Kenan Tiryaki, “Pişmiş aşa buz katmak”

Pişmiş aşa buz katmak
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, göreve geldiğinden bu yana çok şey yapmak isteyen bir görüntü verdi. İşin uzmanlarının bazı konulardaki olumsuz görüşlerine rağmen birçok konuda inatla ısrar etti ancak daha sonra hep geri adım attı. Örneğin daha önce benim de çok önceden yazdığım rezev lig gibi.
TFF Başkanı, o ısrar ettiği konuların ikisinden daha geri adım attı.
Ayrı oluşturulan bir VAR kadrosu konusunda başından beri çok ısrarlı olan ve “dünyaya örnek” açıklamaları yapan TFF Başkanı, sürekli yaşanan sorunlar ve “dünyanın peşinden gelmemesi” nedeniyle bu ısrarından vazgeçmek zorunda kaldı.
TFF sitesinden on iki Ocak günü yapılan açıklamada VAR kadrosunun 40’a çıkartıldığı ve 26 saha hakeminin de VAR’da görevlendirileceği açıklandı. Başta Avrupa’nın beş büyük ligi olmak üzere hiçbir ligde VAR’da görev yapan hakemler sahadaki hakemlerden ayrılmıyor.
Böylece hem hakemlerin esas meslekleri olan saha hakemliğinde körelmesinin önüne geçiliyor hem de aynı hakemler sürekli aynı takımların maçlarında görev yapmak durumunda kalmıyor.
Ayrıca dar VAR kadrosunda yer alan hakemlerin çok maç aldıkları için elde ettikleri kazançların sahada görev yapanlarda daha fazla olması da rahatsızlık yaratıyordu.
Algoritmanın yetkisi azaltıldı!
Mehmet Büyükekşi’nin bir başka ısrarı da hakem atamaları konusundaydı. Algoritma tarafından uzun süre yalnızca bir hakem önerilmesi için adeta “Nuh deyip Peygamber demeyen” Büyükekşi sonunda bu konuda da gerim adım attı.
Yine on iki Ocak günü yapılan açıklamada algoritmanın artık 3 hakem önereceği ve en uygun bulanan hakemin MHK tarafından atanacağı bildirildi.
TFF Başkanı atama eleştirilerini en aza indirmek adına uzun süre algoritmanın tek bir hakem önermesi konusunda ısrarcı olmuştu. Ancak MHK bu konuda rahatsız olduğu biliniyordu.
Bizim ülkemizde her ne kadar hakemlerinde birer İNSAN olduğu kabul edilmese de ve buna rağmen, hakemlerin birer makine değil ve sonuçta onların da hepimiz gibi insan olduklarını yaza yaza kabul ettireceğiz sonun da. Hakemlerin de duygusu, psikolojisi mental yorgunlukları, kişisel sorunları var. Yani bir makineye yükleyemeyeceğiniz çok sayıda dış etken hakemleri etkileyebiliyor.
Dolayısıyla bu değerlendirmeleri ancak hakemlerin amirleri konumundaki MHK yapabilirdi nihayet hakemlerinde birer insan olduğunu hatırlayan MHK Başkanı İbanoğlu Büyükekşi’ye müdahalede bulunarak, Bu bağlamda alınan son karara çok yerinde katkısı oldu. Yani hakemlerin temsilcisi olduğunu hatırladı sonunda.
MHK Başkanı Ahmet İbanoğlu, yukarıda bahsettiğim iki konudan göreve geldiğinden beri hoşnut olmadığı hakem camiasını yakından takip edenler tarafından biliniyordu. Ama nedense hiç bir müdahalede bulunmuyordu. Sebebini ben biliyorum da yazmaya gerek yok, sizde zaten tahmin etmişsinizdir.
İbanoğlu’nun gizli kapılar ardında Mehmet Büyükekşi’ye bu konudaki düşüncelerini söylediği ifade ediliyordu. Ancak anlaşılan o ki Büyükekşi uzun süre kendi bildiğini doğru kabul etti Ligin ilk yarısının sonuna gelindiğinde her iki konuda da yapılan yoğun eleştirilerin ardından Ahmet İbanoğlu, işin peşini bırakmamış olmalı ki, yapılan değişiklik açıklamasıyla TFF Başkanının bu iki konuda değişikliğe razı olduğunu anlıyoruz.
Bu doğru ama çok geç kalınmış müdahalenin faydalarını yakında görmeye başlayacağız futbol kamuoyu olarak.
Oldu bitti hep şunu yazar dururum. İnsan bir yanlışta niye ısrar eder ki diye.
Ya o yanlıştan bir çıkarı vardır o çıkar her ne ise. Ya da o konuda bilgisi yoktur ve o alanı deneme tahtasına çevirip etki tepkiyi ölçmek istiyordur.
Yani dünyada sadece bizim ülkemize has olan liyakatsizlik ve ehliyetsizlik olayı pişmiş aşa su değil, buz katmaktan başka bir şey değil. Bu ben yaptım oldu zihniyeti yüz yıl öncesine ait bir uygulamaydı ama görünen o ki bu ego yeniden türedi özellikle son yirmi yılda.
Fakat unutulan bir şey var.
Mezarlar ve geçmişteki tarihin tozlu rafları ben bulunmaz Bursa kumaşıyım diyen o zat-ı muhteremlerle dolu.
Bakıp görmek istemeseler de er ya da geç öğrenip anlayacakler, amma…
Sağlık ve esenlik dileklerimle.