Yine yeşillendi fındık dalları

Nisan ayının ilk çeyreğinde yurdun büyük bölümünde yağan kar ve özellikle Karadeniz’in yüksek bölgelerinde meydana gelen don olayları fındık üreticilerini üzdü. Yılda bir kez gözüne bakılan fındık, maalesef üreticisini hüsrana uğrattı. Daldaki doğmak üzere olan fındığın yanması, önümüzdeki sezon rekoltenin düşük olacağı beklentisi serbest piyasada fındık fiyatlarına hız kazandırdı. Elinde bir miktar mahsulü olan üreticinin yüzü gülecekti ama TMO yine devreye girerek depolarındaki fındığı piyasaya sunma kararı aldı.
18.04.2025 günü nihayet TMO depolarından fındık sevkini durdu. Çiftçinin girdisi olan gübre fiyatları tam ihtiyaç anında artarken yetkililerin savunması anında geliyor: ‘’Serbest piyasa karışamayız’’. Aynı artış ürün fiyatında söz konusu olunca serbest piyasa söylemi bir kenara bırakılıp TMO’nun depolarındaki mahsulle piyasalar terbiye edilmeye çalışılır.
Fındığın dünyada tek ve rakipsiz üreticisi biziz. İtalya, İspanya, Yunanistan, Azerbaycan, Şili ve ABD’nin Oregon eyaletinde fındık üretimi yapılır ama bu üretimlerin toplamı bizim üretimimize yaklaşamaz. Ayrıca kalite yönünden de bizim fındığımızın eline su dökemez. Özellikle Giresun bölgesinde yetişen fındığın tadı, aroması eşsizdir.
Geçen haftaki yazımda İtalya’dan fındığın kilogram fiyatının 7.60-8.30 Euro arasında değiştiğini belirtmiştik. Avrupa’da yakını olanlar bu fiyatı sorgulayabilir. Bizde fiyatlar kriz anında bile bu fiyatlardan çok çok uzaktır. Ne oluyor da dışarıda para eden mahsul bizde para etmiyor. Bizim üreticilerimiz neden bu kadar sahipsiz kalıyor? Soruyu farklı bir yönden de soralım üreticilerin sırtında kimlerin-kimlerin cebine ne kadar para giriyor?
Fındık üreticisi bahçesine musallat olan Amerikan kelebeğinden tam kurtulamadan bu sefer de kahverengi kokarca belasıyla karşılaştı. Tırpanın, filizin, gübrenin yanında bir de bu haşereler ve başka haşerelerle uğraşmak zorunda kalıyor.
Geçmişi hatırlayalım dünya bankası hükümetimiz eliyle tarlasında fındık sökene ve bunu resmi olarak belgelendirene para veriyordu. Aynı dünya bankası bizde sökmeye para verirken dünyanın başka ülkelerinde de dikenlere para veriyordu. Ortada anlaşılamaz garip bir çelişki mevcuttur.
Fındık genelde ihraç ürünü olduğundan dışarıya ne kadar yüksek fiyattan satılırsa hem üreticinin cebine hem de ülkenin kasasına o kadar fazla para girer; onun için fındık konusu diğer tarım ürünlerinden ayrı ele alınmalı, ona uygun politika geliştirilmelidir.
Üreticilerimizi fiyatın dışında daha pek çok sorun beklemektedir. Daha önce kokarca problemimiz yoktu, bir yılda ciddi bir tehlike olarak kucağımızda bulduk hatta geçen yıl pek çok üretici mahsulünü bu yüzden pazarlayamadı. Gelecek yıllarda da bu ve buna benzer pek çok problemimiz olacak. Ufukta gözüken; mahsulü toplayacak işçi, ara eleman yetiştirmede her alanda olduğu gibi bağ ve bahçe işlerinde çalışacak iş gücünde de sıkıntılar yaşayacağız. Üreten düşünen bir gençlik yerine elinde telefon gününü gün etmeye çalışan bir gençlik yetiştirdik. Ülkemizin politikası devletlilerimizin pek çok kez belirtiği gibi dindar nesil yetiştirmekti. Bu amaçla yola çıktık ancak şuanda geldiğimiz yere baktığımızda amaçsız, salaş, dağınık bir nesil yetiştirdik.