Köşe Yazıları

Ali Sarımert, “Öğretmenlerimiz”

Bazı kavramlar vardır. Tek başlarına her şeyi anlatır. Üstüne sizin söz söylemeniz abesle iştigaldir. İşte Öğretmen kavramı da böyle her şeyi anlatan bir kavramdır. Herkesin öğretmen kavramıyla ilgili yüzlerce anısı vardır. “Bu anılarda mutluluk vardır, özlem vardır, ayrılık ve hüzün vardır. Kısacası hayat adına ne ararsanız orada bulursunuz. Kültürümüzde öğretmen çok özel bir yere konulmuştur. O kadar özel bir konumdur ki, o tartışılmazdır. Yaşama bu kadar direkt hükmeden başka bir meslek grubu daha yoktur. Hz. Ali’nin tarihe altın harflerle yazılan “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözü öğretmenin sahip olduğu konuma işaret etmektedir. Cefakâr ve fedakâr öğretmenlerimizin sabır ve gözyaşları olmasaydı; bugün ülkemizde yaşanan gelişme ve güzelliklerin hiçbiri olamazdı. Öğretmenlik mesleği, her şeyden önce bir ideal, gaye ve bir hizmet mesleğidir. Toprak altına atılan bir tohumun, onlarca tohum verebilmesi için kendisini feda etmesi gibi, bir öğretmen de hayatını bu anlamlı ve şerefli meslek uğruna adayabilmelidir.
Bir insanı kurtarmanın, bir âlemi kurtarmak kadar önemli olduğu çok iyi bilinmelidir. Çünkü iyi eğitilen bir insan, huzurlu bir toplum ve mutlu bir gelecek demektir. Başağın yetişmesine engel, zararlı otlar değil; çiftçinin ihmalidir. Bunun için muhatabı insan olan öğretmenlerin yapacağı bir hatanın telafisi yoktur.
Sevgi dolu bir öğretmen ışık demektir. Öğrenciler onu arar, onu sorar. Unutmayınız; kelebeklerini ışığa koştuğu gibi, çocuk yürekler, genç kalpler sevgiye koşar. Bunun için sevgiyi sunanın, sevgiyi hak etmesi gerekir. En çok sevilen öğretmen, en çok seven öğretmendir. Kendini kontrol edemeyen bir öğretmen, öğrencisini hiç kontrol edemez. Kendi eksikliğini gören ve onu tamamlayan bir öğretmen, başarıya adaydır. Öğretmenlerin başarılı olmaktan başka bir seçeneği yoktur. Olsaydı öğretmen olmazdı. Öğretmen her şey değil, her şeye açılan kapı olmalı. Dolayısıyla öğretmen başarıyı hedef almalı, mükemmel olmayı değil.
Baş döndürücü bir gelişimin olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bunun için öğretmenlerin kendilerini yenilemeleri, gelişmeleri yakından takip etmeleri gerekir. Öğretmen, hayatının her aşmasını planlamalıdır. Planı olmayanlar, başkalarının planına uymak zorunda kalırlar. Öğretmen yarını bir gün önceden yaşayan kişi olmalıdır. Onun hayalleri olmazsa, başkalarının hayallerinin de önemi olmayacaktır. Öğretmen, yaptıkları kadar yapamadıklarından da sorumludur. Meşhur bir filozofa: Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz, diye sorulduğunda, Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş. Öğretmenin kendindeki gücü fark etmesi, harekete geçirmesi ve elindeki işlenmeyi bekleyen servetin kıymetini bilmesi gerekir. Çeşitli bahanelerin ardına sığınarak kendindeki bu gücü ve serveti eritmemelidir. Yeri doldurulmaz öğretici, eserine kıymet biçilemeyen varlık, kendini tüketerek etrafını aydınlatan mum, tahammülü seven idealci, her an muhtaç olduğumuz doktor, gerçeğin ve idealin üstadı, dünyanın en büyük sorumluluğuna sahip insandır öğretmen. Bugünü değil yarını düşünürsek gelecek çok daha iyi olacaktır. Bunu da Siz  değerli öğretmenlerimiz başaracaktır.
Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlar, öğretmenlerimize yaşamları boyunca başarı, sağlık ve mutluluklar dilerim.