Köşe Yazıları

Ali Sarımert, “ORUÇLA İLGİLİ BİR AYET”

ORUÇLA İLGİLİ BİR AYET

Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tövbenizi kabul edip sizi bağışladı. Artık (ramazan gecelerinde) onlara yaklaşın ve Allah’ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın. Mescitlerde ibadete çekilmiş olduğunuz zamanlarda kadınlarla birleşmeyin. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın bu sınırlara yaklaşmayın. İşte böylece Allah ayetlerini insanlara açıklar. Umulur ki korunurlar. Bakara: 187
ORUÇLA İLGİLİ BİR HADİS
Oruç perdedir. Biriniz bir gün oruç tutacak olursa kötü söz sarf etmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa “ben oruçluyum” desin (ve ona bulaşmasın).
ORUCU BOZAN DURUMLAR NELER?
Oruç ibadetinin temel unsuru, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum bırakmaktır. Bu sebeple oruçlu iken bunlar ve bu anlama gelecek davranışlar orucu bozar. Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mutat olan her şeyi kapsamı içine alır. Sigara gibi tüten içeren maddeler ile uyuşturucular ve tiryakilik gereği alınan tüm maddeler orucu bozan durumlar kapsamında değerlendirilir. Her ne sebeple olursa olsun, ağızdan alınan ilaçlar da aynı hükme tabidir. Peki, başka hangi durumlar orucu bozar? İşte, oruç ibadetini bozan diğer durumlar! Unutarak yemek içmek orucu bozmaz. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak yer, içerse orucunu tamamlasın, bozmasın. Çünkü onu, Allah yedirmiş, içirmiştir.” (Buhârî, Savm, 26) buyurmuştur. Unutarak yiyip içen kimse, oruçlu olduğunu hatırlarsa hemen ağzındakileri çıkarıp ağzını yıkamalı ve orucuna devam etmelidir. Oruçlu olduğu hatırlandıktan sonra mideye bir şey inerse, oruç bozulur. Boğaza su kaçırmadan ağzı su ile çalkalamak orucu bozmadığı gibi diş fırçalamakla da oruç bozulmaz. Bununla birlikte, diş macununun veya suyun boğaza kaçması hâlinde oruç bozulur. Miktarı ne olursa olsun kendiliğinden gelen kusuntu orucu bozmaz. Aynı şekilde mideden ansızın ağza yükselip tekrar mideye dönen şeyler de oruca zarar vermez. Kişinin kendi isteği ile ağız dolusu kusması hâlinde ise oruç bozulur. Anestezi, nefes yolu veya iğne ile vücuda ilaç verilerek oluşturulmaktadır. Nefes yolu veya iğne ile yapılan anestezi, mideye ulaşmadığı gibi, yeme-içme anlamı da taşımamaktadır. Ancak bölgesel ve genel anestezide, acil durumlarda ilaç ve sıvı vermek amacıyla damar yolu açılarak, bu açıklık işlem süresince serum vermek suretiyle sağlanmaktadır. Bu itibarla, lokal anestezi (sınırlı uyuşturma) orucun sıhhatine engel değildir. Bölgesel ve genel anestezide serum verildiği için oruç bozulur. Ramazan’da oruçlu iken kan verenin orucu bozulmaz. Vücuda kan almak ise, beslenme, gıda alma kapsamına girdiği için orucu bozar. Oruçlu bir kimse meşru bir mazeret olmaksızın gıda veya ilaç cinsinden bir şeyi ister su ile, ister susuz olarak yer veya içerse orucu bozulur.
MENKIBE
Devrin birinde padişahın biri Ramazan ayı geldiği vakit, ikindiden sonra akşama kadar davulcuların şenlik yapmalarını ve çalgılar çalmalarım emrederdi. Bununla hem günün tez geçmesini ve hem de açlığın tesirini anlamamasını sağlamak, isterdi. Çünkü oruç ekseriya ikindiden sonra insana şiddetle tesir eder. İşte yine bir Ramazan ayında padişah oruçtan fazla incinmemek için bu şekilde emretmişti. Bir gün böyle vaziyette iken oradan bir kamil Şeyh geçer. Bakar ki çalgılar çalmıyor, davullar vuruluyor, adeta kıyamet kopuyor. Kendi kendine şu kötülüğü kaldırmalıyım ve bu padişahı bu gafletten uyarmalıyım. Çünkü bu an iftar anıdır. Rahmet ve mağfiretin coştuğu bir zamandır. Bu zamanda bu çeşit hareketler Müslümanlara gerekmez der. Padişahın sarayına gider, çalgıları susturmak ve neşelerine son vermek ister. Padişah da onu o anda saraydan seyreder. Padişah ihtiyarın yakalanmasını emreder, adamı huzuruna çağırtır ve kendisine şöyle sorar: -Şu münasip olmayan işi niçin işledin? İhtiyar: -Bu iş kötü bir iştir. Biz kötü işleri kaldırmakla memuruz der. Padişah: -Benden korkmadın mı? İhtiyar; -Senden bana gelecek olan şeye sabrederim. Nitekim Allah Teala Kur’an’da “sana gelen şeye sabret” buyurdu. Ben senden asla korkmam. Çünkü sen kulumun kulusun. Padişahın etrafındakiler: -Bu adam aklını kaybetmiştir. İhtiyar: -Hayır, ben aklımı kaybetmedim. Bilakis, hakikatte o, kölemin kölesidir. Sen kölemin kölesisin. Çünkü insanlar iki kısımdır: Birincisi; nefsi mağlup, kendisi galip olandır ve nefsini istediği tarafa çevirebilir. İkincisi ise: Nefsi kendisine galip ve üzerine amir kimsedir. Ey padişah! Şimdi düşün, sen bunların hangisindensin?” Padişah: -İkincisiyim, der. İhtiyar-Nefis kulumdur, sen de nefsin kulusun. Yani sen kulumun kulu oldun der. İhtiyarın bu sözleri üzerine padişah son derece müteessir olarak derhal tövbe edip pişman olur. İhtiyara da birtakım ikramlarda bulunur.
FİDYE

Oruç tutmaya gücü yetmeyen düşkün ve yaşlı kimseler ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, Ramazan ayının her günü için birer fidye verirler. Fidyenin tutarı aynen fitre kadardır. Bu fidyeler Ramazanın başlangıcında verilebileceği gibi, Ramazanın içinde veya sonunda da verilebilir.
İsterlerse fidyenin hepsini bir fakire topluca verir, ayrı ayrı fakirlere de verebilir. NOT: Bu yıl Ramazan fitre bedeli 130 TL olarak belirlenmiştir.
Bu durumda olan kimseler, fidye vermeye gücü yetmiyorsa Allah’tan bağışlanmalarını isterler. Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar eğer ileride tutabilecek duruma gelirlerse tutamadıkları oruçları kaza etmeleri gerekir. Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar nafile bağış sayılır.
DÖRDÜNCÜ FARZIDIR RABBİMDEN ORUÇ
İnananlar için kalplere ilâç
Dördüncü farzıdır rabbimden oruç
Bir ay oruçludur on bir de hep aç
Dördüncü farzıdır rabbimden oruç
Açları gözetmek kalplerde olsun
Nefs denen emmare imandan korksun
Hakkıyla oruç tut hakikî kulsan
Dördüncü farzıdır rabbimden oruç
Tuttu orucunu hakkı gözetti
Haset dedikodu hepten terk etti
Kıldı namazını rahmana gitti
Dördüncü farzıdır rabbimden oruç