Pitoresk
“En uzak mesafe ne Afrika’dır ne Çin, ne Hindistan, ne Seyyareler nede yıldızlar geceleri ışıldayan… En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir, birbirini anlamayan” diyor Can Yücel. İyi günler iyi haftalar…
Gerçekten de yaşadığımız hayatta bu tarife uygun bir düşünce, yaşam ve karakteristik özellikleri barındırıyoruz. Her daim önümüzde kolay bir manzara resmi olmayabiliyor. Biz gördüğümüz manzarayı olduğu gibi görüp resmetmemiz gerekiyor. Hiç kimsenin etkisi altında kalmadan. İnsanoğlunun ulaşım sorunu her geçen gün biraz daha üstüne koyarak yol alıyor, ulaşım araçlarının çeşitliliği artıyor. İletişimde bu doğrultuda ilerliyor artık. Anılar, hatıralar yerine anlık sosyal medyada ve birçok platformda paylaşım yapılarak bir takım değerler kayboluyor gibime geliyor sanki. Bu konuda çok da durmak istemiyorum birçok uzmanın söylemlerini azda olsa dikkate almamız gerekir diye düşünüyorum. Yaşanan bunca olaylar aklıma eski dost düşman olur mu sorusunu getiriyor. Arkadaş kalmak gerçekten bu kadar zor olmamalı. Bugün savaşan ülkeler bir şekilde müzakere masasına oturup barış konusunda ilerleme sağlayabiliyorsa bu önemli ve değerlidir. Bizlerin kötü veya iyi olarak davranacağımızı ve nasıl hareket edeceğimiz vicdani sorumluluğumuzun altında. Teşbihte hata olmaz hani filmlerde zaman ayarlı bombanın iki renkli kablosunun bir tanesini kesmen gerektiğinde hangi rengini keseceğimize karar vermemiz gibi hayatımızda kibirden uzak kararlar vermeliyiz. Gelin bu Ramazan vesile olsun. Kırılan kalpleri onaralım, oturmam dediğimizle oturalım, olaylara hakkaniyet gözünden bakalım. Niye biliyor musunuz filmin en sonunda makam ve mevkiler bitiyor, gidiyor elinizden. Biz, biz kalalım nefsimize hakim olalım. Dostane bir tavsiye olmaktan öteye gider ve değer bulur diye umut ediyorum. İyiliğin hakim olduğu bir dünya için her zaman bir şeyler yapılabilir. Gelin bu oruç ayında bedenimizle birlikte nefsimizi de terbiye edelim. Samimi ortamda, samimi sohbetler olsun, güzel sözler söyleyelim. Kendinize iyi bakın, hoşça kalın…