Köşe Yazıları

Kenan Tiryaki, “Bahis çeteleri ve vicdani muhasebe”

Geçen haftaki köşe yazımın konusuna devam edeceğimi belirtmiştim. Ben bu “bahis siteleri” konusunu yazdıktan iki gün sonra olaylar patlak verdi ve iç işleri bakanlığı hareket geçerek yasal olanlara değil, yasal olmayan bahis çetelerine karşı geniş çapta operasyonlara başladı.
Tabi bu operasyon benim köşe yazımı okuyarak başlatmadı elbette. Daha önceden takip ve araştırma yapılıyormuş ki harekete geçtiler ve yakalamalar tutuklamalar, tabi serbest bırakmalar da haliyle başladı.
Birazdan bu bahse geçiş yapacağım.
Gelin görün ki bu operasyonlar iyi olsa da bana göre sadece göstermelik, “muş gibi” yapıyorlar yani.
Çünkü bu kaçak oluşan sektör de 100 milyonlarca avro kapital dönüyor, onun için kimi neyi yakalarsanız yakalayın ne sonu gelir ne önünü alabilirler.
Bu bahis çetelerinin ana merkezi elbette ki Avrupa ve diğer batı ülkeleri. Ülkemizdeki sadece devede tüy bile değil. Kesinlikle izin vermezler bu bahis çetelerinin ve e sitelerinin çökertilmesine. Milyarlarca avroyu kaybetmek işlerine gelmez. Bizdeki bu operasyonel girişimler sadece oltadaki yeme gönderilen bir kaç balık.
Ya hiç yakalanmasalardı?
“Buna da şükür” demekten başka bir çare yok.
Bu yasadışı bahis şirketleri ve dolaylı dolaysız kadrolu kadrosuz elemanları kimler diye soracak olursanız, kimler kimler yok ki aralarında…
Koca koca reklam şirketleri, TV kanalları yazılı basın, bilerek olduğunu sanmıyorum ama kusurlu olarak nitelediğim federasyonlar, hakemler kulüpler, futbolcular vs vs… hepsi bir şekilde bu döngünün içinde yer alıyorlar.
Bakın geçtiğimiz günlerde yasa dışı bir bahis şirketinin reklamı hem de canlı yayında ve üstelik ülkemizde uluslar arası marka olmuş bir futbol kulübümüzün formasında yer alarak milyonlarca futbol ve spor severe ulaştırıldı…
Kim tarafından? Tabi ki o bahse konu kulüp, TFF ve yayıncı kuruluş tarafından…
Birileri bu duruma uyanınca harekete geçildi ama iş işten çoktan geçmiş ve atı alan Üsküdar’ı geçip gitmişti.
“Sonrasında ne oldu” diyecek olursanız o meşhur kulübümüz “Biz TFF den izin alarak gerçekleştirdik, yasadışı bir bahis çetesi olduğunu bilmiyorduk” gibi hiçte inandırıcı olmayan bir savunma yaparak işin içinden sıyrıldı. TFF’nin durumu ise henüz belli değil. Resmi bir açıklama gelmedi henüz.
Başka bir ülkede böyle skandal bir olayın binde biri yaşansaydı ilgili birimler toptan istifa ederlerdi.
Ama dediğim gibi burası Türkiye…
Dürüst, inanç sahibi ve ilkeli çalışıp görevlerini layığı ile yapanları tenzih ederim ama bizim ülkemizin yüzde doksan küsuru Müslüman bir toplum. İşte bu toplumun bireyleri olan bizler, güzel dinimiz İslam neyi emrediyorsa ve farz kılıyorsa tam tersini uygulamakta direniyoruz ve kendimize “Müslüman” diyoruz.
Oysa doğru dürüst olmanın çalıp çırpmanın haram ve kul hakkı yememenin dinle imanla asla ilgisi yoktur değerli okuyucular, ahlakla ilgisi vardır, ahlakla
Şimdi bakın haberlere yansıdığı için isimleri vereceğim.
Yapılan operasyonlarda yasadışı bir şekil de kumar oynatan bir bahis çetesi ve oynayan bir takım kişiler yakalandılar. Yakalanan 25-30 kişiden 12 kişi tutuklandı iki ünlü isim ise ev hapsi ile cezalandırıldı, onurlandırıldı bana göre.
O ev hapsine layık görülen iki ünlü isim (Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil) bir takım bahaneler üreterek ağlayıp sızlayarak hakimlere kendilerine acındırmış olmalılar ki bu uygulamaya layık görüldüler.
Bilemiyorum bu ülkede meşhur olanların bir takım ayrıcalıklara sahip olduklarını biliyorduk duyuyorduk fakat inandırıcı gelmiyordu.
Yani ne diyelim şöhretli olmayanlar ve illaki suçlu olup suçu ispat edilenler tutuklandılar. Doğru karar diyor ve alkışlıyoruz.
Amma velakin…
Ne yalan söyleyeyim bu sefer bende umudumu yitirdim maalesef. Bu şöhretler bana göre değil adaletin önün de çok daha fazla ceza almalıydı, örneklik teşkil etmesi açısından…
Fakat olmadı. İllaki hukuk açısından bir açıklaması vardır bizim bilmediğimiz. Fakat işte o vicdan denen ilahi muhakeme yeri olmasaydı, her şey yerli yerinde olurdu.
Savcılık bu aldıkları ev hapsi cezasına itiraz etti ama reddedildi yeniden ve bu iki meşhur sanatçımız edip eylediler, artı kötü örnek birde göz önünde olan kişiler olduğundan çok daha fazla telefonla internet üzerinden yasa dışı bahis oynama fırsatı elde ettiler böylece…
Şimdi bu durum adil mi? Onu bilemem ama toplumun gözünde ve vicdanın da hiçte adil bir karar olmadığı kesin…
Ne diyelim?
İnşallah ilgili birimlerimizin çok daha adil ve vicdanlı olmaları yüce Tanrıdan tek temennimiz.
Sağlık ve esenlikle…