalıdır. Bu komisyonlar ülkenin ne kadar doktora, mühendise, hukukçuya, öğretmene, ara kademelerde ki elemanlara ihtiyacı var bunları tespit etmeli ona göre ülkede okullar açılmalı çocuklarımız buradan elde edilen bilgiler ışığında yönlendirilmelidir. Yine eğitim alanında yapılacak yönetmelik tüzük vb. tüm çalışmalarda son söz eğitim emekçilerine ait olmalıdır.
Devamı gelecektir.