“Deprem bölgesindeki karasu..”

Bir tarafta, Ülkenin geleceğinde
ya orta doğu ülke rejimlerindeki
gibi, artık muhalefetin bile
yaşayamayacağı karanlık bir
“Tek Adam Faşizmi” gibi bir
karanlığa sürükleyebilecek bir
ortamın oluşacağı, ya da, bilimin
özgürlüğün, eşitliğin, hakça
bölüşümün yeşerip büyüdüğü
bir tercih arefesinde meydana
gelen “Siyasetteki Deprem”
diğer tarafta, binlerce vatandaşımızı,
bu güne kadar çırpınarak gelecek
felaketi daha az kayıpla nasıl atlatırız
diye feryat eden bilim adamlarına
kulak tıkayan siyasal iktidarın
ihmaliyle donarak kaybettiğimiz
asrın felaketi dediğimiz ” Doğa Olayı Deprem.”

*

Ben, bugünkü yazıma, eğer sağduyu
ve aklını çalıştıracak siyasetçilerin,
aydınlık yarınlara kavuşturacağı
inancıyla, bizleri daha derinden
etkileyecek Deprem olayını
sizlerle paylaşmak istiyorum.

*

Hele de Karasu, depreme ne
kadar hazır, ya da, bu güne kadar
şehirleşme yolundaki Karasu’da
gördüğüm yaşadığım yanlış uygulamaları
paylaşacağım belki yönetenlere
bir ufuk olur düşüncesiyle…

*

Bir kere, Karasu’nun sağlıklı bir
şehirleşme yolunda, en önemli etkinin
Belediye ve Belediye Meclisi olduğunu
bilmemiz gerekiyor.
Nerede, park bahçe, nerede, iki katlı
üç katlı ya da beş katlı yüzde otuz
yüzde kırk ya da yüzde yüz imar ile
ilgili kararlar, hep  Belediye Başkan
ve Meclis üyelerince alınan
kararlarla bugünlere gelindi….

*

Bir kaç yaşadığım anekdot ile,
şehirleşme yolunda nasıl yol
alındı ve bugün neredeyiz
onları paylaşayım sizinle…

*

1999 depremi öncesinde yapılan
yerel seçimlerde, Belediye Başkan
adayıydım Karasu’da…
Genel Merkezden bir yazı gelmişti.
Diyordu ki ; Belediye Meclis Üyeleri
Adaylarınızı, Belediyeyle iş ilişkisi
olabilecek meslek mensuplarından seçmeyin…

*

Mesela, inşaat müteahhidi,
Emlakcı, serbest bürosu olan
Mimar ya da mühendis gibi….
Aday olduğumda, inşaat mühendisi
bir arkadaşıma, gel, Belediye’de
bana yardımcı ol.Ama büronu
kapatacaksın dememe rağmen,
ben büroyu kapatmadan yardımcı
olurum deyince, ben olmaz diyerek
ve de partiye maddi manevi katkılarıyla
Belediye Meclis Üyeliğini hak etmiş
bir diğer emlakcı arkadaşım da
zaten kendiliğinden ben hakkımdan
feragat ediyorum anlayışıyla, Meclis
üyelerimi belirlemiş halkın karşısına da
bütün bu durumları anlatarak çıkmıştım.

*

O günkü konjoktürde yakalayamamıştım
başarıyı ama inanıyordum ki bir daha ki
1994 seçimlerinde yakalayıp, hayalimdeki
sade, yalın, turistik ve huzurla yaşanabilecek
bir Karasuyu mutlaka kuracağım diyordum.

*

Kişisel oyları olmayan ama Karasu’nun
örnek sayılabilecek kadrosuyla halkın
karşısına çıkmamıza rağmen, Halk ;
bana destek verir misin dediğim
bugün Karasu’nun en büyük
müteahhitlerinden birinin ; Abi
sana destek veririm bir şartla,
deniz kenarında kat karşılığı
aldığım bir yere, üç kat ruhsat
veriliyor, Belediye Başkanı olursan,
bir kat da sen verir misin, ben yol
kodunu falan ayarlayacağım, diyen
ve bu suretle 63 daire daha
kazanacak müteahhide, ben,
mümkün değil derken, bana
bu imkanı verecek adayı
bulurum abi, deyip nitekim dört
kat ruhsatı alan Belediye Başkan
ya da Meclis üyelerini bulup
yönetim kadrolarına getirdikleri için,
bu şehir bugünkü rezil hale dönüştü…

*

Belediye Başkanına diyorum ki,
bu imardan pis kokular geliyor.
İmarın başına iki yıllık inşaat
teknikeri yerine, ODTÜ inşaat
bölümünden yetenekli birisini
koysan da rahat etsen dediğimde,
o zaman işler yürümez abi diye
cevap veriyorsa, Karasu
bugünkü beton yığınına dönüştü.

*

Zannediliyor ki İstanbul depremi
yalnız İstanbul’u vuracak.
Maalesef Marmara depremidir
ve Karasu da nasibini alacak
bu felaketten…Bugün yapılanlar
sanki dünden farklı…
Alüvyonlu sıvılaşmış zemin
üzerlerine kurulan OSB ,
marka mahallemiz Yenimahalle
bir zamanlar kuğuların ördeklerin
yaşadığı Sülük Gölü mevkini imara
açarak göl doldurularak inşaat
alanına çevrilerek doğa katlediliyordu
AKEPE zihniyetinin Karasu’ya
hakim olmasıyla

*

Eski Karasu-Kocaali yolunun sağ
tarafı, küçük boğaz gölünün uzandığı
yerler ve sazlık…Bugün oralar da
yağma-talan zihniyetiyle inşaatlarla
dolduruluyor…Belediye Başkanı
Deprem Bölgelerini dolaşıp valilerle
pozlar vereceğine Karasu’nun acilen
depreme hazırlıklı bir duruma
getirilmesi için çalışsın.
Yoksa kolayca sıvılaşmış zeminlerde
ne kadar sağlam yapılırsa yapılsın
bir ve ikinci katları toprağa gömülmüş
binalar görürüz olası Marmara Depreminde…

*

Yoksa serbest büroları olan inşaat
müteahhidi mimar mühendisli
Belediye Meclis üyelerinin kardan
başka bir şeyi görmeyen müteahhit
işbirliğiyle Karasu olası deprem
felaketini çok acı yaşar…