Köşe Yazıları

Bir kitap

 

Güzel bir sonbahar geçiriyoruz… İçimiz üşümüyor, bahçelerde kış meyvelerinin bir kısmı oldu, bir kısmı olma aşamasında ve her geçen gün kar mevsimine biraz daha yaklaşıyoruz. İyi günler iyi haftalar.

İnsan yaşadığı süre mutlaka iyi veya kötü işleri birinden görerek etkilenir ve hayatında tatbik eder. Her birimiz bizlere de dendiği gibi, ortamdan güzel şeyleri örnek al, iyi ahlaklı ol, büyüklere saygı gibi şimdi bu tarz tavsiyede bulunan ikinci ve üçüncü kişiler devreden çıktı. Bunun birçok sosyolojik sebepleri var. Geçtiğimiz haftalar Sakarya Kuzey Gazetesi’ne ziyarete gittim. Çay sohbet ederken Remzi Akbaş, geçtiğimiz yıllarda yelkenli ile dünya turuna çıkan Cengiz Arslanoğlu geleceğini ve onunla röportaj yapacağını söyledi. Aslında bende Aslanoğlu ile tanışmak ve edindiği bu cesaret başarısını yakinen kedisinden dinlemek istiyordum ve haliyle Karasu’da olduğunu da orda öğrenmiş oldum. Arslanoğlu geldi tanışma faslından sonra röportaja girilmeden biraz kendisi özet bir şekilde başından geçenleri anlattı. İnanılmaz bir deneyim ve adrenalin gerçekten… Okyanuslarda motorsuz bir yelkenli ile hayatta kalma mücadelesi, ölüm ile yaşam arasında gidip gelmesi olmaz böyle bir şey denecek seviyede bir durum. Bu güzel muhabbetin içerisinde ben ara ara kafamdaki sorulara cevap bulmak için sorular yönelttim kendisine. Bir tanesi denizcilik ile ilgili deneyimi olup olmadığını sordum kendisinin çok da deneyiminin olmadığını söyledi. Diğeri ise sizi böyle bir organizasyona girmenize vesile kılan şey nedir dediğimde kendisi ise pupa adlı kitaptan ilham aldığını söyledi. Bende merak ettim. Pupa kitabının yazarı Sadun Boro. Dünyanın çevresini 1965 – 1968 yılları arasında eşi Oda ve kısmet adlı yelkenli teknesi ile dolaşan ilk Türk denizcidir ve Sadun Boro bu başarı hikayesini ismini pupa verdiği bir kitaba yazmış. Bu kitabı okuyarak esinlenen ve yola çıkan Arslanoğlu dünya turanda belli bir yolu kat etmiş. Yelkenlisi costa rika da denizin yelkenli ile mevsimsel seyahat edecek zamanı beklediğini söyledi. Bir süre sonra dünya turunu tamamlamış olur. Türk denizcilik tarihi açısından ve Karasu açısından mutlu ve güzel bir başarı hikayesi olmuş olur. Evet bir kitap her şeyi değiştirebilir ve her şey inanmak ile başlar bütün başarı hikayelerinin arkasında inanmak vardır. Hoşça kalın, mutlu kalın…