Köşe Yazıları

Münir Ali Kara, “Şiş de yansın kebap da”

Şiş de yansın kebap da

Adam son nefesini vermek üzereyken hoca yanına gelmiş: “Ölmeden önce şeytanı lanetle” demiş. Adamdan ses çıkmayınca daha yüksek sesle, “Ölmeden önce şeytanı lanetle” demiş hoca. Hoca adamı üçüncü defa da dürtünce, son nefesini vermek üzere olan adam, “Nereye gideceğimiz belli olmadan kimse hakkında ileri geri konuşmak istemiyorum” demiş.

Seçim sathına girdiğimiz şu günlerde adaylar netlik kazanmadı. İktidar partisinden aday olmayı düşünenler Ankara’nın yolunu tutmuş durumda. Muhalefet partileri bir yandan güçlü adaylar ile temas kurarken, Ankara’dan gelecek kararı bekliyor. İttifak olabilir de olmayabilir de…

Tam yukarıdaki hikayede olduğu gibi. Kimse nereye gideceği belli olmadan kimse hakkında ileri geri konuşmak istemiyor.

Cumhur İttifakı içinde yer alan partiler şu anda Ak Partili belediye başkanlarına ilişkin eleştiride bulunamıyor ama mevcudun yanında da duramıyor.

CHP’liler İyi Partililere olumlu ya da olumsuz bir şey diyemiyor. Millet İttifakı’nda yer alan partilerin de Cumhur İttifakı içinde yer alan partilerin de gözü kulağı Ankara’da.

Bu arada aslında kazananı belirlemesi gereken vatandaş kimsenin umrunda değil. Belediye başkanını halk değil de Ankara seçecek gibi. Aslında gibisi de fazla.

Benim takıldığım nokta bu da değil. Seçmen de siyasiler de kendi görüşlerini dile getirmekten imtina ediyor. Yuvarlak yuvarlak konuşuyor. Hadi siyasiler tamam da seçmen neden yuvarlak konuşuyor merak ediyorum.

Desteklediğini söylerken de karşı durduğunu ifade ederken de kısık ses kullanıyor herkes.

Seçmen “Adaylar, ittifaklar ve seçime girecek partiler netleşsin sonra konuşuruz” modunda davranıyor.

İlçelerin yereldeki kaderi, Ankara tarafından tayin edilecek. Kendi varlığı ile aday olmayı düşünenlerin, seçmene güvenenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.

Halkta karşılığı olanın Ankara’da tanıdığı yoksa şansı da yok.

Seçmen de demiyor ki, “Arkadaş, biz bu adamı seviyoruz. Sen bize başka bir aday öneriyorsun…”

Kaderimizi başkasının eline bırakmış durumdayız.

Rahmetli babam derdi ki, “Kaderini başkasının eline bırakan hayatının hatasını yapmıştır…”

Ne şiş yansın ne kebap mantığı ile yaşayanlar, yağmur nereye yağarsa tarlarını oraya taşıyanlar sonuçta kendilerini birilerinin askeri olarak bulacaktır.

 

Kocaali’de ne olur

Kocaali siyasetinde ilginç gelişmeler yaşanıyor. Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Adayı olan Hüseyin Ekşi, ittifak yapılmaması durumunda Kocaali’de MHP’nin adayı olur. Yakın zamanda kongreye giden parti zaten bu ön kabulle yola çıkmış gibi.

14 Mayıs Seçimleri için Yeniden Refah Partisi’nden milletvekili aday adayı olan Celal Abatay’ın da yönetimde yer aldığını görüyoruz. Bu da MHP’nin bu partinin desteğini almasının mümkün olduğunu gösteriyor.

İyi Parti’nin adayı da kesinlikle Kemal Din olur. Geçtiğimiz dönem Millet İttifakı Adayı olan Din, siyasi tecrübesi sayesinde sahada yer alıyor. Yaptığı iş nedeniyle sürekli insanlarla temas halinde olan Kemal Din, seçimden sonra da sahadan çekilmedi. Sürekli sahadaydı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde de yakından tanıdığım çok nitelikli isimler var. İttifak olursa Kemal Din ile uyumlu çalışabilirler. İttifak olmazsa aday sorunu yaşamazlar. 2014 Yerel Seçimlerinden bu yana Kocaali CHP’nin başında yer alan Mithat Sarı’yı aday görmek sürpriz olmaz.

Bu arada Kocaali’de teşkilatlanamayan partilerin de seçime yakın temsilci arayışında olduğunu ve bazı kişilerle temas halinde olduğunu biliyoruz. Kendilerine bu saydığımız partilerde yer aramayan ya da bulamayan isimlerin teşkilatı olmayan partileri kurma hazırlığı içinde oldukları bilgisi net kaynaklardan geliyor. Yakın zamanda birden fazla partinin temsilciliği açılırsa kimse şaşırmasın.

Gelelim Ak Parti’ye.

Bilindiği gibi Kocaali’de Ahmet Acar’ın üç dönemi doluyor. Acar halkın takdirini kazanan bir başkandı. Zaten seçildiği 2009 yılından bu yana gördüğü halk desteği de bunu gösteriyor. Görevi bırakacağı dönem de “Nasılsa benim işim bitiyor” mantığında davranmadı. Sahadan çekilmedi. Kocaali’ye yapılan hizmetler, yakın ilçelere nazaran biraz da fazla oldu.

Bu durumda yeni aday belirlenirken Ahmet Acar’ın bir ağırlığı olur diye düşünüyorum. Ancak bir de Lütfi Bayraktar faktörü var.

Lütfi Bayraktar, Ak Parti’nin milletvekili aday sıralamasında birde yer aldı. Yani Ak Parti’nin takım kaptanı Bayraktar.

Kocaali’de aday belirlenmesi noktasında Bayraktar’ın ciddi bir ağırlığı olacaktır diye düşünüyorum.

Ahmet Acar’ın gönlünden geçen ismin Ersan Demir olduğu sır değil. Her ortamda açıkça konuşulan bir durum. Lütfi Bayraktar’ın aklındaki ismin kim olduğunu ise net bir şekilde bilmiyoruz. Belki o da henüz karar vermemiştir.

Ancak ben Ahmet Acar’a dördüncü dönem için bir hak verilmesinin de mümkün olduğunu söyleyeyim. Ak Parti bu yolu izler mi bilmiyorum ama izlediği ilçeler olduğunu size hatırlatayım.

 

Helvacı’nın Tekirdağ’a gidişi

Karasu Kaymakamı Ahmet Naci Helvacı, Karasu’dan Tekirdağ’a tayin oldu. Helvacı’nın Karasu’da en iyi anlaştığı isim Belediye Başkanı İshak Sarı’ydı. İshak Sarı’nın belediye başkan adayı olması konusunda destek olan isimlerin başında Recep Soytürk geliyordu.

Recep Soytürk Tekirdağ Valisi olarak atandı.

Soytürk ile Helvacı’nın birkaç kez Karasu’da ayı ortamda bulunduğunu biliyoruz. Bu şekilde Helvacı’nın diğer ilçe kaymakamlarından daha iyi bir ortamda çalışmasının muhtemel olduğunu söylemek mümkün.

Eski Ak Parti Afyon Bolvadin Belediye Başkanı olan Helvacı Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanı ile çalışacak. Bu da biraz işleri zorlaştırabilir.

Ne diyelim yolu açık olsun.