Cami avlusuna bırakılan bir çocuk durumundaki Karasuspor…
15-20 bin nüfuslu iç-içe, can-cana, omuz-omuza olduğumuz yıllarda göstermelik değil kahvehanede domino, tavla, sahada futbol, voleybol oynayarak, bayram namazlarında, düğünlerde, halkla birlikte olan Kaymakamların yaşadığı bir dönemde şu an (zannederim) Hatay Vali Yardımcılığı görevinde bulunan, saygıdeğer olduğu kadar, adam gibi adam vasfındaki Kaymakamımız Aydın Tetikoğlu’yla bir gün makamında söyleşirken; “Çevremdeki hareketlenmelere bakıyorum da bu bölge ile ilgili büyük projeler var… Karasu ve değerleriyle oldukça hassas ve duyarlısın… Aman dikkat edin! Karasu elinizin altından kayıyor” uyarısında bulunmuş, Karasu’nun çok kısa zaman içerisinde sizlerin de artık kontrol edemeyeceği hatta tıpkı altın arama sevdasındaki, dünyanın çeşitli ülkelerinden, ipini sapını koparmış, kötü ruhlu adamların, öldürerek yok etmek suretiyle, ana yurtlarından kovdukları Kızılderililer durumuna düşecek, değerlerinize sahip olamayacaksınız…
***
Ve bugün dönüp arkaya baktığımda gerçekten elli yılda, yüz yılda, kazanılan değerlerimiz kimisi çalınarak kimisi yağmalanarak kimisi de sahipsizlikten bir bir elimizden çıkmakta, yok olmaktadır…
***
Mesela, asırlık mazileriyle oluşan mahallelerimiz… 93 harbi olarak da anılan, 1877-78 Osmanlı-Rus Harbi sonrası, gelip yerleştikleri Aziziye Mahallesi’nde, (Yöneticilerin uyuması, umursamazlığı sebebiyle) yerli halk Gürcüler artık azınlıkta, iki katlı bahçeli evleri, ehliyetsiz, vizyonsuz Belediye Başkanlarının boş vermişlikleri sebebiyle, ortaya çıkmış, gözlerini, para hırsı bürümüş, bazı (Dandik) müteahhitlere terk edilerek, koca koca taş yığınlarına dönüşmüş çirkin görüntüsüyle, örf, adet ve geleneklerin de bu rant sevdasında, kaybolup, can çekiştiği köklerinden koparıldığı, kimliksiz, güçsüz bir durumda…
***
Adetleriyle, yemekleriyle yaşam tarzları, beyefendilikleriyle, çağdaş, Atatürkçü duruşları, saygınlıkları ile Boşnakların, Arnavutların çoğunluk oldukları Kuzuluk ve Kabakoz mahalleleri, (sığ görüşlü) Belediye Başkanlarının vizyonsuzlukları, şimdikilerin de umursamaz ve oy hesapları sebebiyle meydana gelen çarpık yapılaşma sonrası yok oluyor, tükeniyor, kayboluyorlar adeta…
***
Hele, Sakarya Nehri ve Karadeniz kıyısı doğal görünümü yanı sıra, havyarı meşhur mersin balığı ve sempatik, insan canlısı halkıyla, marka değeri haline getirilen (Sürmeneli vatandaşların kurdukları) Yenimahalle, ağaçlar kesilerek, bataklıklar kumla örtülüp, üzerine kondurulan beton yığınlarıyla, tepeden bakıldığında, adeta yeşilin mavinin kaybolduğu, beton yığını halindeki görüntüsüyle, bitti yok oldu marka değerimiz Yenimahalle…
***
Bakıyorum da, her şeyini kaybeden ve artık kendi memleketinde “Kızılderili” konuma düşürülen Karasulu, elinde kalmış son değeri Karasuspor’u da kaybetmek üzere…
***
Karasuluları bir arada tutan, Karasulu olmanın ayrı bir keyif olduğunu yarım asırdan bu yana muhafaza eden ve yaşatan Karasuspor’u, kale arkasında top topladığım çocukluk günlerimden beri tanır, adları ve kişiliklerini unutamadığım futbolcularını sizlere anlatmak isterim…
İlk aklıma gelen beyefendi kişiliğiyle, her zaman gönüllerde taht kurmuş İhsan Bal ağabeyimden, kornerleri kavisli kullanan Avare Orhan‘a, adamın geçtiği ama topun geçmediği dinamiklikteki Karabatak Şakir’e, uzaktan attığı mermi gibi şutları ve röveşataları ile Atom Abiye, pürüz mü pürüz, zagor lakaplı santrafor Kemal Akbaş’a, orta sahada, pıtı-pıtı top sürerken, hiç susmadan konuşan Metin Grand‘a, ayak bileklerinin sağlamlığı sebebiyle ayağından top almanın imkansız olduğu müthiş çalımcı Yamyam Fikret’e, yine Kasımpaşalı tatlı sert kabadayı yapısı ve güven veren oyunuyla Sedat Büyük‘e, her zaman beyefendi, sessiz ama müthiş zekasıyla, orta saha kurucusu (Kaptan) Mustafa Çakır‘a, evinden, işinden çok, her şeyiyle kendini futbola Karasu Gençliğe adamış, ayakkabıcı Tuncay Abiyle, orta sahanın beyni, Yaşar Akman abiyle, Namık Akbaş ve diğer nice değerleriyle kurulmuş yaşatılmış, bugünlere getirilmiş Karasuspor yok oluyor, bitiriliyor bugünlerde…
Bu yok oluş sanki Cemilli, Alpaslanlı Fenerbahçe‘nin, Metin Oktaylı, Gökmenli, Ördek Mehmetli Galatasaray’ın, Şenol-Birollu, Yusuflu Beşiktaş’ın, Ali Kemalli, Necmili, Dobi Hasanlı Trabzonspor‘un tarih sahnesinden çekilmesi gibi bir şey düşünüyorum da, bir maçlarına girebilmek için stat kapılarında sabahladığım takımım olan bir Fenerbahçeli olarak düşünüyorum da, ya Fenerbahçe takımı (Hain Fetöcülerin tuzaklarından kurtulamayıp) yok edilse, kapatılsaydı, ne olurdu diye düşünürken, elimizden kaymakta, kaybolmakta olan Karasuspor’a, seyirci kalıyor Kaymakamı, Belediye Başkanı, halkıyla… Ha! diyerek
kahroluyorum…
***
Karasu’da devleti temsil eden Kaymakam Bey, öncelikle size bu sitemim! Eğer bu sahipsizliğe, yok oluşa, tükenişe seyirci kalıyorsanız yuh olsun! Yazıklar olsun size!
Sayın Belediye Başkanı! Can çekişmeye, yok olmaya doğru yol alan Karasu’nun ortak değerlerini, ayağa kaldırmak, beton dökmekten önce, senin birinci vazifen… Ruhu olmayan yollar, konuşmayan bulvarlar, haykırmayan futbol sahaları neye yarar ki! Siz de, bu duruma sessiz kalıyor, el atmıyorsanız size de yuh! Size de, yazıklar olsun!
***
Karasu’daki, Esnaf-Şoförler Oda Başkanları, sizler necisiniz bu ilçede… Sizi hiç mi ilgilendirmiyor Karasu’nun (Son) marka değeri Karasuspor’un sahipsizliği…
***
Büyükşehir yasasıyla (Şube Müdürlüğüne dönüşerek) halkının elinden çalınan, AKEPE öncesi (Halkla birlikte yönetilen) Belediye Başkanlığı, bugün halktan kopuk… Yetkisiz, salahiyetsiz, konuma getirilerek, artık gereksizleştirilen Kaymakamlık ve STK’lar da, ellerinizden alındığında, Karasu tepeden birilerinin direktifleriyle yönetilen bir yer olduğunda, sahi siz ne olacaksınız…
***
Yazıklar olsun! Karasu’mun ortak değerlerinin, yavaş yavaş can çekişmesine, seyirci kalanlara…
Yazıklar olsun! Ben cebimi doldurdum, gerisi hikaye, pılımı pırtımı toplar, param da var, giderim, Ege Akdeniz sahillerinde yaşarım, diyen işadamı müsveddelerine…
Son söz olarak;
“Cami avlusuna bırakılan çocuk” misali sahipsiz bırakılan Karasuspor mutlaka eski şaşalı günlerine döndürülmeli, 600 kişilik bir futbolcu kaynağı yok edilmemeli…
NOT: Kaymakam ve Belediye Başkanı isterse Karasuspor’un sahipsizliğine yönelik sorunun çözümü var…
Nasıl mı? O da bende…
Dilerlerse, kendilerine sunarım…