Kenan Tiryaki, “Çağdaş Futbolun Neresindeyiz”
ÇAĞDAŞ FUTBOLUN NERESİNDEYİZ
Bizim ülkemizde yazılı basında görsel medyada ne kadar altyapısı olmayan,yahut futbol alanında, futbol oynamışlığın dışında futbolu (akademik altyapısı olmadan) teknik anlamda yorumlayacak kimseleri bulamazsınız.Bulsanız da iki elin beş parmağını geçmez, bilimsel olarak yorumlayan ve dolayısı ile futbolun kalkınması için çaba sarf eden futbolu bilerek yorumlayan insanlar yoktur ülkemizde.
Ne demek futbolu iyi anlamak yorumlamak?
Futbolu bilimsel olarak yorumlayanlar bize, Futbol doğası gereği içinde sportif, insani ve yaşamsal olarak birçok bileşeni barındıran devirsiz bir spordur diye öğrettiler.
Tabi futbol sporunun içinde onu spor yapan bir çok unsurlar vardır. Teknik taktik fizik kondisyon, moral motivasyon ve psikoloji vs. gibi.
Bir müsabakayı kazanmaya yönelik yukarıdaki unsurların dışında birde oyun içinde uygulanacak sistem ve oyun içinde uygulanacak planlar vardır.
Basit ve herkesin anlayacabileceği bir şekilde ifade edecek olursak.
Artık çağdaş futbolda 4-4-2,4-2-3-1,4-3-3,3-5-2 gibi takımların sahaya sayısal formasyon dökümü çok bir şey ifade etmiyor.
Bu formasyonlarında Pep Guardiola nın dediği gibi telefon numarasına benzerliğinden başka bir esprisi yok.
Çünkü onlar sadece soyunma odadındaki taktik tahtasında sadece şekilsel olarak kalıyor.Saha içerisinde bir çok sistemsel şekiller kendiliğinden doğal olarak zaten oluşuyor.
Asıl olan oyunun gercekleri doğrultusunda sahanın her bölümünde savunma, hücum ve geçişlerin (savunmadan hücuma,hücumdan savunmaya) bireysel grupsal ve takım bütünlüğü içerisinde oyunun tüm yönlerini takıma üstünlük sağlayıcı şekilde uygulayabilmek.
Bizim ülkemizde yanlış anlaşılan dolayısı yanlış uygulanan ve haliyle yanlış yerleşmiş bir bir algı var.
Bizdeki bazı teknik adamlar antrenörler ve futbolun asıl unsuru futbolcular,çağdaş futbolu anlamayı,bilinen formasyonları sahaya dökmek sanıyorlar,oysa değildir.
Günümüz futbolu görsel uyaranlara antizipasyon (topa yatkınlık ve ritmik akıcılık) beceriler ile vestibüler (denge ve oryantasyon duyusuyla ilişkili,motor koordinasyon ve denge duyusuna liderlik eden duyu sistemidir)
ve proprioseptif duyu ve duyguların kontrol ve yönetimiyle reaksiyon gösterilen açık beceri devirsiz Asimetrik atipik bir oyundur.
Buradan yola çıkarak futbolun doğasına uygun eğitim ve antrenmanlarında çağdaş oyunun doğasına uygun tarzda yapılması önemlidir.
Takımın biyomotorik özelliklerinin, futbolun ihtiyacına dönük bilmek önemlidir, onun için anatomik yapıyı biyomekanikle hareketlendirip fizyoloji ile besleyip psikoloji ile görünmez performans belirteçlerini amaca dönük geliştirerek nerede, nasıl, ne şekilde, kime, ne zaman, yapılacağını bilmek önemlidir.
Onun için diyoruz ki antrenörler futbol oyununu çok iyi anlamalı ve yorumlamalıdır.
Planlamalarında futbolun modern ihtiyacına uygun antrenman metotları oluşturmalıdırlar.
Futbol devirsiz bir spor dalı olduğundan, oyunda yapılan hareketlerin başlangıçtan bitime kadar bir ritmi olmasına rağmen yineleme yoktur.
Her hareket kendi içinde farklılıklar içerir. Hareket başlar ve biter. Antrenörlerin yukarıda belirtilen sportif sınıflandırmaları ve her becerinin özelliklerini kavramaları, bunları futbolun doğasına uygun doğru öğretim yöntemlerini uygulayarak futbolun gelişiminde kullanmaları gibi önemli bir işlevleri bulunmaktadır.
Yıllardan beri yazıp çiziyorum seminerlerde anlatıyorum, çalıştırdığım takımların futbolcularının akıllarının ve yüreklerinin bir yerlerine yerleştirmelerini söylüyorum, öğretiyorum, futbol sadece bedenle oynanan bir oyun değildirdir diye.
Ortada bir top vardır tüm aksiyonlar ve stratejiler o topu kazanmak ve kaybetmemek üzerine kurgulanmıştır.
Oyunun bu doğasından yola çıkarak tüm antrenman metotlarında top odak noktası olmalı oyuncunun da top ile olan uyumu ve biyomotor gelişimi futbol oyununun gerçekleri üzerinden kurgulanarak, bilimden referans alınıp teknolojiden faydalanarak teknik, taktik, psikolojik gelişim ile beraber hayat bulması futbolun seyir zevkini ve kalitesini artıracaktır.
Tüm bunları bir oyuncu adayı eğer altyapıdan almamışsa ve öğrenmemişse ve haliyle uygulamada zorluk yaşıyorsa,ne o futbolcu futbolcudur nede oynanan futbol, futbol oyunudur.
Ve bu güne kadar paylaşmadığım yazmadığım bir gerçeği siz okuyucularla paylaşmak istiyorum.
Ülkemizde bizim oyuncularımız ister altyapıda olsun ister üst yapıda olsun, yukarıda bahsettiğim, futbolun ana unsurlarını dinlemeyi anlamayı uygulamayı nokta kadar sevmiyorlar. Angarya görüyorlar maçı kazanmaya yönelik birer etken olarak değerlendirmiyorlar maalesef…
Buna bizzat altyapsını ve üst yapısını (pröfesyönel takım) çalıştırdığım takımlardaki futbolcu kardeşlerimde gördüm ve şahit oldum.
Bu dersleri çalışırken çoğu sporcular on dakika sonra esnemeye orasını burarını kaşımakla meşgul oluyorlar.
Yani sonuç olarak bizim ülkemizdeki futbol hangi kademede olursa olsun tesedüfen oynanıyor, kafayı kaldırmadan çevre kontrolü yapmadan pas atılıyor, kaleyi ve kalecinin pozisyonunu hesap atmeden şut atılıyor. Bu örnekleri çoğaltmak mümün ama azaltmak mümkün değil.
Peki, umutsuzmuyum elbette değilim. Uygulayan takımlar ve futbolcular sayısı çok azda olsa varlar.
Ne diyelim inşallah sayıları artar ve ülke futbolu bir gün kalkınır ve çağdaş futbol seviyesine yükselir.
Sağlık ve esenlik dileklerimle.