Yanılgıya düşmeyin
Bundan birkaç hafta önce yetkili bir büyüğümle yaptığımız sohbette konusu geçen nüfus meselesi ile ilgili hem görüşlerimi hem de yapılabilecek bir hamleyi konu eden bir yazı yazmıştım. Aslında ilk zaman, onu bir süre daha bekletmeyi ve TÜİK’in adrese dayalı nüfus verilerini açıklamasını beklemeyi de düşünmüştüm ama konu uzun olduğu için bir kısmını bu döneme bırakmak istedim. Ve geçtiğimiz günlerde de lazım olan veriler açıklandı. İl geneli için bir araştırma yapmadım. Orada totalde 18 bin kişilik bir artış var ve bunun ilçelere dağılımı da daha çok il merkezindeki ilçelerde yoğunlaşmış durumda. Bizim için önemli olan bu dağılımın bize ne kadar etki ettiği. Keza Karasu’da yaklaşık 2 bin kişilik bir artış görünürken Kocaali’de ise yaklaşık 100 kişilik bir gerileme mevcut. Bu veriler her açıklandığında malum olduğu üzere hemen ilçelerle ilgili haber yapılır ve her seferinde de Kocaali göç veriyor manşetleri atılır. Bu sefer de ona yakın şeyler oldu aynı zamanda bir de Melen Projesi’nden dolayı boşaltılan ancak halen ikamet edenlerin olduğu 13 kişilik Beyler Mahallesiyle gündem olduk.
Her ne kadar özellikle sosyal medyada ve yerel basında Kocaali’nin nüfus bağlamında her geçen gün daha da geriye gittiği günden güne kan kaybettiği gibi şeyler dillendirilse de ben elime geçen her fırsatta bunun aslında o bahsedildiği gibi olmadığını anlatmaya çalıştım. Zira benim için birilerinin kasıtlı olarak ortaya atığı iddialar veya kulaktan dolma laflar değil, somut veriler önemli.
Bu yılda ortalıkta yine aynı şeyler dolanıyor ama yine gerçek tablo anlatıldığı gibi değil.
Bunun için biraz geçmişe gitmek lazım. Bu arada, burada kullandığım rakamların da resmi rakamlar olduğunu ve bunların internette herkesin ulaşabileceği şekilde açık olduğunu belirtmek istiyorum. Öncelikle 2007, 2008, 2009 yıllarında 24 bin düzeyine seyreden bir nüfus potansiyeli mevcut. Sonrasında ise 2009 yerel seçimlerinin ardından 21 bin ile 22 bin aralığına oturup 2010 yılından 2018 yılına kadar bu düzeyde seyrediyor. Bu arlıktaki en düşük nüfus ise 20858 ve bu 2017 yılında kayda geçiyor. Sonra Mart 2019 seçimleri öncesinde yani 2018 yılında bir anda nüfus patlaması oluyor. 20858 olan Kocaali’nin nüfusu bir anda 4639 kişilik (daha doğrusu seçmenlik) artışla 25497’ye ulaşıyor. İşte bizim son üç dört yıldır asıl uğraştığımız mesele de bu. Kocaali için açıklanan nüfus verisini, son 15 yılın zirvesi olan seçim dönemi nüfus verisi ile kıyaslarsanız hata yaparsınız. Kaldı ki çoğu zaman kasıtlı olarak bu hata yapılıyor. Çünkü işlerine öyle geliyor. Birde bu son 10 yıllık dönemde baraj projesinden dolayı kapanan Ortaköy ve civarından mecburi olarak yaşanan dışa göçü de kimse hesaba katmıyor.
Velhasıl bizim için önemli olan sabit ve yerleşik nüfusun nasıl seyrettiği. Daha önce bununla ilgili çok detaylı yazdığım için şimdi eşelemek istemiyorum ama mesele şu. 2019 seçimleri öncesinde iki yıl boyunca 20850 olan nüfusun seçim sonrasında ve taşıma seçmen geriye döndükten sonra iki bin kişilik artış göstererek 22750 ile 23 bin arasına yükselmesi. Yani Kocaali 2019 seçimi ardından genel anlamda 2 bin kişilik bir nüfus artışı yakaladı ve bunu üç yıldır muhafaza ediyor. 2019’da 22938, 2020’de 22845 ve son olarak geçtiğimiz günlerde açıklanan 2021 adrese dayalı nüfus verilerine göre 22732 olan nüfus bu durağan seyri açık açık gösteriyor. Tamam, sanayi ve turizm anlamında gelişme gösteren birçok ilçeye nazaran kıyaslandığında onlar gibi çarpıcı bir nüfus artışımız yok ama öyle atılan naralardaki gibi her yıl bilmem ne kadar geriye giden sürekli kan kaybeden bir konumda da değiliz. Bunu verilere dayanarak net olarak görmek lazım. Keza böyle bir yanılgıya kapılır da bunun dillendirilmesinde pay sahibi olacak olursak güzel ilçeye haksızlık yapmış oluruz.
Kaldı ki bu gibi mevzuların en fazla dolaştığı yer de sosyal mecralar. Ve içinde olduğumuz şu dönemde her şey buralarda dolaşan bilgiler doğrultusunda şekilleniyor. Yatırımcı yatırım yapacağı yeri sosyal medyadan araştırıyor, öğretmen, doktor, amir, memur aklınıza ne gelirse bütün kararlar buralardan edinilen fikirler doğrultusunda veriliyor. Şayet siz aslında olmayan bir biçimde ilçeyi en azından nüfus bağlamında bu şekilde kötüler ve oluşuz algının yayılmasında pay sahibi olursanız, buraya ne yatırımcı gelir, ne amir memur doktor gelir ne turist gelir ne de başka bir şey. Böyle yıllarca sürüncemede kalır dururuz. O yüzden bir şey yapacağınız zaman kendi hırsınızı ve şahsi görüşünüzün ittiği fikri savunmadan önce bir kez de ilçenin genel menfaatlerini düşünmenizde yarar var. Kaldı ki aslolan da doğru olan da budur. Sağlıkla kalın…