Karasu’da musluktan su içiliyor(muş)…

KARASU’DA

MUSLUKTAN SU İÇİLİYOR(MUŞ)…

 

22 Ocak Pazar günü,

hava sıcaklığının mevsim

normallerinin çok üstünde

olduğu 19-20 derece sıcaklıkta,

kahvehane önünde, uzun yıllardır

İsviçre’de yaşayan bir dostumla

sohbet ediyorduk…

*

Artık mevsimlerin değiştiği ve

bazı önlemler alınmazsa dünyanın

yaşanılır olmaktan çıkacağını

söylerken, sevgili dostuma

İsviçre’de nasıl yaşıyorsunuz

çevreye ve doğaya saygı ne

durumda, diye sorduğumda;

Abi diyor, kana kana musluklardan

içiyoruz suyu…

*

1980 li yıllarda

suları pek temiz değilmiş.

Refah düzeyini yükseltmek için,

vizyon koyup katı yasalar getirdiler.

Kimsenin gözünün yaşına

bakmadan, deterjanlarda fosfatı

yasaklayıp, sanayiciye filtresiz

tesis kurmalarını yasaklayarak,

çiftçinin gübresini bile denetim

altına aldılar.

*

Ve bugün İsviçre’de musluk suyu

ne kadar temiz ve berrak

içilebiliyorsa refah ve adalet de

o derece ileri düzeyde…

*

Dostum, İsviçre’yi ballandıra ballandıra

anlatırken, bir an Karasu’ya gitti aklım…

1980 lerde, nüfusun 4-5 bin olduğu

günlerde, TV’lerde, benzin istasyonları

gibi, su satış istasyonlarını gördüğümde,

evlerimizde ve sokak çeşmelerinden

kana kana içtiğimiz su, parayla

satılıyor artık diye hayıflanırken,

bir gün, eğer önlem alınmazsa

Karasu’da da musluk suyuna

veda edeceğimizi düşünürken

başım karıncalanıyordu…

*

Gün geldi,su borularının arık

ömrünü tamamladığı, eğer

değiştirilmezse, kanserojen

etkisi yapabileceği söylendi

yıllarca ve borular değiştirilmediği

için, artık bizler de tvlerde

gördüğümüz ve bizde asla

olmaz dediğimiz su satışları başladı…

*

Artık, naylon petler içerisinde,

sağlığa ne kadar zararlı diye

bakmadan, yıllarca hep o suları içtik..

Belediye bütçesinin tarumar edildiği

gereği gibi araştırıp soruşturmadan

sözde yatırım yapıyoruz denilen

AKEPELİ “Yalan Yıllara” geldiğimizde

ve benim gazetede, yeni yeni ve

heyecanlı yazılar yazdığım

dönemlerde,(Mehmet İspiroğlu

dönemi bilhassa) basın ve halkla

ilişkiler müdürü, benim de kendisine

her zaman saygı duyduğum arkadaş,

bir minibüs eşliğinde, belediyenin

yaptığı hizmetler hakkında bilgi

turu düzenlemişti Karasu’da…

*

Bizleri, Kuzuluk mahallesinde

yaptırılan, devasa “Su Arıtma

Tesisine” götürerek, gezdirdi

ve tesisi hakkında bilgi verdi….

*

Nihayet, Sakarya kıyısındaki

Yenimahallede oturduğumuz

kafede, bu arkadaşa sordum..?

Dedim, artık suyu musluktan

içeceğiz öyle mi..? Tabii ki

diye cevap verdiğinde, ben

inanamıyorum dediğimde, fen

işleri müdürünü arayıp telefon

sesini de açarak sordu ?

Müdür bey, bundan böyle, suyu

biz musluktan içeceğiz değil mi?

Müdür bey cevap verir, tabii abi…

Şimdi inandınız mı dediğinde,

oradaki arkadaşlar, kafalarını

olumlu sallarken, ben yine de

inanmıyorum demiştim…

*

Zira, su işini, artık bir kaç yıl

içerisinde SASKİ alacak,

Belediye su işine karışmayacaktı…

Tesisi kuracak şirket para kazansın

diye o tesisi oraya yapılmıştı…..

*

Ve, nitekim, bugünkü değeriyle

15-20 milyon (trilyon) liralık tesis,

sahipsiz ve çürümeye terk edilmiş.

Zira SASKİ Şerbetpınarı köyünde

gayet düzgün dört dörtlük kurduğu

tesisle Karasu’ya su içiriyor…

*

Hatta (Ben bilmiyordum) Karasu

Saski müdürü Karasulu kardeşim,

artık su çeşmeden içiliyor diye

içimi rahatlattı…

*

İşte böyle, İsviçreli dostum…

Bizler de, artık (doğruluğunu

araştıracağım) çeşmeden su

içebiliyor ,inşallah 2023 yılı da

(Yalan iktidarı) AKEPE nin de,

artık sona ermesiyle adalet, eşitlik,

hakça bölüşüm iktidarı gelecek,

bizler de, Atatürk’ün işaret ettiği

muasır medeniyetlerini yakalayacağız…