Kenan Tiryaki,”Nal toplamak”
100 yılın takımı dediler, 100 yılın olimpik utancına döndü!
Tüm ülkelerin başa oynayan takımları ve sporcuları “altın” madalya için mücadele ederken biz “madalya” için oynuyoruz. Bu fark, finale oynadığımız anlarda, belirleyici bir etki oluşturuyor. Madalya için oynayan biz, final olmadı ama olsun bir madalya maçım daha var bronz alırım rehavetini kimse itiraf etmese de sporcuların bilinçaltına yerleştirmişler maalesef.
Finale çıkan sporcumuz altın madalyayı kaçırınca, başta meşhur TRT’nin spikerlerinden, sosyal medyadaki çığırtkan spor sayfalarına kadar hepsi “bravo bravo gümüş madalya kazandık” nidaları atıyorlar. Oysaki bir gram beyni ve zekası olan herkes, gümüş madalyanın yarı finaldeki rakibimizi yendiğimizde kazandığımız bir şey olduğunu, onun sevincinin yarı finalden sonra yaşanıp bitmesi gerektiğini bilir. Final maçını kaybeder kaybetmez, sanki kazanmışız gibi “harikasın süpersin gümüş kazandık” nidası atanların Türk halkının aklıyla dalga geçmesini not ettim ben bir kenara.
Ata sporumuz denen güreşte, tel tel dökülüyoruz. İzledik. Taha Akgül bronz madalya aldı, röportajında “hakkım yendi” falan dedi ama aslında yolun sonuna geldiğini anlamış olacak ki ayakkabılarını mindere koyarak güreşi bıraktığını açıkladı.
Aldığı bronz madalyayı dahi sanki altın almış gibi lanse ettiler meşhur spikerler. Yahu elbette olimpiyatlara katılmak dahi başarı, burada ilk defa katılanları ve belirli bir seviyeye ilk defa çıkan sporcularımızı mesela, Kuzey’i, Ersu’yu ve daha bir kaçını eleştirmiyoruz. Ancak daha önce çıktığı seviyelerin, sakatlık vb. sorunu olmadığı halde çok uzağında kalanları, dövüş sporlarının tamamında istisnasız, “savunma ve kontra” üzerine strateji kuranları, en favori olduğumuz branşlarda dahi çuvallayanları ve koskoca 100 sporcudan 1 tane altın madalya çıkaramayan bu “şükürcü” “buna da şükür nasip değilmiş zihniyetini” eleştiriyoruz.
Sonuç olarak,
Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları’nı 3 gümüş, 5 bronz madalya ile tamamladık. Olimpiyat tarihimizi 1972 ve 1984 Olimpiyatlarından sonra 3. kez altın madalya almadan tamamlamış olduk!
70 ve 80 darbe dönemlerindeki gibi bir süreçten geçtiğimiz 2024 yılında 18 farklı spor dalında yarışmak üzere 54 kadın, 47 erkek katılımcıdan oluşan toplamda 101 sporcu ile katıldığımız Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları hüsranla sonuçlanmış oldu.
Bana kızmayın sakın, bu tamamen ekonomi ile ilintili bir durum. Okumaya devam edin bana hak vereceksiniz.
Sağlıklı ve dengeli beslenmenin maliyetinin günlük 634 TL ye yaklaştığı, 4 kişilik bir aile için açlık sınırının 19.000 TL’yi, yoksulluk sınırının 65.000 TL’yi geçtiği, gençliğin gelecek kaygısı yaşadığı 2024 yılında sporcularımızın da motivasyonunun yerinde olmadığı sonuçlara yansıdı.
Nasıl oldu da dünyanın 62. büyük ekonomisi olan Kenya 4 altın ile toplamda 11 madalya ile 17. sırada tamamladı? Nasıl oldu da 2024 yılı itibarı ile 48,4 milyonluk nüfusa sahip olan İspanya; Euro2024 ve U19 Avrupa şampiyonluğundan sonra Olimpiyat Şampiyonluğu unvanını aldı? Nasıl oldu da 24 Şubat 2022 yılından itibaren savaş içerisinde olan Ukrayna toplamda 12 madalya alarak 22. sırada yer almayı başardı?
2024 yılı başı itibarıyla Türkiye’nin nüfusu 85.372.377’dir.gençlerimiz nasıl olur da Türkiye’nin 100. yılında bu kadar başarısız olabilir?
Artık takke düşmüş kel görünmüştür. Liyakatsiz kadrolar dost – akraba atamaları ve yaşanılan ekonomik sıkıntılar sebebiyle başarısız olduğumuzu kabul edelim.
Türk sporunun bir an önce liyakatli bir şekilde yönetilip, gençlerin başarılı olması için mücadele edilmelidir. Spordaki başarımız nesilden nesile, dillerden dillere anlatılacak şekilde dizayn edilmelidir.
Peki nasıl olacak demeyin sakın!
O kapasiteye bilgi birikimine ve donanımına sahip bu işi uluslar arası seviye de kendini ispatlamış kadrolarımız mevcut elbette. Bu başarısızlıktan sonra mevcut federasyon başkanları, yöneticileri ve tabi ki teknik adamları kendilerine yakışır bir şekilde hezimeti kabul edip görevleri daha ehil ellere teslim etmelidirler.
Ha yaparlar mı?
Bence yapmazlar yapamazlar.
Niye mi eee balık baştan kokar kuyruktan değil!
Dünya kadar branşın birinde bile şanlı bayrağımızı en tepeye çıkaramıyorsak, bize yazıklar olsun! ÇOK ÜZGÜNÜM!
Sağlık ve esenlikle…