Hamaset-Akıl

7 Ekim 2023 günü yaklaşık 09.30’da Hamas’ın silahlı kanadı İzzettin El-Kassam tugayları İsrail geneline geniş çaplı bir saldırı başlattı. Saldırının adı “ El Aksa Tufanı Operasyonu” olarak adlandırıldı. 20 dk içerisinde Gazze şehrinden İsrail’e 5 binden fazla roket atıldığı söylendi. Hamas bir silahlanma çağrısı yayınladı ve komutan Mohammed Deif “her yerdeki Müslümanları bir saldırı başlatmaya ve “onları nerede bulursanız öldürün” çağrısında bulundu.
Eş zamanlı olarak yaklaşık 3 bin Hamas militanı Gazze’den İsrail’e kamyonlar, kamyonetler, surat tekneleri ve yamaç paraşütleri kullanarak sızdılar… Pek çok polis ve askeri üst noktasını ele geçirip asker ve sivil halktan bir kısmını öldürüp bir kısmını da rehin alarak Gazze topraklarına getirdiler. Pek çok noktada evleri ateşe verdiler.
Bu saldırılar olurken İslam dünyasında pek çok kişi sevinç gösterileri yaptı hatta şükür namazları da kılanlar oldu. Saldırı İsrailler için tam bir sürpriz oldu! Başbakan Netanyahu güvenlik yetkililerini açıl olarak topladı ve İDF Gazze şeridinde Demir Kılıç operasyonunu başlattı. Netanyahu bir televizyon yayınında “ savaştayız” dedi.
İsrail; savaş hukuku kurallarını bir yana bırakarak tüm gücüyle uzunluğu 41 km genişliği 6-12 km olan toplamı 363 km içinde sıkışmış 2 milyon 375 bin insanın yaşadığı, dar bir koridor şeklinde olan bölgeye saldırdı. Saldırının meşruiyetini Gazzelilerin ani baskınında sivil asker demeden İsrail halkını hedef almasına bağladı.
Gelişmiş ülkelerin özellikle ABD, İngiltere, Almanya, Fransa vb. desteğini alan ve elinde en modern, en yıkıcı, en vahşi silahlar olan İsrail savaştan ziyade tam bir katliama girişti. Savaşın başında ABD uçak gemilerinin bir kısmını İsrail açıklarına, İsrail’e olası bir saldırıya karşı demirletti. İslam dünyasından İsrail’e karşı bir müdahale olmadı. Yemen ara sıra füze atışları yaptı ama bunların da çoğu daha havadayken imha edildi. Akabinde İran ile İsrail karşılıklı füze atışmalarına başladılar. Yanlış hatırlamıyorsam en son İran ciddi sayıda süpersonik füze fırlattı. Şimdilik İsrail-İran düellosu durdu gibi gözüküyor. İsrail’in hukuksuz, kuralsız saldırılarına karşı devletler nezdinde kınamanın dışında bir tepki gelmedi ancak dünya kamuoyunda ciddi sesler yükseldi. Kuzey Afrika Cumhuriyeti’nin başvurusuyla Lahey’de bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesinde İsrail idarecileri hakkında ciddi kararlar çıktı. Netanyahu ve Savunma Bakanı savaş suçlusu sayıldı ve hakkında yakalama kararı verildi. Sonuçta bugünlere gelindi ama gelinen noktada Gazze şeridi boydan boya harabeye döndü. İş bununla da kalmadı. İsrail Lübnan’daki Hizbullah’ın saldırılarını da bahane ederek Lübnan topraklarına girdi. Durmadı Suriye’deki iç karışıklıktan faydalanarak 67 Savaşlarında işgal ettiği Golon tepelerini de aşarak Şam’a 15 km mesafeye kadar yaklaştı ve burada da kalıcı olduğunu ilan etti. Dün Hamas’ın saldırılarına sevinip zafer naraları atanlar 19.10.2025’te yürürlüğe giren ateşkese karşı da zafer naraları atıyorlar. Sonuç ortada genişleyen, toprak kazanan İsrail; yıkılan, yurtlarından edilen İslam dünyası. Aklı ve realiteyi bir kenara bırakıp hamaseti ve duyguyu ön plana alırsak daha çok ağlarız.