Köşe Yazıları

Karşılığını buldu

 

Bölgemizin en büyük geçim kaynağı ve ekonomimizin en büyük destekçisi hiç şüphesiz fındık ve bizde fındık deyince akan sular duruyor. Pür dikkat kulak kesiliyoruz. Son birkaç haftadır da fiyat konusunda ki beklentilerimiz bir yandan toplum içerisinde ciddi tartışma konusu olurken diğer taraftan da bu işin ticaretini yapan kesi üzerinde bir baskı haline gelmişti. Nihayetinden geçtiğimiz günlerde fiyat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. Diğerleri ne söylemiş ne beklemiş veya fiyat konusunda ne tepki vermiş bir kenara dursun benim için daha çok Kocaali önemli. Uzun süredir bunun üzerinde konulup fikir edinmeye çalışıyordum. Açık konuşmak gerekirse toplumun ve üreticinin bu konudaki beklentisi hemen hemen karşılık bulmuş görünüyor. Zira 2,40 – 2,80 Dolar arası bir rakam üreticinin genel beklentisi ve üzmeyecek miktar aralığıydı. Randıman farkıyla birlikte 3 Dolar’ın üzerine atabilecek en iyi fiyat aralığı. Açıklanan 54 Lira yani şu gün itibariyle 3 Dolar’lık alım fiyatı beklentiyi karşılamış görünüyor. Tabi bu desteklemelerle birlikte 3 Dolar, onları ayırınca yine 2,50 Dolar civarı bir fiyat görünüyor. Tabi bu genel bir fiyatlama, muhtemelen de önümüzdeki günlerde her şey daha da netlik kazanacak. İlçemizde üretici fiyattan genel olarak memnun. İnşallah mahsul çuvala girene kadar bir aksilik çıkmaz, ürün kalitesi ve rekolte de aynı şekilde olur. Herkesin bolca kazandığı bereketli bir sezon geçiririz.

 

BEDELİNİ ÖDEDİK

Öte yandan, aslında ulusal konulara çok fazla girmiyorum ama buna değinmeden geçmek de istemiyorum. Zira Rusya – Ukrayna savaşı çıktıktan sonra sadece bizim değil tüm dünyanın doğrudan etkilendiği en önemli hadise tahıl ticaretiydi. Ülkemizin girişimi ve ev sahipliği ile bu sorunun çözümünde en büyük ve en önemli adım atıldı ve 27 Bin Ton’luk ilk gemi yola çıktı. Devamı da geliyor. Kim ne söylerse söylesin bu anlaşmalardan en karlı çıkan ülke Türkiye Cumhuriyeti oldu ve olacak. Sadece tahıl anlamında değil, yakıt, enerji, genel uluslararası ticaret ve para transferi anlamında çok büyük getirilerin eşiğindeyiz. Evet, bu süreçte ciddi bedel ödedik, hayat pahalılığı yüksek enflasyon, her gün katlanan sarf gider maliyetleri basit şeyler değil ve bedel ödemeye devam da ediyoruz ama bu bazı şeylerin tersine dönmeyeceği anlamında da gelmiyor. Rusya – Ukrayna savaşı her ne kadar Amerika ve Rusya’nın it dalaşı gibi görünse de Doğu – Batı bloku arasında gözle görülmeyen bir duvar örülmesine hem de Avrupa’nın içinde yeni gerginliklerin oluşabileceği zeminlere yol açtı. Bu duvarı delebilecek tek ülke de Türkiye. Bunun nimetlerinden faydalanmaya başladığımız zaman her şeyin normal akışına döndüğünü de göreceğiz.

 

EMEK İŞİ

Bundan birkaç ay önce ilçe genelinde yapılan birçok aktivite ve sosyal etkinlikten ötürü Gençlik ve Spor Müdürü Ramazan hoca ile ilgili yazı yazıp kendisine teşekkür etmiştim. Kendisinin ciddi bir emek harcadığı aşikar. Tabiri caiz ise hakkını veriyor. Sadece birkaç ay içerisinden kapalı spor salonundan tutun bisiklet festivaline kadar birçok güzel iş yaptı. Son çalışması da haber olarak da yer verdiğim portatif yüzme havuzu projesi. Muhtemelen bir kaç gün içerisinde kullanılır hale gelecek ama daha önemlisi var. Çünkü ramazan hocanın bu konudaki hedefi görünenden çok çok ötede. Daha büyük ve kalıcı bir tesis ve ona bağlı olarak ciddi bir eğitim alanı hedefliyor. Tabi bütün bunlar tek kişinin altından kalkabileceği şeyler değil. Ramazan hocanın ortaya attığı her proje gerek il spor, gerek belediyeler tarafından, gerek kurumsal anlamda, gerekse halk ve esnaf tarafından ciddi karşılık görüyor. Herkes maddi manevi bir şeyler yapabilmek için el uzatıyor. Ama bunu yapabilmek ve o yükün altına girebilmek de hem cesaret işi hem de iş aşkı gerektiriyor. Bunlar Ramazan hocada mevcut. Ve hakkıyla çalışanın emeği yerde kalmıyor. Umarım çok daha güzel işlere vesile olur. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum.

 

GEÇMİŞ OLSUN

Geçen hafta çocuğum hasta olduğu için üst üste üç gün hastaneden geçti. Birinde hava almak için kapının önüne çıktığımda gelen ambulanstan Ömer Emecan’ı indirdiler. Hemen acile alıp müdahale etmeye başladılar. Aradan biraz zaman geçti baktım müşahedeye almışlar yanına gittim konuştuk. Ben kalp nefes darlığı falan sandım ama meğer Ömer amca mide kanaması geçiriyormuş. Tabi ilk müdahaleden sonra fazla tutmayıp sevk ettiler. Birkaç kez yoğun bakıma girmiş çıkmış. Daha sonra ben aramıştım ama ulaşamamıştım en son Pazartesi günü telefonlaşabildik. Allah’a şükür iyi olduğunu, Gebze’de bir hastanede yattığını ve serviste olduğunu söyledi. Bunu onun kendi ağzından duymak çok güzeldi çok da sevindim. Zira Ömer Ömecan Kocaali’nin bir değeri. Ve hepimiz onu çok seviyoruz. İnşallah bir an önce aramıza geri döner. Bu vesile ile hem şahsım hem de kurumum adına kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Sağlıkla kalın…