Köşe Yazıları

Kel başa şimşir tarak

 

Değerli okuyucular şimdi şu rakamlara enine boyuna bir göz atarsanız aşağıdaki yazıyı çok daha iyi anlayacaksınızdır emin olun.

TFF’nin eğitim programı…

UEFA pro lisans 100.000 TL

UEFA elit a lisans 45.000 TL

UEFA a lisans 35.000 TL

UEFA b/a birleşik 50.000 TL

UEFA b lisans 25.000 TL

Atletik performans antrenörlüğü 15.000TL

TFF a kaleci 15.000 TL

Çocuk futbolu 15.000 TL

TFF b kaleci 10.000 TL

TFF grassroots c 5.000 TL

TFF gönüllü liderlik 2.000 TL

Maç analizi antrenörlüğü 7.500 TL

Oyuncu ve maç izleme antrenörlüğü 7.500 TL

TFF futsal antrenörlüğü 25.000 TL

Plaj futbolu antrenörlüğü 7.500 TL

Profesyonel futbol yöneticiliği 20.000 TL

Ara ara yazıp çiziyorum. Bir ayda 15 günde kabak yetişmiyor ama bizim TFF’nin sulandırılmış, hızlandırılmış eğitim programında 15 günde dünyanın en yetenekli antrenörleri yetişiyor…

Eğitimi veren uzmanların titrini vermeme gerek yok zaten az buçuk ne diyeceğimi tahmin etmişinizdir. Bu süperolog uzmanların kimler olduklarını.

Tahmin edeceğiniz gibi meselenin özü ülke futboluna antrenör, teknik direktör yetiştirmek değil, nasıl para kazanırım, daha çok nasıl para kazanırım, kestirme yoldan onun hesaplarını yapıyorlar. Bizim TFF’de ki etkililer, yetkililer.

İşin asıl garip olanı ise şu değerli okuyucular.

TFF’nin Antrenör Eğitimi adı altında işlettiği işletmede 16 tane eğitim alanı var ve bu işletmede fiyatların çok fahiş olmasına rağmen ve tabi ki ara sıra sızlanmalar olsa da, alan ile verenin memnun olduğu ülkemizde, bu kurslara büyük bir oranda katılım var. Nasıl oluyor anlamak mümkün değil.

Ülkenin ekonomik durumunun içler acısı olduğunu bildiğimiz, gördüğümüz ve yaşadığımız bu ortamda insanlar evine ekmek götürebilmenin ince hesaplarını yaparken ve kara kara düşünürken bu ücretleri nasıl yatırdıklarını merak ediyor insan. İşin bir diğer enteresan tarafı da birçok aday katılımcı, yüksek paralar yatırarak birçok alana giderek 15 günde kendini geliştirdiğini zannediyor. Aslında aklımız cinliğe çalışıyor da, biliyoruz ki ülkemiz de sertifika almak kolay bilginin zerre kadar önemi yok.

Eee ne yapsın o bazı uyanık arkadaşlar! Değişik alan kurslara giderek iş bulma adına, biri olmazsa biri olur diyorlar. Bazen de parayla aldıkları sertifikayı kiraya verip çalıştırıyorlar ve yatırdıkları ücretin yüz katını, bin katını kazanıyorlar. Onlar da haklı kendince böyle başa böyle tıraş.

Olması gereken ne peki? Hiç bir ülkede böyle bir şey olmaz biz hariç tabi ki. Dünyada artık futbol endüstriyel bir hal almış, futbol bilginizin dışında kendinize ilerleyeceğiniz futbolun ihtiyacı olan bir alan seçerek oraya yoğunlaşmak ve ilerlemek en makul ve mantıklı olanıdır tabi ki.

Uygun hareket ve düşün tarzı ise, parayı ziyan etmemek, kendi alanınızla ilgili kurslara yatırım yaparak gelişmek, futbol alanında yetenekli ve geleceği olan insanların önünü kesmemek en doğru olanıdır. Siz hiç hem göz, hem diş, hem kalp damar rahatsızlıklarına bakan tek doktor gördünüz mü? Tabi ki olmaz! Bir koltuğa iki karpuz sığmaz.  Gelin görün ki sorun kapitalist düzen ve ülkenin büyük resmindeki sosyoekonomik, siyasi, kültürel, hukuki ve ahlaki görüntüsüyle de alakalı. Baktığın zaman kendi penceresinden herkes haklı ama görünen öyle değil.

Bizdeki parayı bastırıp teknik adam olan herkes dediğim gibi 15 günde ordinaryüs profesör kesiliyorlar insanların başına. TFF’de bunun farkında ama üç maymunu oynuyor ve gelsin mangırlar (pardon) paralar.

İnsanları hem yanlışa hem ahlaksızlığa ve hem de hak etmediği halde kestirme yoldan para kazanmaya teşvik ediyorlar. Kime anlatıyorum ki! “Duymak istemeyen kadar sağır biri yoktur.” İşte öyle…

Selam ve dua ile