Kenan Tiryaki, “Müslüman mahallesinde domuz yiyenler”
Müslüman mahallesinde domuz yiyenler
Kadın voleybol milli takımımızın elde ettiği ve dünyanın ayakta alkışladığı başarılardan sonra, içimizdeki güya hümanist-dindar-muhafazakar geçinmeye çalışan kesimlerde öyle bir rahatsızlık oluşturdu ki, inanın bunu kelimelerle anlatmanın imkanı yok.
Türk kadın sporcuları sadece voleybol sporunda değil diğer ferdi branşlarda da inanılmaz başarılar gösteriyorlar ve ülkemizin ay yıldızlı bayrağını gavur illerinde dalgalandırıyorlar ve istiklal marşımızı gurur gözyaşları ile birlikte söyleyerek dinletiyorlar.
Bundan daha büyük onur ve mutluluk olur mu? Tabi ki olmaz olamaz. Ama işte bahsettiğim kesim çok rahatsız oluyor ve bu rahatsızlıklarını da her fırsatta içlerindeki kin ve nefret duyguları ile kusuyorlar.
Son olarak birkaç, hümanist-dindar ve muhafazakar, gazeteci diye geçinenler ortaya çıktılar ve bir video yayınladılar. Araplarla kardeşiz diye, aynı milletiz diye. Türkçe olarak bir takım laflar ediyorlar, o sözlerin içinde bile Türk’e ve Atatürk’e ve Türkiye Cumhuriyeti’ne duydukları nefreti içeren ve ırkçılık kokan ifadeler var.
Bunu yapanlar hemen anın da karşı saldırıya geçip hem kendilerini savunuyorlar, hem de ne mutlu Türküm diyenleri ırkçılıkla pişkin pişkin itham ediyorlar.
Yıllardır sosyal medyadayım ve bu süreçte gözlemlediğim bu tür olayları sizlerle paylaşmak istiyorum arkadaşlar.
Ülkemizdeki aşırı sol, hümanist, İslamcı ve liberal kesimlerde görülen ırk ve milliyet kavramını inkar etme refleksinin, yani zemini olmayan bu türden bir ırkçılık karşıtlığının altında yatan sebebin aslında yine ırkçılık olduğunu gördüm ben.
Nasıl yani hocam dediğinizi duyar gibi oldum… Şöyle ki;
Irkçılık karşıtlığı, milliyetin inkarı ve hümanist reflekslerin sadece Türk kimliği söz konusu olduğunda devreye girdiğini gözlemledim ben.
Peki, neden diğer, Kürdüm, Zaza’yım, Arap’ım, Ermeni’yim, Lazım, Çerkez’im, Boşnak’ım, Bulgar’ım vs. vs. diyenleri ırkçılıkla itham etmiyorlar ve onların önüne “insan ol” gibi veya işte “önce insan olmak gerek” gibi hazır kalıplar sürmüyorlar. Siz gördünüz mü? Ben hiç görmedim.
Bunca yıldır bir kez, numunelik bile olsa tek bir kez bunun örneğine denk gelmedim ben bu ülkede. Bunların derdi ırkçılık falan değil, bunların derdi Türklük Atatürk ve Cumhuriyet…
Öte yandan Türk olduğunu, bu kimliği taşıdığını söyleyen bireylerin önüne yıldırım hızıyla insan ol veya önce insanlık tarzı argümanların sürüldüğüne, bu yolla bireyde -sırf Türküm dedi diye- örtülü bir suçluluk duygusu yaratılmaya çalışıldığına yüzlerce kez tanık oldum.
Üstelik ellerindeki medyayı da kullanarak bu kin ve nefreti aşılama gayretine girişiyorlar, son video yayınındaki gibi.
Kardeşmişiz aynı milletmişiz falan filan. Bunlar öyle cahil ki, millet olmanın özelliklerinin birini dahi bilmiyorlar. Aynı kültür aynı dil ve aynı tarih gibi…
Değerli okuyucular bu çifte standarttın, manipülasyonun ve sistemli çarpıtmanın tek bir açıklaması olabilir.
Irkçılık ve etnik nefret… (X bir kimlikten nefret etme), rahatsız olma ve dillendirilmesine katlanamamak.
Bu çirkin ve patolojik halin açıkça dışa vurulamıyor oluşu, bu yüzden hümanist söylemlerle bunu maskelemeye çalışıyorlar.
Bu argümanları kullanan aşırı solcular, bölücü çevreler, siyasal islamcılar ve liberaller benim nazarımda tüm samimiyetlerini, inandırıcılıklarını ve saygılarını kaybettiler yıllar önce. Yıllardır olup bitenlerin bendeki yansıması işte bu oldu.
Dolayısıyla bu şekilde karşıma gelenlerle, arama mesafe koyuyorum.
Çünkü kafalarının içinde Türk düşmanlığı ve nefretin hüküm sürdüğünü, dürüst olmadıklarını ve içlerindeki kötülüğü insanlık, kardeşlik veya hümanizm gibi perdelerle örtmeye çalıştıklarını biliyorum ve görüyorum.
Ben bu ülkede kendileri yaptıkları halde, ırkçılığın ve nefretin en çirkin halini, ikide bir, yerli yersiz ırkçılığa ve nefrete karşı olduğunu iddia edenlerde gördüm.
İnsanlığa dair iyi erdemlerden en uzak olanların da, zırt pırt insanlıktan ve hümanizmden dem vuranlardan çıktığına tanık oldum… Defalarca ve defalarca kez.
İşte kadın milli voleybol takımımızı oluşturan başta Ebrar Karakurt olmak üzere bu kız evlatlarımızdan, sırf kıyafetleri yüzünden nefret ediyorlar iftira atıyorlar ve itham ediyorlar. İslami tabirle kendi nefislerine hakim olamayanlar ve dünyaya bacak arasından bakan kendini bilmez ahlaksızlar, kendi inancından kendi dilinden ve kültüründen olanları dışlayıp kendi milletinden saymayıp, Araplarla aynı millet olduklarını ilan ediyorlar.
Valla Araplarla aynı millet olma tezi bedava, alın hayrını görün. Ama şunu bilin; Türk milleti eğer ırkçı olsaydı dünyada ne Çinli, ne Arap ne Yunan nede keşke yunan kazansaydı diyen ve son olarak nede Araplarla aynı milletiz diyen video yayınlayanlar kalırdı.
Oturun oturduğunuz yerde ve Müslüman mahallesinde domuz yemeyi bırakın.
Yüce Türk milleti bu ucuz propagandaları yemiyor artık.
Bakın o karaladığınız Kadın milli voleybolcu kızlarımız yedi düveli smaçladı, sizin gibi nefret söylemi üretenleri smaçlamaya devam ediyorlar edecekler, yine şampiyon oldular.
Ve olimpiyat vizesini bileklerinin ve yüreklerinin gücüyle ek de ettiler. Siz meczuplar; iftira atmaya karalamaya ve onların elde etikleri başarıları kabul etmemekle megrş megri diye ağlaşmaya devam edin.
Yahu hiç mi utanmanız arlanmanız yok, geçin bir aynanın karşısına ve yüzünüzün döndüğü o morcivet hiline bakın.
Anladık Türlükten utanıyorsunuz. Ama benim önerim şu sizlere azıcıkta insanlığınızdan utanın eğer içinizde kırıntısı varsa.
Fes kafanıza smaç yiye yiye doymadınızsa devam o zaman…
Milletler kupası Avrupa kupası ve olimpiyata gitme yolundaki gurup şampiyonluğu kutlu olsun.
Sağlıcakla kalın selam ve dua ile