Münir Ali Kara, “Piyasalar durgun”

Piyasalar durgun
Karasu’da ana geçim kalemi fındık değil. Uzunca bir süreden bu yana inşaat sektörü sayesinde geçiniyoruz. İnşaat sektöründe şu sıra “yaprak kımıldamıyor” desek yeridir. Hal böyle olunca da piyasaya nakit girişi oldukça azalıyor.
İnşaat yapıldığında beden işçisinden malzeme satıcısına, elektrik ustasından su tesisatçısına kadar belki 100 kalemden fazla alan para kazanıyor.
Satış durduğunda üretim de duruyor ve neticede doğalgaz işi yapan da inşaata servis çeken de işsiz kalmış oluyor.
Sektördeki durgunluk, genel ekonomi politikaları ile alakalı. Uygulanan kredi faizlerinin yüksekliği falan filan.
Bu konuları gündeme getirdiğimizde bazılar dudak büküp, “Zenginleri savunuyor” falan diye eleştiride bulunuyor da…
İnşaat durursa zengine bir şey olmaz arkadaş. Müteahhitlerin hemen hepsi torunlarına yetecek kadar dünyalık sahibi. Hatta bazen görüştüğümüzde “Abi bu saatten sonra neden çalışıyorsunuz ki” diye soruyorum.
Yani demem o ki inşaat durursa inşaatçı yeni daire üretmez. Elindekiler de yanına kar kalır. Zamanı geldiğinde değerlenen binaları daha yüksek fiyattan bile satar. Ama olan, inşaat sektöründe çalışan ve sayıları binlerle ifade edilen kişiye olur.
Onun için inşaat sektöründeki durgunluk, ekonomideki durgunluğu tetikler. Karasu’da inşaat durursa bir süre sonra hayat durur.
Onun için bu alandaki durgunluğu hafife almayın.
Herkes Ak Parti’yi bekliyor
Ak Parti aday belirleme çalışmalarını ağırdan alıyor. Cumhur İttifakı Ortağı Milliyetçi Hareket Partisi ile yapılan görüşmeler neticesinde karar verilecek.
Ay sonuna kadar büyükşehir belediye başkan adaylarının açıklanması bekleniyor. İlçe adayları en erken yılın ilk haftasında belli olacak.
Diğer partiler de gözünü Ak Parti’ye dikmiş durumda. Yani startın verilmesi için iktidar partisinin adaylarını tespit etmesi şart görünüyor.
Ancak sular ısınmadan kaynayacak. Seçim süreci henüz başlamadan Ak Parti seçimi domine ediyor ve gidişatı belirliyor.
Diğer partiler kendi stratejilerini belirlemek yerine Ak Parti’nin stratejisine göre pozisyon almayı planlıyor.
Bazı muhalefet partileri Ak Parti’nin adayına göre aday çıkarmayı düşünüyor. Karasu özelinde düşünürsek, İshak Sarı olursa falanda aday, Ömer Babalıoğlu olursa filanca aday, Yakup Ayar olursa pişmanca aday, Yakup Altıntaş olursa başka aday, Kamil Özen olursa şu aday, Zeki Ayar olursa bu aday diye değerlendirme yapan partiler bile var.
Bu süreç içinde kimse de Ak Parti için olumsuz konuşmuyor ki Ak Parti seçmeninden oy koparabilsin.
Ben başından beri bu düşünce yapısının değersiz olduğunu düşünüyorum. Kendi seçim stratejisini belirlemeyen insanların başarılı olması sürpriz olur. Hayat büyük takımla küçük takım maçı gibidir. Ya büyük takım olur çıkar topunu oynarsın ya da küçük takım olur kontratakla gol ararsın.
Muhalefet kafadan küçük takım olmayı kabullenmiş gibi. Bu durumda herkesin merak ettiği tek şey: “Ak Parti’nin adayı kim olacak” oluyor.
Fermuar liste ne demek
Karasu ve Kocaali’de Cumhur İttifakı’nın devam etmesine kesin gözü ile bakılıyor. Bu durumda belediye meclis listelerinin nasıl şekilleneceği de önemli bir konu.
Listeler 2019 Yerel Seçimlerinde 2014 Yerel Seçimleri baz alınarak yapılmıştı. Şimdi yıl olmuş 2024. 10 sene öncesinde alınan sonuçları baz alarak mı seçime gideceğiz?
Bence bu adil olmaz. Genel merkezler nezdinde yapılan görüşmelerde de bu konunun gündeme geldiği ve fermuar sisteminin uygulanmasının konuşulduğunu duyuyoruz.
Fermuar listeye göre bir isim Ak Parti’den bir isim MHP’den olacak. Bu durumda liste oluştuğunda ortaya enteresan bir durum çıkacak.
Belediye meclisinin karar alması için tek partinin oyu yetmeyecek. Dolayısıyla uzlaşı sağlanması zorunlu olacak.
Bu da bir başka ayrıntıyı ortaya çıkaracak. O da “Bu kadar meclis üyemiz var demek ki bir de başkan yardımcımız olması lazım” düşüncesi. Yani MHP’ye bırakılan yerlerde Ak Partili, Ak Parti’ye verilen ilçelerde MHP’li başkan yardımcısı olması gündeme gelecek. Bunların seçim öncesinde beyan edilmesi de sürpriz olmayacak.
Benim beklentime göre önümüzdeki yerel seçim sonrası Ak Partililer ile MHP’liler çok daha iç içe olmak zorunda kalacak.
Fındık işi bitti gibi
Döviz fiyatlarındaki yükselişin ardından fındık fiyatlarında da bir yükseliş meydana geldi. Ancak bu yükseliş bir şekilde frenlendi ve sonrasında fındık gittiğinin yarısı kadar geri geldi. Şu sıralar fındık fiyatları 90-95 lira aralığında değişiyor.
Dövizdeki yükselişe oranla bu fiyat düşük ama… TMO’nun verdiği fiyatın da çok üstünde. TMO’nun fiyatı güncellememesi fiyatın geriye gelmesinde önemli bir rol oynadı.
Bu arada üretici elindeki fındığın çok büyük bir kısmını sattı. “Fındığınızı satmayın, bekletin” sözüne itibar edenler şu an mağduriyet yaşıyor.
Satacak fındığı olanların tuzu kuru diğerlerinin zaten fındığı yok.
Seneye Allah kerim.
HECATİ: Sana şişko diyenler olacaktır. Onları da ye…