Şakir Şen, “Böyle olmaz”

Günün mesaisini bitirdikten sonra, Doğu Karadeniz Caddesi üzerinde bulunan evimin önüne geldiğimde, her zaman araç bıraktığım sokağın dolu olduğunu görerek, cadde üzerinde durdum. Birkaç dakika oyalanarak aracımı park edecek yer düşünürken, belediyenin görevlendirdiği bir personel, çektiği fotoğrafla oluşturduğu fişi, sileceğin altına yerleştirerek oradan uzaklaştı. Çok umursamadım. Aracımı aynı yerden alarak sokağımızda uygun bir yere park ettim.
Ertesi gün aynı yerde benzer işlem yapan aynı personele durumu anlatarak muhtemelen ödeyeceğim ücreti sordum.
“HGS var mı? Ödeyeceğiniz para 100 liradır. Eğer bana gelseydiniz fişi iptal ederdim. İlk 15 dakika ücretsiz, ancak bunu biz tespit etmiyoruz. Siz bize 15 dakika içerisinde gelirseniz o zaman ücret alınmıyor. Akşam 19 30 ‘da yazdığım fiş nedeniyle HGS sisteminden yüz lira alınacaktır” dedi.
Biz HGS sistemini köprü otoban ücretleri için oluşturduk. Karasu belediye başkanı ve yönetimi, bir yolunu bularak, oluşturdukları sistem üzerinden zahmetsiz şekilde tahsilat yapıyor.
15 dakikalık sürenin dolup dolmadığını belirlemek, aracını bırakan vatandaşın mı? Parayı yazan işçinin mi? İşidir.
Bir deniz havası almak için yola çıkan vatandaşa hangi parayı ne için aldığınızı açıklayacaksınız. Durdun, kalktın, banka hesabından 100 lira çekilecek. İnsan kazanmak zor, kaybetmek ise kolaydır.
Belediye denilen kurum vatandaşa güven vermelidir. Ucuz tahsilat hesabı yaparak, ancak Karasu turizmine zarar vermiş olursunuz.
Şahsıma gelince, 100 liranın hesabı peşinde değilim. Ekonominin dip yaptığı şu günlerde vatandaşı mağdur edecek yol izlemek hiç kimseye kazandırmaz. Karasu Belediye Başkanlığı, yaptığı uygulamanın aksayan yönlerini izleyerek çözüm üretmek durumundadır. “Ben yaptım oldu” mantığı ile hiçbir yere varılamaz.
Hayat pahalılığı altında ezilen vatandaş, her kuruşunun hesabını yapmak zorunda kalmıştır. Konunun yasal boyutu ayrı, insani tarafı ise ayrı değerlendirilmelidir.