TFF ve MHK the end

Yazıklar olsun Türk futbolu ne kadar çirkinleşti farkında mısınız…
Bana kızıp hakaret mesajı atanlar, ağır şekilde eleştirenler, taraflı yazıyorsun diyenler, GS düşmanı ilan eden futbol cahilleri, ne oldu benim geldiğim noktaya geldiniz mi? Adana Demirspor’un sahadan niye çekildiğini izledikten sonra… Galatasaray’ın bu maçı kazanması böyle bir penaltıya bağlı değildi ki,bu pozisyon da Mertens’in hakemi aldatmaya yönelik hareketten sarı kartla cezalandırılması ve GS aleyhine serbest vuruşla başlaması gerekirdi.
Bir hakem ve hakem yorumcusu olarak yazıyorum bunları. Dallama çay demlemiyorum yani… Üst klasmanda maça çıkmış bir klasman hakemi olarak yazıyorum. GS her türlü, Adana Demirspor’u yenecek kadroya, güce, futbol oyununa sahipti. Böyle evlere şenlik bir penaltıya ihtiyacı yoktu ki. Soru şu o zaman:
Adana Demirspor neden 30. dakikaya kadar bekledi? Neden daha önce sahadan çekilmedi? Ne oldu acaba otuz dakikadan önce saha içerisinde oynayan futbolculara sahadan çekilin haberi nasıl ulaştı, kim ulaştırdığı? Bunda kimin ya da kimlerin parmağı varsa en kısa sürede ortaya çıkarılmalıdır. Bu işten çok fazla zararla çıkacak olan Türk futboludur. Böyle gidecek olursa ve adalet sağlanmaz ise Adana demir sporu takip edecek başka Anadolu kulüpleri de aynı eylemi yapacaklardır. Geçtiğimiz hafta Rizespor’un sahadan çekilme eylemini gerçekleştirmemesinin tek sebebi kulüp başkanlarının sağduyu içerisinde davranmasıdır. Yani adım adım rezalete doğru değil, çürümüşlüğe doğru ilerliyor Türk futbolu. Kimin sayesinde? TFF’nin ve MHK yüzünden…
TFF’nin bu tür olaylara ne tür tepki vereceği merak konusu elbette ama onlarda kendi dertlerine düşmüş ve çevrelerinde olan bitenleri göremeyecek durumdalar. Ülkemizde malesef Türk futbolunu kulüpler yönetiyor, TFF değil… Oysaki bu TFF başkanın ve yönetiminden ne kadar umutluyduk, iyi işler yapacaklar ve çok iyi projelerin altına imza atacaklar diye. Bir ay sürmedi ve TFF ipin ucunu kulüplere kaptırdı, deyim yerinde ise sakalı ele verdi. Bu sakalı ele verme olayı literatürümüzde ata sözü olarak kullanıldığını belirteyim. Bana soracak olursanız bu eylemlerin eğer ikincisi yaşanacak olursa TFF ve yönetimi ağızsız dilsiz yolcu olacak. Adana Demirspor Teknik Direktörü Mustafa Alper Avcı; Galatasaray’dan 7-8 gol yemektense 3-0 hükmen sayılıp sahadan çekilmeyi doğru bulduk! Diye açıklama yapıyor… Bir takımın teknik sorumlusu böyle bir açıklamayı nasıl yapar niçin yapar, mesajı kime verir anlamış değilim. Kardeşim yönetime başkana karşı bu tutumunuz ise hiç çıkmasaydınız maça. Bu ayıbın altına imza atmamış olurdunuz hem de. Alacaklarınız varsa onları istemenin yeri ve yöntemi sahadan çekilerek yapılmamalı. Hiç mi sizi uyaran olmadı? Bu sözlerim tabi ki Adana Demirspor’un hocasına elbette. Sen nasıl lidersin ve yarın bir gün bu tür davranıştan sonra çalışacağın kulüp yöneticileri başkanları yahut çalışacağın futbolcular sana nasıl güvenecekler kardeşim… İşin en ilginç yanı ise GS futbolcuların yarım kalan, daha doğrusu rakiplerinin sahadan çekilmelerinden sonra, taraftarlarına gidip üçlü çekmeleri ve bu duruma nerede ise çılgınca sevinmeleri idi. GS camiasına ve futbolcularına hiç mi hiç yakışmadı. Sosyal medya haliyle yıkılıyor yorumlar üst üste geliyor herkes kafasına göre takılıyor. Adana Demirspor Başkanı verilen penaltıya tepki olarak takımını sahadan çekmiş talimat ondan gelmiş yani diyorlar… diyorlar… diyorlar…
Herkes bir şeyler diyor demesine de, gerçekleri bilip gıkı çıkmayan ve üç maymunu oynaya kişiler var başta TFF ve MHK yetkilileri olmak üzere. Bundan birkaç hafta önce Fenerbahçe maçında 60’a kadar 0-0 giden Adana’nın daha iyi oynadığı Fenerbahçe maçında bir kırmızı kart ile 4 tane yediği maçta sahadan çekilmediler de şimdi 30.dakika sahadan neden çekildiler dersiniz. Bu durumu hiç kimseye anlatamazsınız. Asıl talimatı kim verdi niçin verdi? İşte akıllara takılan deli sorular bunlar. GS’nin ikinci başkanının maçtan sonraki açıklamaları ise tam bir skandal…
“Ezikler, düşükler” vs vs ağza alınmayacak ifadeler. Hiç kimse empati yapmıyor ve birilerini suçluyorlar. Haliyle ne oluyor karşı tarafa söz hakkı doğmuş oluyor. Onlar da empati yapmıyorlar ve ateşin üzerine benzin döküyorlar.
Peki o ateşte kim yanıyor?
Tabi ki ülke futbolu…
Size gerçeğe yakın bir senaryoyu yazayım mı!
Maçın hakemi penaltı pozisyonundan öyle emindi ki yabancı var hakemi onu çağırmıştır ama buna rağmen vara gitmemiştir. Gitse eminim penaltı kararından geri dönecekti. Yakında bu yazdığım senaryonun gerçek olduğunu görecek ve duyacaksınız.
Demedi demeyin.
Yüce Tanrı Türk futbolunu yöneten kişilere akıl fikir ve biraz da empati yetisi versin. Şimdi birleri, yani beni eleştirmek için atlamak isteyen” sazanlar” var ya, hemen diyecekler ki “Tanrıyı futbola karıştırma” diye. Hemen cevabını vereyim. Vallahi Türk futbolunu yüce Tanrıdan bu başka kimse düzeltemez, işimiz ona kalmış durumda.
Bu işin bir adım ötesi yabancı (orta) hakem gelsin olacaktır. Hem de her maça. Bakın yazın bir tarafa.
Sağlık ve esenlikle…