Münir Ali Kara, “TMO fiyatı neden güncellemez”
TMO fiyatı neden güncellemez
Fındık fiyatı tarihinin en hızlı yükselişini yaşıyor. Buna benzer bir yükselişi 2005 yılında da yaşamıştık. Fiskobirlik’in yaşadığı kriz de bu döneme denk geliyor, biliyorsunuz.
Zaman zaman fındık fiyatında dönemsel artışlar yaşandı. Ancak fındık fiyatı sıklıkla gittiği kadar geri geldi en iyi ihtimalle de gittiğinin yarısı kadar geriledi. Ancak bu seneki yükseliş dönemsel durmuyor.
Fiyat şu anda öngörülebilir olmasa da bundan sonra sert bir düşüş beklemiyoruz. Tüm bu koşullar altında Toprak Mahsulleri Ofisi’ne fındık satmak avantajlı değil. Serbest piyasada değeri 100 liranın üstüne çıkan fındığı günler öncesinden randevu alarak TMO’ya getirmek akılcı da değil.
TMO pek çok bölgede fındık alacağım diye depolar tuttu, memurlar görevlendirdi. Tüm bunlar bir maliyet içeriyor. Bu masraflar yapılmış olmasına rağmen fındık alımı yapılmıyor. Dolayısıyla devletin burada bir maddi kaybı söz konusu.
Bizim gazetede Mehmet Çatalbaş’ın önerisi TMO’nun fiyat güncellemesi yapması yönünde. Ancak karşılık bulacak mı? Sanırım hayır.
Bunu geçen yılki fiyat artışına rağmen TMO’nun fiyat güncellememesinden anlamak mümkün.
Hatırlayacağınız gibi TMO geçen yıl 52-53 lira fiyat vermişti. Fındık fiyatı serbest piyasada aydan aya yükseliş göstermiş ancak TMO bu yükselişlere rağmen fiyatta bir değişiklik yapmamıştı.
Bu sene her ne kadar fındık sezonun başında yükselme olsa da TMO güncellemeye gitmeyecektir.
Zira güncellemeye giderse…
Bu güncelleme bu senenin fiyatından sayılacak. Gelecek sene fiyatlama yapılırken de verilen son fiyat göz önünde bulundurulacak.
Diyelim ki TMO 100 liradan alım yapacağını duyurdu. Seneye en az 101 lira fiyat vermek zorunda kalacak.
Bu riske girmeye değer mi?
Kurumsal açıdan bakınca değmez de…
Kurum yöneticileri açısından da bu şekilde bir değerlendirme yapmak gereksiz olur. Şimdi fındık alsan, depolaması dert, koruması dert, depoda firesi dert, çürümesi dert, faresi dert…
Fiyatı güncellersen maazallah millet getirip fındık falan da verir. Kavgası gürültüsü, bir sürü iş…
Siz TMO yöneticisi olsanız fiyatın güncellenmesini ister misiniz?
Sokak hayvanları mevsimi
Evcil hayvanlar oyuncak gibi görülüyor. “Çocuğum istiyor” bahanesi ile alınan hayvanların bakımı bir süre sonra sıkıntılı hale geliyor. Sonrasında da hemen akıllarda “Bundan nasıl kurtuluruz” düşüncesi hasıl oluyor.
Özellikle yaz aylarında çocuklara karne hediyesi olarak evcil hayvan alındığını görüyoruz. Yazın tatile gelen yazlıkçılar evcil hayvanlarını sahilde gezdirmenin havasını atıyor.
Peki sonra…
Yaz bitiyor. Aileler kışı geçirecekleri evlerine dönüyor. Evcil hayvanlar…
Onlar da Karasu’da kaderine terk ediliyor. Bazıları sokağa atılıyor bazıları da evde bırakılıp kaderine terk ediliyor.
Karasu’nun evcil hayvan mevsimidir son bahar. Sokaklarda cins hayvanları sık görüşümüz de bundandır.
Amatör takımlar can çekişiyor
Karasu’da yakın geçmişte pek çok amatör futbol kulübü vardı. Zaman zaman başarılar elde edildiği de oldu. Ancak bu başarılar saman alevinden bile kısa sürdü.
Şimdi esamisi dahi okunmayan pek çok takım bir dönem esti geçti.
Karasu’da son bir iki yılda büyük başarılar elde eden ve adından söz ettiren takımlar yeni sezon başında havlu atmak üzere.
Geçen sezonu başarılı tamamlayan Kurudere ekibi zorda. Yeni sezon öncesi yönetimle ilgili sıkıntı var. Daha doğrusu para ile ilgili sıkıntı var. Bu saatten sonra para bulunsa da oynayacak adam bulmak sıkıntı olacak.
Karasu Güvenspor krizini atlatamadı. Bu sene de liglerde olmayacak gibiler.
Kızılcık bu hafta ligden çekilme kararı aldı. Kendi gençleri ile de olsa ligde mücadele edecek halleri yok.
Çok zorlu bir 2. Lig maratonu geçiren ve rüzgar gibi esen Darıçayırı bile zorlukla ayakta duruyor.
Tüm bu ekiplerin ötesinde Karasu’nun en büyük markası Karasuspor ve Aziziyespor da kalıcı gelire sahip değil.
Hepimizin bildiği gibi amatör spor kulüpleri birilerinin özverisi ile ayakta duruyor. Bir ya da birkaç kişinin elini cebine atması ile hareketleniyor sonunda o kişilerin paralarının bitmesi ile sonlanıyor.
Bu sistemin sona ermesi için adım atılmadığı sürece… Karasu daha çok saman alevleri görecektir.
Bisiklet yolunu kim kullanamaz
Karasu’da bisiklet yolları var. Ancak bununla ilgili bir bilgilendirme eksikliği de mevcut.
Öncelikle bu bisiklet yollarını kimler kullanabilir, kimler kullanamaz? Bunu bir netleştirelim. Trafikten getirdiğimiz deneyimle herkes sağ şeritten gitsin diyebiliriz. Ama elektrikli bisiklet ve motosiklet bu yolu kullanabilir mi?
İki tekerli bisiklet veya üç tekerli bisiklet ayrımı var mı? Hatta üç tekerli elektrikli bisiklet bu yolu kullanabilir mi? Kullanırsa iki tane elektrikli üç tekerli bisiklet bu yollara sığar mı?
ATV-UTV sayısı arttı. Bu araçların bu yolu kullanma hakkı var mı?
Dahası da var…
Bu bisiklet yolunda yayaların durumu nedir? Yayaya bisiklet yolunda elektrikli bisiklet çarparsa durumu zabıta mı çözecek yoksa polis mi?
Tüm bu soruların yanıtı krizler meydana geldiğinde mi merak edilecektir yoksa kimsenin başına bir şey gelmeden bilgilendirme yapmak mümkün müdür?